Topkapı Sarayı’nın duvarları arasında saklanan, asırlık saatlerden oluşan eşsiz koleksiyon, uzun süren restorasyon çalışmalarının ardından ilk kez kapsamlı bir şekilde ziyaretçilerle buluşmaya hazırlanıyor. Osmanlı’nın saat ustalığından Avrupa’nın zarif tasarımlarına uzanan bu zaman yolculuğu, sarayın büyülü atmosferinde yeniden canlanıyor.
İstanbul, 29 Ekim 2025 – Yüzyıllardır Topkapı Sarayı’nın derinliklerinde saklanan, adeta zamanın tanığı olan o nadide saatler, nihayet gün yüzüne çıkıyor. Yıllar süren titiz bir çalışma sonucu restore edilen ve konservasyonu tamamlanan Topkapı Sarayı Saat Koleksiyonu, modern müzecilik anlayışıyla yeniden tasarlanarak ziyaretçilere kapılarını açmaya hazırlanıyor. Bu eşsiz koleksiyon, Osmanlı İmparatorluğu’nun saatçilikteki ustalığını ve Avrupa’nın zarif tasarımlarını bir araya getirerek, görenleri adeta bir zaman yolculuğuna çıkaracak.
Milli Saraylar Başkanı Dr. Yasin Yıldız, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Topkapı Sarayı’nın saat koleksiyonunun dünyanın en seçkin örneklerinden biri olduğunu vurguladı. Yıldız, “Bu saatlerin birçoğu dünyada tek. Sadece zamanı göstermekle kalmıyor, aynı zamanda ait oldukları dönemin estetik anlayışını ve teknik becerisini de yansıtıyorlar. Hazırlıklarımız tamamlandı, en kısa sürede ziyaretçilerimizle bu kıymetli eserleri buluşturacağız,” dedi.
Daha önce sergilenen yaklaşık yüz esere ek olarak, yeni müzede üç yüzün üzerinde saatin sergileneceği belirtiliyor. Koleksiyonu tamamlayan usturlaplar ve saat tamirinde kullanılan aletler de sergide yer alacak. Bu da gösteriyor ki, sadece saatleri değil, saat yapımının inceliklerini de gözler önüne seren bir sergi bizleri bekliyor.
Sergide, Türkiye’de üretilmiş en eski saatlerden biri olan 16. yüzyıl yapımı bir eser de görülebilecek. Osmanlı döneminde yetişen önemli saat ustalarından Ahmet Eflaki Dede’nin eserleri de koleksiyonda yer alıyor. Dr. Yıldız, Ahmet Eflaki Dede’nin hem bir mutasavvıf hem de büyük bir saat ustası olduğuna dikkat çekiyor. Yani, bu sergi sadece saatleri değil, aynı zamanda dönemin önemli şahsiyetlerinin hayatlarına da ışık tutacak.
Bunun yanı sıra, Osmanlı sultanlarına Fransa, Almanya ve İngiltere gibi ülkelerden hediye edilen, dünyada benzeri az bulunan zarif saatler de bu özel koleksiyonda yer alıyor. Düşünsenize, o saatler kim bilir hangi diplomatik görüşmelere, hangi saray entrikalarına tanık oldu? Şimdi o sırları fısıldamaya hazırlar.
Topkapı Sarayı’nın dört asır boyunca ev sahipliği yaptığı bu saat koleksiyonu, mekanik ustalığı ve sanatsal zarafetiyle dünya saatçilik tarihinde kendine özel bir yer edinmiş durumda. Koleksiyonun yüzde 80’ini oluşturan 300’ü aşkın eser, ilk kez bu kadar kapsamlı bir şekilde sergilenecek. Bu, saat tutkunları için kaçırılmaması gereken bir fırsat.
Sergide, Osmanlı ustaları Ahmed Eflaki Dede ve Süleyman Leziz’in imzalı eserlerinin yanı sıra, Sultan II. Abdülhamit’e hediye edilen grifon figürlü masa saati, duvar ve cep saatleri ile oturtma saatler de yer alacak. Eserler, Türk saatleri, boy saatleri, masa saatleri, dekoratif formlu saatler ve tamir aletleri gibi tematik bölümlerde ziyaretçilerin ilgisine sunulacak. Yani, her zevke ve ilgi alanına hitap eden bir sergi bizleri bekliyor.
Müzenin en dikkat çekici bölümlerinden biri ise, ziyaretçilerin saat yapım ve bakım süreçlerini gözlemleyebileceği canlandırmalı saat atölyesi olacak. Burada, koleksiyondaki etütlük eserler, tamir aletleri ve kurma anahtarları sergilenecek. Ayrıca, onarım ve belgeleme sürecine ait görüntüler de belgesel içerik olarak yer alacak. Bu atölye, ziyaretçilere sadece saatleri görmekle kalmayıp, onların nasıl yapıldığını ve korunduğunu da anlama fırsatı sunacak.
Milli Saraylar Başkanlığı’nın yürüttüğü bu kapsamlı çalışma, Topkapı Sarayı Saat Koleksiyonu’nu adeta yeniden canlandırdı. Zamanın tanıkları olan bu eserler, teknik incelikleri ve sanatsal detaylarıyla Topkapı Sarayı’nda ziyaretçilerini tarihsel bir zaman yolculuğuna çıkaracak. Bu sergi, sadece saatleri değil, aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğu’nun ihtişamını ve kültürel zenginliğini de gözler önüne serecek. Kaçırmayın derim!