VERGİ NEDİR? VERGİ HUKUKUNUN ÖZELLİKLERİ NELERDİR?

VERGİ NEDİR? VERGİ HUKUKUNUN ÖZELLİKLERİ NELERDİR?
Yayınlama: 12.04.2025
Düzenleme: 11.04.2025 22:53
A+
A-

VERGİ HUKUKUNUN ÖZELLİKLERİ

*Vergi hukuku kamu hukuku dallarından anayasa hukuku, idare hukuku, ceza hukuku, yargılama hukuku ve devletler arası hukuk ile sıkı ilişki içindedir. Özel hukuk dallarından ise medeni hukuk, borçlar hukuku ve ticaret hukuku ile ilişki içindedir.
*Vergiler aracılığıyla mükelleflerin belirli davranışlarının özendirilmesi için ödüllendirilmesi, bazı davranışların ise caydırılması için cezalandırılması yöntemlerinin uygulanmasına “yönlendirici vergilendirme” denir.
*Vergilendirme yetkisi anayasalarla çizilmek suretiyle, yasama organı tarafından kanunlar aracılığıyla kullanılmaktadır.

VERGİ NEDİR?

Vergi, devletin veya devletten vergilendirme yetkisi alan diğer kamu idarelerinin, kamu harcamalarını karşılamak amacıyla, kanuna dayanarak, gerçek ve tüzel kişilerden hukuki cebir altında, karşılıksız ve geri vermemek üzere aldıkları iktisadi paralardır.

*Vergi hukukunun kapsamı belirlenirken, Vergi Usul Kanunu (VUK) esas alınır.
*Vergi hukukunun kapsamına, gümrük idareleri tarafından alınan vergi ve benzeri mali yükümler girmez.
*Vergi icra hukukunu düzenleyen temel kanun, amme alacaklarının tahsil usulü hakkında olan kanundur.
*Vergi ödevi 1982 Anayasası’nın 73.maddesinde yer alır.

ÖZELGE/MUKTEZA NEDİR?

Özelge, mükelleflerin kendi bireysel durumlarına ilişkin bir vergi sorunu hakkında bilgilendirilmesi ve Vergi Dairesi Başkanlığı bulunmayan illerde, defterdarlık tarafından verilen yazılı bilgilerdir ve resmi gazetede yayınlanmazlar, gelir idaresinin internet sitesinde yayınlanırlar.

*Vergi hukuku kaynaklarının yasama, yürütme ve yargı organları esas alınarak sınıflandırılması, organik sınıflandırmadır.
*Çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmalarının yürürlüğe girebilmesi için, TBMM onayından geçmesi gerekir.
*Bir kanun resmi gazetede yayınladığı tarihte ya da kanunda belirtilen başka bir tarihte yürürlüğe girmektedir. Bazen de resmi gazetede yayım tarihinden önceki bir tarih yürürlük tarihi olarak belirlenmektedir, bu durumda kanunun geçmişe yürütülmesi söz konusu olabilir. Eğer kanunun ne zaman yürürlüğe gireceği belirtilmemişse, resmi gazetede yayım tarihinden başlayarak 45 gün sonra yürürlüğe girer.
*Kanunların yürürlüğe girmeden önceki olay ya da işlemlere uygulanmamasına, kanunların geçmişe yürümemesi ilkesi denilmektedir. Anayasa’da kanunların geçmişe yürümemesine ilişkin bir hüküm bulunmamakla birlikte, suç ve cezalara ilişkin olmak üzere bu ilkeye yer verilir. Ceza hukukunda, eski kanunda bir suça daha az ceza kabul ediliyorsa o kanun uygulanır. Usul kanunlarında ise eski kanuna göre açılan davalarda, yeni kanun uygulanır.
*Kanunların geçmişe yürümesi gerçek geçmişe yürüme ve gerçek olmayan geçmişe yürüme şeklinde ikiye ayrılır. Gerçek geçmişe yürüme tamamlanmış, hukuki sonuçlarını doğurmuş bir hukuki işleme/olaya, daha sonra kabul edilmiş bir kanunun uygulanması demektir. Gerçek olmayan geçmişe yürüme ise, henüz sonuçları doğmamış olan işlemlere/olaylara uygulanmasıdır. Vergi hukukunda sık görülen, gerçek olmayan geçmişe yürümedir.
*Kanunların yürürlükten kalkması : Yürürlükten kaldırma, süresi dolma (bütçe kanunu), Anayasa Mahkemesi tarafından iptal/kaldırma kararı ile olur.
*Bir ülkede elde edilen veya var olan iktisadi değerlerin, o ülke kanunlarına göre vergilendirilmesi ilkesi, kaynak ilkesidir.
*Kurumlar vergisi kanunu, vergilendirmede kaynak ilkesini benimser.
*Gelir vergisi kanunu, vergilendirmede şahsilik ilkesini benimser.
*Sonradan yürürlüğe konulan kanunda, önceki kanunun yürürlükten kaldırıldığının belirtilmesine açık (sarih) yürürlükten kaldırma denir.
*Yeni bir kanunun yürürlüğe girmesi, fakat önceki hükmün kaldırıldığının belirtilmemesi haline, üstü örtülü (zımni) yürürlükten kaldırma denir.
*Vergi yükümlüsü, şahsında vergi ödevi doğan kişidir. Vergi sorumlusunun şahsında ise bir vergi ödevi doğmaz. Vergi sorumlusunun ödevi, bir başkasının yani vergi yükümlüsünün şekli veya maddi yükümlülüklerini yerine getirmektir.
*Maddi vergi ödevi, vergi borcunu ödeme ödevidir. Bu ödev kural olarak yükümlü şahsında doğar ve bu nedenle yükümlü tarafından ifası gerekir. Şekli vergi ödevi ise vergi borcunu ödeme dışındaki ödevlerdir. Beyanname vermek, defter tutmak, belge düzenlemek gibi. Maddi ve şekli vergi ödevleri, sorumlu tarafından yerine getirilir.
*Kanuni temsilcilik bir vergi sorumluluğu türüdür. Kanuni temsilci kendi şahsında gerçekleşmiş olmamasına rağmen, bir başkasının ödevlerini ifa etmek durumundadır. Bu sıfat kanuni temsilciye ancak kanunla verilebilir.
*Kanuni temsilci ilgili ödevi yerine getirmezse, asıl yükümlüye gidilir. Eğer ödevi kanuni temsilci yerine getirmişse, vergi aslı ve gecikme faizi için asıl yükümlüye gidilirken; vergi cezası için bu söz konusu değildir. Şirketlerde ise ceza da doğrudan temsil edilen şirkete kesilir.
*Vergi sorumluluğu vergi aslıyla birlikte doğar ve asıl verginin sona ermesiyle sona erer. Bu duruma vergi sorumluluğunun bağımlılığı denir.
*Mükellef hakları, vergileme sırasında, mükelleflere olumlu ya da olumsuz bir talepte bulunma yetkisi veren ve ihlal edildiğinde hukuki koruma sağlayan haklardır. Mükellef hakları, kamu hakları içinde yer almaktadır ve karma nitelik taşımaktadır.
*Mükellef haklarının kaynakları ülkelerin sosyal ve politik yapısına, hukuk sistemine, kültürel ve demografik özelliklerine göre farklılık gösterebilmektedir. Ancak genel olarak mükellef hakları ikiye ayrılmaktadır; birinci grup kaynaklar, anayasa, uluslararası anlaşmalar ve kanunlardan oluşmaktadır ve temel kaynak niteliğindedir. İkinci grup ise mükellef hakları bildirgeleri veya idari düzenlemelerden oluşmaktadır ve yardımcı kaynak niteliğindedir.
*Genel mükellef hakları adil, eşit, saygılı hizmet alma hakkı, bilgi alma hakkı, başvuru hakkı, mükellefe ilişkin bilgilerin gizliliği hakkı, temsilci kullanma hakkı, özel hayatın gizliliği hakkı ve belirlilik hakkı olarak sayılabilir.
*Özel mükellef hakları vergilendirme sırasındaki haklar, tahsil sırasındaki haklar, idari çözüm yolları sırasındaki haklar, yargılama sırasındaki haklar, vergi denetimi sırasındaki haklar olarak sayılabilir. Mükellef haklarının korunmasına yönelik mekanizmalar şunlardır: Yargı Organı Kararları, İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi Kararları, Ombudsman Kurumu, Mükellef Birlikleri.
*Vergi mükelleflerine anayasa, kanun veya uluslararası sözleşme ile düzenlenen haklarını, anlaşılır bir dille açıklamaya, özetlemeye ve kamuoyuna duyurmaya çalışan metinlere, Mükellef Hakları Bildirgesi denir.
*Mükellefler gelir idaresinden bilgi alma hakkı kapsamında, özelge talebinde bulunabilir.
*Vergilendirme yetkisi, sadece vergilerin kanun ile konulmasını kapsamaz. Vergi kanunlarının uygulanması da vergilendirme yetkisinin bir parçasıdır. Verginin tarhı, tebliği, tahakkuku ve tahsili işlemleri vergilendirme işlemleri arasında yer alır. Devlet, vergilendirme işlemleri yetkisini, vergi idaresi aracılığıyla yerine getirmektedir. Vergi idaresi, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi içerisinde, Hazine ve Maliye Bakanlığı merkez örgütü ve taşra örgütü ile Bakanlığa bağlı kuruluş olarak, Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan oluşur.
*Hazine ve Maliye Bakanlığı Cumhurbaşkanı’na karşı sorumludur, maliye ve ekonomi politikalarının hazırlanmasına yardımcı olur ve uygulamakla görevlidir. Bunun yanında devletin muhakeme işleri ve kara para ile mücadelede de görevlidir.
*Vergi idaresini yönetmek üzere görevli genel müdürlükler vardır. Bunlar; Gelir Düzenlemeleri Genel Müdürlüğü, Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı’dır.
*Hazine ve Maliye Bakanı olarak atanabilmek için, milletvekili olma şartlarını taşımak gerekir.
*Vergi hukukunda vergi idaresinin vergiyi isteme yetkisini sınırlandıran iki tür zaman aşımı vardır; tahakkuk ve tahsil zamanaşımı. Tahakkuk zamanaşımı Vergi Usul Kanunu’nda, tahsil zamanaşımı ise Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’da düzenlenmiştir.
*Vergi alacağının doğduğu yılı takip eden yılın başından başlayarak, 5 yıl içinde tarh ve yükümlüye tebliğ edilmeyen vergiler zamanaşımına uğrar.
*Terkin, vergi borcunun silinmesidir. Doğal afetler, yargı kararları, tahsil imkansızlığı ve vergi hatalarının düzeltilmesi nedeniyle yapılabilir. Terkin başvurusu 6 ay içinde yapılmalıdır.

Haber : Dilara Baydi

Kaynak: Haber Merkezi

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.