Dijital Çağda Gelenekler: Gençlik ve Kültürel Mirasımız

Yayınlama: 29.10.2025
A+
A-

Türkiye’de gençlerin gelenek ve göreneklere bakışı, küreselleşme ve dijitalleşmeyle birlikte değişiyor. Geçmişle gelecek arasında köprü kurmaya çalışan gençler, kültürel değerleri yeniden yorumluyor.

Dijital Çağda Gelenekler: Gençlik ve Kültürel Mirasımız

Kayseri’den Ali Bozkurt bildiriyor. Türkiye’nin dört bir yanında olduğu gibi, Kayseri’de de gençlerin gelenek ve göreneklerle ilişkisi, zamana ayak uydurarak evriliyor. Küreselleşme rüzgarları eserken, dijital dünya her geçen gün daha da iç içe geçtiğimiz bir gerçeklik haline gelirken, acaba gençlik bu değişimin neresinde duruyor? Geleneklerimize ne kadar bağlılar, yoksa modern yaşamın hızı onları bu değerlerden uzaklaştırıyor mu?

Gelenek ve Görenek: Kimliğimizin Temel Taşları

Gelin önce şu kavramları bir netleştirelim. Gelenek dediğimiz şey, bir toplumun yüzyıllar boyunca süzülerek oluşturduğu, kuşaktan kuşağa aktardığı değerler bütünü. Görenek ise bu değerlerin günlük hayatımızdaki pratik yansımaları. Bayramlarda aile büyüklerini ziyaret etmek, düğünlerde halay çekmek, misafir ağırlarken ikramda bulunmak… Hepsi birer görenek. Türkiye gibi köklü bir geçmişe sahip topraklarda, bu gelenek ve görenekler sadece birer adet olmanın ötesinde, kimliğimizin, bizi biz yapan değerlerin en önemli parçası.

Gençlik ve Değişen Kültürel Kodlar

Peki, günümüz gençliği bu mirası nasıl algılıyor? Cevap basit değil. Zira gençlerimiz, bir yandan ellerinde akıllı telefonlarla dünyaya bağlanırken, diğer yandan ailelerinin, dedelerinin yaşam tarzlarına tanık oluyorlar. Bu durum, onların değer yargılarında bir çeşitlilik yaratıyor. Modern yaşamın bireyselliği ön plana çıkaran anlayışı ile geleneksel toplum yapısının getirdiği sorumluluklar arasında gidip geliyorlar.

Mesela, eskiden evlilikler genellikle ailelerin kararıyla, görücü usulüyle yapılırdı. Bugün ise gençler, hayat arkadaşını kendileri seçmek istiyor. Ancak, özellikle kırsal kesimlerde, bu gelenek hala varlığını sürdürüyor. Bayramlarda el öpmeye gitmek de şehir hayatının yoğun temposunda biraz zorlaşıyor. Ama yerine, sosyal medya üzerinden gönderilen bayram mesajları alıyor.

Gençlerin Gözünden Gelenekler

Gençlerin çoğu, aslında gelenek ve göreneklerimize saygı duyuyor. Ama bu saygı, sorgusuz sualsiz bir kabulleniş değil. Onlar, gelenekleri çağın gereklerine göre yeniden yorumlamak istiyorlar. Örneğin, bir düğünde sadece geleneksel kıyafetler giymek yerine, modern tasarımlarla harmanlanmış yöresel kıyafetleri tercih ediyorlar. Ya da bayram ziyaretlerini sadece bir formalite olarak değil, aile büyükleriyle bir araya gelmek, sohbet etmek için bir fırsat olarak görüyorlar.

Kayseri’de konuştuğum gençlerden Ayşe, “Geleneklerimizi tamamen reddetmek doğru değil. Ama her şeyi olduğu gibi kabul etmek de mümkün değil. Bazı şeylerin değişmesi, yenilenmesi gerekiyor,” diyor. Onun gibi düşünen birçok genç var. Onlar, gelenekleri yaşatırken, aynı zamanda kendi kimliklerini de korumak istiyorlar.

Sosyal Medya ve Geleneklerin Yeni Yüzü

Sosyal medya, bu noktada önemli bir rol oynuyor. Gençler, geleneksel el sanatlarını, yöresel yemekleri, halk oyunlarını sosyal medya üzerinden paylaşıyorlar. Bu sayede, hem kendi kültürlerini tanıtıyorlar, hem de diğer insanlarla etkileşim kuruyorlar. Bir nevi, gelenekleri dijital dünyaya taşıyorlar.

Kayseri’de yaşayan bir grup genç, yöresel yemeklerin tariflerini paylaştıkları bir Instagram hesabı açmış. Hesap kısa sürede binlerce takipçiye ulaşmış. Bu gençler, hem kendi kültürlerini yaşatıyorlar, hem de diğer insanlara yöresel lezzetleri tanıtıyorlar. Bu, geleneklerin dijital çağdaki yeni yüzü.

Eğitim ve Geleneklerin Geleceği

Gelenek ve göreneklerin geleceği, aslında eğitimle yakından ilişkili. Ailelerin, okulların, sivil toplum kuruluşlarının bu konuda sorumlulukları var. Gençlere, kendi kültürlerini tanıtmak, onları bu değerlere sahip çıkmaya teşvik etmek gerekiyor. Ama bunu yaparken, onlara dayatmacı bir yaklaşım sergilemek yerine, onları bilinçlendirmek, onlara seçim hakkı tanımak daha etkili olacaktır.

Kayseri’deki bazı okullarda, öğrencilere yönelik yöresel el sanatları kursları düzenleniyor. Bu kurslarda, öğrenciler hem kendi kültürlerini öğreniyorlar, hem de el becerilerini geliştiriyorlar. Bu tür etkinlikler, gençlerin geleneklere olan ilgisini artırmaya yardımcı oluyor.

Sonuç: Geçmişle Gelecek Arasında Köprü Kurmak

Sonuç olarak, günümüz Türkiye’sinde gençlik ile gelenek ve görenekler arasında dinamik bir ilişki var. Gençler, bir yandan modern yaşamın sunduğu imkanlardan yararlanırken, diğer yandan kendi kültürel kimliklerini korumaya çalışıyorlar. Bu süreçte, gelenekleri yeniden yorumluyorlar, onlara yeni anlamlar yüklüyorlar. Önemli olan, bu dönüşümü doğru yönetmek, gençleri geleneklere yabancılaştırmadan, onları bu sürecin bir parçası haline getirmek. Aksi takdirde, kültürel değerlerimiz yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir. Unutmayalım ki, geçmişle bağımızı koparmadan, geleceğe daha sağlam adımlarla ilerleyebiliriz.

Ali BOZKURT/KAYSERİ-BHA

Kaynak: https://bha.net.tr/gunumuz-turkiyesinde-genclik-gelenek-ve-gorenek

REKLAM VERMEK İÇİN ARAYIN
0532 659 8130