Türk Dünyası Ticaret Köprüsü Bakü’de Kuruldu: Fuarın Ardından Kalanlar

Yayınlama: 17.10.2025
A+
A-

Bakü’de düzenlenen Türk Dünyası Ticaret Fuarı, katılımcı ülkeler arasındaki ticari bağları güçlendirmeyi hedefledi. Fuarın yankıları sürerken, özellikle Özbekistan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin etkin katılımları dikkat çekti.

Türk Dünyası Ticaret Köprüsü Bakü’de Kuruldu: Fuarın Ardından Kalanlar

Özet: Bakü’de gerçekleşen Türk Dünyası Ticaret Fuarı, Türk Cumhuriyetleri arasındaki ticareti canlandırma hedefiyle kapılarını açtı. Fuar, Özbekistan’ın göz kamaştıran standları ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kararlı duruşuyla öne çıktı.

Azerbaycan’ın başkenti Bakü, 10-12 Haziran tarihleri arasında önemli bir etkinliğe ev sahipliği yaptı: Türk Dünyası Ticaret Fuarı. Aygün Aliyeva’nın organizatörlüğünde gerçekleşen fuar, kardeş ülkeler arasındaki ticari ilişkileri daha da perçinlemeyi amaçlıyordu. Bakü Expo Merkezi’nde kurulan stantlarda, Türkiye’den Azerbaycan’a, Kazakistan’dan Kırgızistan’a kadar birçok ülke temsil edildi. Tarım ürünlerinden inşaat malzemelerine, otomotiv yedek parçalarından doğal sağlık ürünlerine kadar geniş bir yelpazede, yüzlerce firma ürünlerini sergiledi. Peki, bu üç günlük etkinlikten geriye neler kaldı?

Özbekistan’ın Göz Kamaştıran Sunumu

Fuarı gezenlerin ortak kanaati, Özbekistan’ın standlarının adeta bir şov niteliğinde olduğu yönündeydi. Tekstil ürünlerinden el sanatlarına, otomobillerden ayakkabılara kadar birçok farklı sektörde faaliyet gösteren Özbek firmaları, hem ürün kalitesiyle hem de stant tasarımlarıyla göz doldurdu. Hatta Özbekistan’ın fuara cumhurbaşkanı yardımcısı düzeyinde katılım göstermesi, ülkenin ticarete verdiği önemi açıkça ortaya koyuyordu. Anlaşılan o ki, Özbekistan, Türk dünyası ticaretinde önümüzdeki dönemde adından sıkça söz ettirecek.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Kararlı Duruşu

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin fuardaki varlığı, organizasyonun en dikkat çekici anlarından biriydi. Aygün Aliyeva’nın stratejik yaklaşımı sayesinde, KKTC standı Macaristan standının hemen yanında konumlandırılmıştı. Bu durum, Macaristan’ı da KKTC ile doğrudan temas kurmaya zorladı. KKTC Başbakanı, Başbakan Yardımcısı, Turizm Bakanı ve Ekonomi Bakanı gibi üst düzey yetkililerin fuara katılması, KKTC’nin Türk dünyasıyla bütünleşme arzusunu net bir şekilde gösterdi. Milyonlarca dolar harcansaydı belki de bu kadar etkili bir tanıtım yapılamazdı. KKTC, standındaki bayrağıyla adeta “Biz de Türk dünyasının bir parçasıyız ve sonsuza kadar var olacağız” mesajını veriyordu. Bu kararlı duruş, Türk dünyası için umut verici bir tablo çizdi.

Fuarın düzenleyicisi Aygün Aliyeva’nın bir sonraki fuarın Özbekistan’da, ondan sonraki fuarın ise Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde düzenleneceğini açıklaması, KKTC’nin tanınma sürecine önemli bir katkı sağlayacağa benziyor. Bu açıklama, Azerbaycan başta olmak üzere diğer Türk devletlerinin de KKTC’ye olan desteğini artırabileceği şeklinde yorumlanıyor.

Türkiye’nin Rolü Ne Olmalıydı?

Fuarla ilgili eleştiriler de yok değil. Murat Anar’ın değerlendirmesinde belirttiği gibi, Türk dünyasının ticari kapasitesini artırma vizyonu, kültür, sanat, eğitim gibi alanlarda da desteklenmeli. Ancak bazı Türk devletlerinin, özellikle de Türkiye’nin fuarda beklenen düzeyde temsil edilmemesi hayal kırıklığı yarattı. Türkiye’nin, Türk dünyasının “beyni” olarak bu tür etkinliklere daha fazla destek vermesi beklenirdi. Aynı şekilde, Azerbaycan’ın da sektörel anlamda kendini daha iyi tanıtması gerektiği düşünülüyor.

Peki, Türk Devletleri Teşkilatı ve Türk Yatırım Fonu bu tabloda nerede? Teşkilat üyesi ülkeler arasındaki 1.9 trilyon dolarlık ticaret hacminin neden sadece 43 milyon dolarda kaldığı sorgulanmalı. Bu fuar, büyük fedakarlıklarla yapıldı ve Türk dünyasına önemli katkılar sağladı. Ancak, Türk devletleri ekonomik olarak gelişmedikçe ve birbirlerinin imkanlarından yararlanmadıkça, “Türk Birliği” fikri sadece bir hayal olarak kalmaya mahkum olabilir.

Fuarın Ötesinde Bir Anlamı Var

II. Türk Ticaret Fuarı, sadece bir ticari etkinlik olmanın ötesine geçti. TRT Avaz ve diğer Türk medyası aracılığıyla geniş kitlelere ulaştı. “AnewZ” gibi uluslararası kanallarda İngilizce ve Rusça yayınlarla Türk Birliği’ni tüm dünyaya duyurdu. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin katılımı, dünya kamuoyunun dikkatini çekti. Bu nedenle, fuar, Türk dünyası adına ticari ve diplomatik bir zafer olarak nitelendirilebilir.

Gelecek Fuarlar Nasıl Olmalı?

Aygün Aliyeva’nın ROK Expo Danışmanlık Şirketi aracılığıyla hayata geçirdiği bu organizasyonun daha da geliştirilmesi gerekiyor. Aliyeva’ya açık bir çağrı yapmak gerekirse, Türk dünyasını turizm ve yatırım fuarında da bir araya getirmek büyük bir eksikliği giderecektir. Türkiye’nin, Türk Birliği’nin lideri olarak bu tür etkinliklere daha fazla destek vermesi gerekiyor. TİKA ve ilgili bakanlıklar, yerli ve milli markaları teşvik ederek fuara katılımlarını sağlamalı. Belki de yapılacak bir iş birliği anlaşması, devletin vereceği desteğin kat kat fazlasını geri getirecektir. Milli otomobilimiz TOGG’un neden Türk Devletleri Teşkilatı üyesi ülkelerin sokaklarında olmaması için bir sebep yok.

Türk Devletleri Teşkilatı, Türk dünyasının tamamına hitap eden Türk Ticaret Fuarı’nı mutlaka değerlendirmeye almalı ve desteklemeli. Türk Yatırım Fonu, bu potansiyeli görmezden gelmemeli. Türk devletleri, hem Aygün Aliyeva’yı daha güzel fuarlar yapması için desteklemeli, hem de fuara katılacak firmalarına yardımcı olmalı. Bir kişinin kendi çabalarıyla aldığı az destekle bu işi yapması ile, Türk Devletleri Teşkilatı ülkelerinin her birinin bu fuarlara sahip çıkması arasında büyük bir fark var. Şimdiden dünyaya “Türk Birliği”ni duyuruyorsa, gerekli destek verildiği takdirde “Turan”ın mührünü dünya ticaretine vurmak hayal olmayacaktır.

REKLAM VERMEK İÇİN ARAYIN
0532 659 8130