İzmir’de yaşanan ve iki polisin şehit olduğu saldırının faili, 16 yaşındaki E.B.’nin DEAŞ videolarından etkilenerek radikalleştiği ve saldırı öncesinde keşif yaptığı ortaya çıktı. Akran zorbalığına maruz kalan E.B.’nin, okulların açıldığı günü hedef seçtiği belirlendi.

Hain, DEAŞ Videolarıyla Cesaretlenip İzmir’i Kana Buladı

İzmir’de yaşanan ve tüm Türkiye’yi yasa boğan o hain saldırının perde arkası aralandıkça, dehşet verici detaylar gün yüzüne çıkıyor. İki polis memurunun şehit olduğu, birçok kişinin yaralandığı saldırının faili, henüz 16 yaşında bir lise öğrencisi: E.B. Peki, bu genç nasıl oldu da böyle bir canavarlığa kalkıştı? İşte sorunun cevabı, E.B.’nin karanlık dünyasında saklı.

DEAŞ Propagandasıyla Zehirlenen Bir Zihin

Emniyet güçlerinin titizlikle yürüttüğü soruşturma, E.B.’nin terör örgütü DEAŞ’ın propaganda videolarını izleyerek radikalleştiğini ortaya koydu. Bu videolar, gence cesaret vermiş, onu şiddete teşvik etmiş. Öyle ki, E.B. bu videolardan patlayıcı yapımını öğrenmiş ve kendi karanlık planları için hazırlıklara başlamış.

Emniyet kaynaklarından edinilen bilgilere göre, E.B.’nin internet geçmişi incelendiğinde, DEAŞ’a ait çok sayıda video ve propaganda materyaline rastlandı. Bu materyallerin, E.B.’nin zihninde yarattığı tahribatın boyutu, yapılan psikolojik değerlendirmelerle de destekleniyor.

Akran Zorbalığı ve Yalnızlık: Kötülüğe Giden Yolda Bir Durak

Soruşturma derinleştikçe, E.B.’nin hayatındaki bir başka karanlık nokta daha aydınlanıyor: Akran zorbalığı. E.B.’nin okulda sürekli olarak arkadaşları tarafından aşağılandığı, dışlandığı ve psikolojik şiddete maruz kaldığı belirlendi. Bu durumun, E.B.’nin içine kapanmasına, yalnızlaşmasına ve öfke biriktirmesine neden olduğu düşünülüyor.

Psikologlar, akran zorbalığının E.B.’nin ruh sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekiyor. Uzmanlara göre, sürekli olarak aşağılanan ve dışlanan bir genç, kendini değersiz hisseder, öfke ve nefret duyguları besler. Bu duygular, radikal ideolojilerin etkisiyle birleştiğinde, çok tehlikeli sonuçlar doğurabiliyor.

Hedef Okulların Açıldığı Gün: Kanlı Bir Planın Detayları

E.B.’nin saldırı için okulların açıldığı günü seçmesi, planının ne kadar vahşice olduğunu gözler önüne seriyor. Genç, bu tarihin sembolik bir anlam taşıdığını, saldırının daha büyük bir etki yaratacağını düşünmüş. Emniyet güçleri, E.B.’nin bu planı tek başına mı yaptığı, yoksa bir örgütten destek alıp almadığı konusunu da titizlikle araştırıyor.

Yetkililer, E.B.’nin saldırı öncesinde İzmir’deki bazı gece kulüpleri ve kalabalık bölgelerde keşif yaptığını da tespit etti. Bu keşiflerin, saldırı için en uygun hedefi belirlemeye yönelik olduğu düşünülüyor. E.B.’nin, polis merkezini hedef seçmesindeki amaç ise, güvenlik güçlerine karşı bir mesaj vermek, toplumu korkutmak ve kaos yaratmak.

İzmir Halkı Şokta: “Bu Nasıl Olabilir?”

İzmir’de yaşanan bu hain saldırı, tüm Türkiye’yi olduğu gibi İzmir halkını da derinden sarstı. Olayın ardından sokaklara dökülen vatandaşlar, teröre lanet yağdırırken, E.B.’nin yaşı ve yaşadıkları karşısında şaşkınlıklarını gizleyemedi. Birçok İzmirlinin ortak sorusu şuydu: “Bu nasıl olabilir?”

Olayın yaşandığı bölgede yaşayan esnaf Ahmet Bey, “Olayı duyduğumuzda şok olduk. Böyle bir şeyin İzmir’de yaşanması, hele de bu kadar genç birinin böyle bir şeye kalkışması inanılır gibi değil. Allah şehitlerimize rahmet eylesin, yaralılara acil şifalar versin” dedi.

Soruşturma Devam Ediyor: Karanlık Noktalar Aydınlatılacak

Emniyet güçleri, saldırıyla ilgili soruşturmayı çok yönlü olarak sürdürüyor. E.B.’nin bağlantıları, saldırının arkasındaki güçler ve olayın tüm detayları aydınlatılmaya çalışılıyor. Yetkililer, bu tür olayların bir daha yaşanmaması için gerekli tüm önlemlerin alınacağını vurguluyor.

Öte yandan, E.B.’nin ailesi de olayın şokunu yaşıyor. Oğullarının böyle bir şeye kalkışabileceğine ihtimal vermeyen aile, yaşadıkları acıyı dile getirmekte zorlanıyor. Aileye psikolojik destek sağlanırken, soruşturmanın selameti açısından detaylı bir açıklama yapılmıyor.

Türkiye, İzmir’de yaşanan bu hain saldırının acısını sarmaya çalışırken, E.B.’nin karanlık dünyası ve bu dünyaya nasıl sürüklendiği, üzerinde düşünülmesi gereken önemli bir konu olarak önümüzde duruyor. Unutulmamalıdır ki, terörün ve şiddetin her türlüsüyle mücadele, hepimizin ortak sorumluluğudur.