Bir Kara Keçi Neden Önemli? Antalya’dan Orman Yangınlarına İlginç Bir Bakış

Yayınlama: 09.09.2025
A+
A-

Antalya’dan Gazeteci Samet Memiş, orman yangınlarının ardındaki nedenlere dikkat çekerek, doğanın dengesini bozan uygulamalara ve kara keçilerin rolüne odaklanıyor. Memiş, yangınların önlenmesi için doğayla uyumlu çözümlerin önemini vurguluyor.

Bir Kara Keçi Neden Önemli? Antalya’dan Orman Yangınlarına İlginç Bir Bakış

Antalya’dan dikkat çekici bir yorum geldi. TİMBİR Batı Akdeniz bölge temsilcisi Gazeteci Samet Memiş, orman yangınlarının nedenleri ve çözüm önerileri üzerine kaleme aldığı yazısıyla tartışma başlattı. Memiş, yangınların sadece ihmalden kaynaklanmadığını, aynı zamanda doğayla kurduğumuz yanlış ilişkilerin de büyük payı olduğunu belirtiyor.

“Ormanlara Çöp Atmayın” Öğüdünü Unuttuk Mu?

Memiş, yazısında ilkokulda öğrendiğimiz basit çevre kurallarını hatırlatarak söze başlıyor: “Ormanlara çöpünüzü, çalınızı, çırpınızı atmayın. Çevremizi temiz tutalım. Doğaya, hayvanlara, topluma zarar vermeyelim.” Bu basit öğütlerin ne kadar önemli olduğunu, bugün yaşadığımız felaketler sayesinde daha iyi anladığımızı ifade ediyor. Peki, bu kadar basit kuralları neden unuttuk? Neden ormanlarımız her yaz alevlere teslim oluyor?

Manavgat ve Sütçüler Yangınlarından Acı Tecrübeler

2021 yılında Manavgat ve Sütçüler’de yaşanan büyük yangınlarda bizzat sahada görev yapan Memiş, hem habercilik yapmış hem de söndürme çalışmalarına katılmış. O günlerde gördükleri, bugünkü yangınların nedenlerini anlamasında büyük rol oynamış. “Ormanları yakından inceledim. Ağaçların altı öyle çalı çırpı ve çöple doluydu ki, yürümek neredeyse imkânsızdı,” diyor Memiş. Alevlerin, bu kuru örtünün altında sessizce ilerlediğini, bir bölge söndürülürken hemen ileride yeni bir yangının başladığını gözlemlemiş. Peki, bu ormanlar neden bu kadar bakımsız ve yangına davetiye çıkarır hale geldi?

Kara Keçilerin Ormanlardaki Gizli Görevi

Memiş’e göre, ormanların bu hale gelmesinin temel nedeni, doğanın dengesini bozmamız. Eskiden ormanlarda dolaşan hayvanlar, özellikle de “kara keçi” olarak bilinen tür, orman tabanını doğal yollarla temizlerdi. Sarp kayalıkların ve sık ormanların yerlisi olan bu keçiler, ne çalı bırakır ne de kuru yaprak. Onların geçip gittiği yerler tertemiz olurdu. Ağaçlara zarar vermezler, toprağı bozmazlardı. Ekolojik döngünün en sade ama en etkili temizlik işçileriydi onlar.

“Koruma Alanı” Dedik, Doğayı Kendi Haline Bıraktık

Ancak ne oldu? “Ormanlara hayvan sokmak yasak” dedik. “Burası koruma alanı, burası milli park” diyerek her yeri yasakladık. Ormanları koruyacağız derken, onları kendi haline bıraktık. Hayvancılığı dışladık, doğayla olan bağı kopardık. Sonuç? Altı çalı dolu, yangına hazır ormanlar. Orman köylüsünün hayvanlarını otlatması da yasaklanınca, ormanlar adeta kaderine terk edildi.

Sadece Ağaçlar Değil, Bir Yaşam Yok Oluyor

Bugün korumaya çalıştığımız ağaçlar birer birer yanarken, sadece ormanları değil, içinde yaşayan sayısız canlıyı da kaybediyoruz. Kuşlar, sincaplar, kirpiler, kaplumbağalar… Yanan sadece ağaç değil; bir yaşam, bir denge yok oluyor. Yangınlar sadece maddi kayıplara yol açmakla kalmıyor, aynı zamanda bölgedeki biyoçeşitliliği de ciddi şekilde tehdit ediyor. Uzmanlar, bazı türlerin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirtiyor.

Doğayla Savaşmak Yerine Birlikte Yaşamayı Öğrenmeliyiz

Peki, ne yapmalı? Memiş’in cevabı net: Doğayı gerçekten korumak istiyorsak, onunla savaşmak değil, onunla birlikte yaşamayı öğrenmeliyiz. Yasaklarla değil, anlayışla. Ekolojik dengeyi sağlayan canlılara yer açmalıyız. Kara keçilere, doğal çobanlara, doğanın işçilerine yeniden ormanların kapılarını açmalıyız. Çünkü doğa, en iyi yine kendini onarır. Yeter ki biz ona izin verelim…. Orman yangınlarıyla mücadelede sadece söndürme çalışmalarına odaklanmak yerine, önleyici tedbirlerin alınması ve doğayla uyumlu yaşamın teşvik edilmesi gerekiyor.

Antalya’dan Bir Çağrı: Kara Keçilere Özgürlük!

Samet Memiş’in bu çarpıcı analizi, orman yangınlarına farklı bir perspektiften bakmamızı sağlıyor. Belki de çözüm, karmaşık teknolojilerde değil, atalarımızın yöntemlerinde saklıdır. Belki de kara keçilere özgürlük vermek, ormanlarımızı korumanın en etkili yoludur. Antalya’dan yükselen bu çağrı, umarız yetkililerin ve kamuoyunun dikkatini çeker.

REKLAM VERMEK İÇİN ARAYIN
0532 659 8130