Prof. Dr. Avşar’dan Muhalefete Eleştiri: “Darbe Söylemi Yersiz ve Anlamsız”

Yayınlama: 05.09.2025
A+
A-

Prof. Dr. Zakir Avşar, muhalefetin yolsuzluk operasyonlarına karşı geliştirdiği söylemleri eleştirerek, “darbe” ithamlarının yersiz olduğunu savundu. Avşar, Türkiye’nin demokratikleşme sürecinde önemli adımlar attığını ve yargının bağımsızlığının güçlendiğini vurguladı.

Prof. Dr. Avşar’dan Muhalefete Eleştiri: “Darbe Söylemi Yersiz ve Anlamsız”

ANKARA – Prof. Dr. Zakir Avşar, “Hafıza Tazeleme Rehberi” başlıklı yazısında, Türkiye’deki demokratikleşme sürecini ve muhalefetin yolsuzluk operasyonlarına yaklaşımını değerlendirdi. Avşar, muhalefetin kullandığı “darbe” söyleminin gerçeklikten uzak olduğunu ve Türkiye’nin artık bu tür müdahaleci refleksleri aştığını belirtti.

Demokratikleşme Sürecinde Türkiye

Avşar, Türkiye’nin demokratikleşme sürecini sadece seçim sandığına indirgemeyen, aynı zamanda kamu hizmetlerinin yaygınlaştırılması, sosyal devletin kurumsallaşması ve milli iradenin güçlenmesiyle genişleten nadir ülkelerden biri olduğunu vurguladı. “Türkiye, her türlü darbe girişimini geride bırakmış, milletin iradesinin üstünlüğünü tesis etmiş bir ülkedir” dedi.

Muhalefetin Yolsuzluk Operasyonlarına Yaklaşımı

Muhalefetin, kendi mensuplarının karıştığı yolsuzluk operasyonlarına karşı takındığı tavrı eleştiren Avşar, özellikle CHP’li isimlerin yargı kararlarını tanımayacakları yönündeki açıklamalarına dikkat çekti. “Özgür Özel’in ‘yargı kararlarını tanımayacağız’ şeklindeki beyanı kabul edilemez” diyen Avşar, bu tür söylemlerin hukukun üstünlüğü ilkesine zarar verdiğini savundu.

Avşar, muhalefetin soruşturmayı yürüten başsavcıyı hedef almasının ve hakkında asılsız iddialarda bulunmasının da kabul edilemez olduğunu belirtti. Bu tür davranışların, yargı üzerinde baskı oluşturma ve soruşturmaları etkileme amacı taşıdığını ifade etti.

“Hukuku Değersizleştirme Girişimi”

CHP’nin, yolsuzluk operasyonlarından sıyrılmak için hukukun üstünlüğüne saygı duymak yerine, hukuku değersizleştirme ve yolsuzluğu meşrulaştırma girişiminde bulunduğunu iddia eden Avşar, bu durumun demokrasinin temel ilkelerini zedelediğini söyledi. “Yolsuzlukla mücadele için hukuksal süreçlerin işlemesini ‘darbe’ olarak nitelendirmek, siyasi meşruiyeti değil, devletin demokratik reflekslerini hedef almaktır” dedi.

Yargının Bağımsızlığı ve Yolsuzlukla Mücadele

Avşar, demokratik devletlerde yolsuzlukla mücadelenin, halkın devlete olan güveninin temel taşı olduğunu vurguladı. Bu mücadelenin, yargının bağımsız ve tarafsız bir şekilde işlemesini, kamu gücünü kullananların hesap verebilmesini, kamu kaynaklarının denetlenmesini ve kamu vicdanının rahatlatılmasını amaçladığını belirtti. “İstanbul Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere bazı CHP’li belediyelerde yürütülen operasyonlar da bu çerçevede, hukukun çizdiği sınırlarda ve delillere dayalı olarak yürütülmektedir” diye ekledi.

“Seçimle Geldik, Bize Dokunamazsınız” Anlayışı

Muhalefetin sıklıkla tekrarladığı “seçimle geldik, bize dokunamazsınız” anlayışının demokratik sistemin doğasına aykırı olduğunu savunan Avşar, sandığın yöneticilere meşruiyet sağladığını, ancak bu meşruiyetin sınırsız bir dokunulmazlık anlamına gelmediğini vurguladı. “Seçimle gelen yöneticiler de hukukun, etik kuralların ve kamunun denetimine tabidir” dedi.

Avşar, bir belediye başkanının halkın oyuyla seçilmiş olsa da kamu kaynaklarını kişisel çıkarları için kullandığında, artık sadece bir yerel yönetici değil, hukuk karşısında sorumlu ve hesap vermesi gereken bir kamu görevlisi olduğunu ifade etti.

Türkiye’nin Demokratik Birikimi

Türkiye’nin son 20 yılda ekonomik, askeri, diplomatik alanda olduğu gibi demokratik kültürde de ciddi bir birikim oluşturduğunu belirten Avşar, tek partili dönemden çok partili sisteme, darbe dönemlerinden sivil siyasetin yükselişine kadar Türkiye’nin her yönüyle olgunlaşan bir demokrasi örneği olduğunu söyledi.

“Otoriterleşme Değil, Hesap Verebilirlik”

AK Parti’nin öncülüğünde kurumsallaşan reform dalgalarının – yargı reformlarından kamu yönetimi reformlarına, şeffaflık yasalarından bilgi edinme hakkına kadar – Türkiye’yi “otoriterleşme” değil, tam tersine “hesap verebilirlik” zeminine taşıdığını vurgulayan Avşar, “Devlet, korkulan değil, sorgulanan bir yapı olmak zorundadır. Bu dönüşüm, otoriterleşme değil, demokratikleşmeye götürür bizi” dedi.

“Darbe Söylemi Yersiz ve Anlamsız”

Avşar, muhalefetin başvurduğu “darbe” söyleminin yersiz ve anlamsız olduğunu yineleyerek, siyasi meşruiyet krizine düşen bir muhalefetin, halkın gündeminden kopuk şekilde yolsuzluk iddialarına karşı “tehdit” retoriği ürettiğini savundu. “Bu retoriğin içi boştur; çünkü ortada siyasi veya silahlı bir müdahale yoktur, sivil siyaseti tasfiye eden bir yapı hiç yoktur, yargının iradesine el koyan bir vesayet sistemi yoktur” dedi.

Avşar, Türkiye’de yargının bugün ilk kez bu kadar cesur, şeffaf ve bağımsız şekilde hareket edebildiğini sözlerine ekledi.

REKLAM VERMEK İÇİN ARAYIN
0532 659 8130