Avukat Cüneyd Altıparmak, sigorta tahkim sistemindeki uygulamaları “derebeylik” olarak nitelendirerek tartışma başlattı. Altıparmak, sistemdeki kararların keyfiliği ve bazı akademisyenlerin rolüne dair iddialarda bulundu.
Ankara – Türk İnternet Medya Birliği (TİMBİR) Başkanvekili ve Star gazetesi yazarı Avukat Cüneyd Altıparmak, sigorta tahkim sistemiyle ilgili sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamalarla dikkatleri üzerine çekti. Sistemdeki uygulamaları sert bir dille eleştiren Altıparmak, “derebeylik” benzetmesi yaparak tartışmayı alevlendirdi.
Altıparmak’ın açıklamalarına göre, yazısının yayınlanmasının ardından aralarında hakim, avukat ve hatta sigorta hakemlerinin de bulunduğu çok sayıda kişi kendisiyle iletişime geçti. Bu kişilerin, sistemin kendi içinde kapalı bir yapı olduğunu, kararların keyfi bir şekilde alındığını ve aynı konuda farklı kararların verildiğini anlattıkları belirtildi. Altıparmak, bu durumu “derebeylik” olarak nitelendirirken, daha sonra bu benzetme için “gerçek derebeylerinden özür diliyorum” ifadesini kullandı.
Altıparmak, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Bu yazıdan sonra en az elli kişi aradı. İçinde hakim avukat hatta sigorta hakemleri var. Yapının kendi için bir sistem olduğunu, kararların keyfiliğini, aynı meselede farklı kararları anlattılar. Derebeyliği dediğim için bu işin elebaşılarına, tüm derebeylerden özür diliyorum. Zira bir anda saldırıya geçen bir bu klik daha fazlasına müstahak!” ifadelerini kullandı.
Eleştirilerinin odağında sigorta tahkim sisteminde görev yapan bazı akademisyenler de yer alıyor. Altıparmak, bazı akademisyenlerin yılda 2 bin dosyaya karar verdiğini ve araştırma görevlilerine dosya yazdırıp imza attığını iddia etti. Bu durumun, akademisyenlerin asli görevleriyle nasıl bağdaştığı sorusunu gündeme getirdi. Vatandaşlar haklı olarak soruyor: Bir akademisyen, bilimsel çalışmalarına mı yoksa binlerce dosyaya mı yetişecek?
Peki, bu iddiaların arkasında ne yatıyor? Altıparmak’a göre, tahkim sisteminin kaldırılmamış olması, sadece öncesine getirilen 28 günlük arabuluculuk süreci nedeniyle tepkilerin artmasına neden oldu. Altıparmak, “Tüm itiraz bir aylık gecikme için mi, yoksa kaybedilecek pastanın endişesi mi?” sorusunu yönelterek, asıl motivasyonun maddi kaygılar olabileceğine işaret etti.
Altıparmak, açıklamalarında Yükseköğretim Kurulu’na (YÖK) de çağrıda bulunarak, sistemde yer alan bazı akademik isimlerin faaliyetlerinin denetlenmesi gerektiğini vurguladı. Bu çağrı, sistemdeki usulsüzlük iddialarının ne kadar ciddi boyutlara ulaştığını gözler önüne seriyor.
Avukat Altıparmak’ın bu çıkışı, sigorta tahkim sistemiyle ilgili uzun süredir konuşulan sorunları yeniden gündeme taşıdı. Sistemdeki şeffaflık ve adalet tartışmaları, Altıparmak’ın açıklamalarıyla yeni bir boyut kazandı. Vatandaşlar, bu iddiaların açıklığa kavuşturulmasını ve gerekli önlemlerin alınmasını bekliyor.
Altıparmak, paylaşımlarına yönelik gelebilecek şikayetlere de meydan okuyarak, “Şikayet dilekçenizi paylaşın, tüm Türkiye görsün” şeklinde bir çıkışta bulundu. Bu tavır, Altıparmak’ın iddialarının arkasında durduğunu ve konunun kamuoyu önünde tartışılmasından çekinmediğini gösteriyor.
Peki, bundan sonra ne olacak? Altıparmak’ın bu açıklamaları, ilgili kurumlar tarafından soruşturulacak mı? YÖK, akademisyenler hakkındaki iddiaları inceleyecek mi? Sigorta tahkim sisteminde bir düzenleme yapılacak mı? Tüm bu soruların cevabı, önümüzdeki günlerde netlik kazanacak. Ancak şurası kesin ki, Cüneyd Altıparmak’ın bu çıkışı, sigorta tahkim sistemiyle ilgili önemli bir tartışmanın fitilini ateşlemiş durumda.
Bu tartışmanın nereye varacağını zaman gösterecek ama görünen o ki, sigorta tahkim sistemiyle ilgili sular kolay kolay durulmayacak.