Gazze’de İsrail ordusunun saldırıları sonucu bir gazeteci daha hayatını kaybetti. Hükümet yetkilileri, saldırılarda yaşamını yitiren gazeteci sayısının 239’a yükseldiğini açıkladı.
Gazze’den acı bir haber daha geldi. İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ne yönelik sürdürdüğü saldırılarda, gazeteci İslam Ali el-Kumi’nin hayatını kaybettiği duyuruldu. Bu son ölümle birlikte, İsrail’in saldırılarında hayatını kaybeden gazetecilerin sayısı 239’a yükseldi. Bu vahim tablo, uluslararası kamuoyunda büyük bir endişe ve tepkiye yol açarken, Filistin hükümeti İsrail’i uluslararası mahkemelere taşıma çağrısında bulundu.
İslam Ali el-Kumi, İsrail ordusunun Gazze’nin güneyindeki Sabra Mahallesi’ne düzenlediği saldırıda yaşamını yitirdi. El-Kumi’nin cenazesi, Şifa Hastanesi önünde kılınan cenaze namazının ardından, sevenlerinin gözyaşları arasında toprağa verildi. Cenaze törenine katılanlar, Filistin bayrakları ve El-Kumi’nin fotoğraflarıyla İsrail’in saldırılarını protesto etti. Gözyaşları sel olurken, acılı aile fertleri ve meslektaşları, İslam’ın anısını yaşatacaklarını dile getirdiler.
Filistin hükümeti, İsrail’in gazetecilere yönelik bu sistematik saldırılarını şiddetle kınadı. Hükümetin Medya Ofisi tarafından yapılan yazılı açıklamada, İsrail’in Filistinli gazetecileri ve basın mensuplarını kasıtlı olarak hedef aldığı vurgulandı. Uluslararası Gazeteciler Federasyonu, Arap Gazeteciler Birliği ve dünya genelindeki basın kuruluşlarına, İsrail’in bu planlı saldırılarını kınama çağrısı yapıldı. Hükümet yetkilileri, bu saldırıların sadece Filistinli gazetecilere değil, aynı zamanda basın özgürlüğüne ve haber alma hakkına da yönelik bir tehdit olduğunu belirtti.
Açıklamada ayrıca, uluslararası topluma çağrıda bulunularak, İsrail’in işlediği suçların uluslararası mahkemelere taşınması, faillerin yargılanması, gazetecilerin korunması ve saldırıların son bulması için etkili adımlar atılması gerektiği belirtildi. Hükümet yetkilileri, uluslararası toplumun bu konuda sessiz kalmasının, İsrail’in bu tür saldırıları pervasızca sürdürmesine yol açacağını ifade etti. Gazze’de yaşanan bu son olay, bir kez daha uluslararası toplumun Filistin meselesine adil ve kalıcı bir çözüm bulma sorumluluğunu hatırlattı.
İslam Ali el-Kumi’nin ölümü, uluslararası basın kuruluşları tarafından da büyük bir üzüntü ve öfkeyle karşılandı. Birçok basın kuruluşu, İsrail’in gazetecilere yönelik saldırılarını kınayan açıklamalar yayınladı ve uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırdı. Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ), yaptığı açıklamada, İsrail’in gazetecilere yönelik saldırılarının savaş suçu teşkil ettiğini ve faillerin mutlaka yargılanması gerektiğini vurguladı. IFJ Genel Sekreteri Anthony Bellanger, “Gazeteciler, savaşların ve çatışmaların tanıklarıdır. Onları hedef almak, gerçeği karartmak ve kamuoyunu yanlış bilgilendirmek anlamına gelir” dedi.
Gazze’de yaşanan bu son olay, akıllara şu soruyu getiriyor: Uluslararası toplum, İsrail’in bu saldırılarına karşı ne gibi adımlar atacak? Filistin hükümetinin çağrılarına kulak verilecek mi? İsrail’in işlediği suçlar uluslararası mahkemelere taşınacak mı? Gazetecilerin korunması için somut adımlar atılacak mı? Tüm bu soruların cevabı, önümüzdeki günlerde uluslararası toplumun göstereceği tavırla netlik kazanacak. Ancak, Gazze’de yaşanan bu acı olay, bir kez daha gösterdi ki, Filistin meselesine adil ve kalıcı bir çözüm bulunmadığı sürece, bu tür trajediler yaşanmaya devam edecek.
Öte yandan, bölgedeki gerginliğin tırmanmasıyla birlikte, insani yardım kuruluşları da alarma geçti. Gazze’deki hastanelerin yetersizliği ve tıbbi malzeme eksikliği, yaralıların tedavi edilmesini zorlaştırıyor. Uluslararası yardım kuruluşları, Gazze’ye acil tıbbi yardım ulaştırılması için çağrıda bulunuyor. Ancak, İsrail’in sınır kapılarını kapatması ve yardımların geçişine izin vermemesi, insani durumu daha da kötüleştiriyor. Gazze’de yaşayan yaklaşık 2 milyon Filistinli, abluka altında yaşam mücadelesi verirken, uluslararası toplumun sessizliği ve ilgisizliği, umutlarını her geçen gün biraz daha tüketiyor.
Gazze’de yaşanan bu insanlık dramı, sadece Filistinlileri değil, tüm dünyayı derinden etkiliyor. Gazetecilerin hedef alınması, basın özgürlüğüne vurulan bir darbe olarak kabul edilirken, uluslararası toplumun bu konuda sessiz kalması, adalete olan inancı sarsıyor. Gazze’de yaşananların unutulmaması ve sorumluların hesap vermesi için, uluslararası kamuoyunun daha duyarlı ve etkili bir şekilde harekete geçmesi gerekiyor. Unutulmamalıdır ki, Gazze’de yaşananlar, sadece bir coğrafyanın değil, tüm insanlığın ortak meselesidir.