AB Komisyonu, ABD ile süren tarife müzakerelerinde anlaşmaya yakın olduklarını duyurdu. Müzakereler sürerken, AB üyesi ülkeler olası bir anlaşmazlık durumunda uygulanacak karşı tedbirleri onayladı.

AB ve ABD Ticaret Savaşı Ateşi Sönüyor mu? Brüksel’den Umut Veren Açıklama

Brüksel, 24 Temmuz 2025 – Avrupa Birliği (AB) ile Amerika Birleşik Devletleri (ABD) arasında uzun süredir devam eden ticaret gerginliğinde umut ışığı belirdi. AB Komisyonu Sözcüsü Olof Gill, bugün Brüksel’de yaptığı açıklamada, ABD ile tarifeler konusunda teknik ve siyasi düzeyde yoğun temasların sürdüğünü ve tarafların kapsamlı bir müzakere süreci yürüttüğünü belirtti. Gill, “Hedefimiz, ABD ile üzerinde uzlaşılan bir çözüme ulaşmak. Bu hedefin gerçekleşebilir olduğunu değerlendiriyoruz,” dedi. Bu açıklama, iki taraf arasındaki ticaret ilişkilerinin geleceği açısından önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.

Müzakerelerde Son Durum: Anlaşmaya Doğru Mu?

Sözcü Gill’in açıklamaları, uzun süredir devam eden belirsizliğin ardından bir nebze olsun rahatlama yarattı. Ancak, müzakerelerin hangi aşamada olduğu, hangi konularda ilerleme kaydedildiği ve hangi konularda hala anlaşmazlıkların sürdüğü gibi detaylar henüz net değil. Brüksel kulislerinde konuşulanlara göre, müzakerelerin en çetrefilli kısımlarını oluşturan otomotiv sektörü ve tarım ürünleri tarifeleri konusunda önemli adımlar atıldığı söyleniyor. Özellikle, Avrupa’dan ithal edilen otomobillere uygulanan yüksek gümrük vergilerinin kaldırılması veya azaltılması konusunda bir uzlaşmaya varılması bekleniyor.

Peki, bu müzakereler neden bu kadar önemli? Hatırlayalım, ABD Başkanı Donald Trump’ın göreve gelmesiyle birlikte, iki taraf arasındaki ticaret ilişkileri adeta bir çıkmaza girmişti. Trump yönetimi, AB’den ithal edilen çelik, alüminyum, otomobil gibi ürünlere yüksek gümrük vergileri uygulamaya başlamış, bu durum da AB’nin misilleme yapmasına neden olmuştu. Sonuç olarak, iki taraf arasında adeta bir ticaret savaşı başlamış, bu durum da hem Avrupa hem de Amerikan ekonomisine zarar vermişti. Şimdi ise, bu ticaret savaşının sona ermesi için bir fırsat doğmuş gibi görünüyor.

AB’den Karşı Tedbir Hamlesi: Masada Güçlü Kalma Stratejisi

Müzakereler devam ederken, AB cephesinden de dikkat çekici bir hamle geldi. AB üyesi ülkeler, bugün yaptıkları oylamada, ABD ile anlaşma sağlanamaması durumunda uygulanacak karşı tedbirleri onayladı. Bu karar, AB’nin müzakerelerde elini güçlendirmek için attığı stratejik bir adım olarak yorumlanıyor. Daha önce ayrı ayrı hazırlanan 21 milyar avroluk ve 72 milyar avroluk tedbir paketleri tek bir listede birleştirildi. Anlaşma sağlanamaması halinde, toplamda 93 milyar avro değerindeki ABD ürününe yönelik yaptırımların 7 Ağustos itibarıyla kademeli olarak devreye alınması planlanıyor. Yani, eğer ABD ile bir anlaşmaya varılmazsa, AB, Amerikan mallarına karşı ciddi bir gümrük duvarı örecek.

Bu durum, özellikle Amerikan tarım sektörü için büyük bir darbe anlamına gelebilir. Zira, Avrupa pazarı, Amerikan çiftçileri için önemli bir gelir kaynağı. Eğer AB, Amerikan tarım ürünlerine yüksek gümrük vergileri uygularsa, Amerikan çiftçileri büyük kayıplar yaşayabilir. Aynı şekilde, Amerikan otomotiv sektörü de AB’nin misillemesinden etkilenebilir. Dolayısıyla, AB’nin bu kararı, ABD’yi müzakere masasına daha ciddi bir şekilde oturmaya zorlayacak gibi görünüyor.

Trump’ın Japonya Hamlesi: AB ile Anlaşma İçin Emsal mi?

ABD cephesinde ise, Başkan Donald Trump’ın geçtiğimiz günlerde Japonya ile ticaret müzakerelerini tamamladığını ve Japonya’nın ABD’ye yüzde 15 oranında gümrük vergisi uygulayacağını açıklaması, dikkatleri üzerine çekti. Bu gelişme, Washington’un AB ile benzer bir anlaşmaya varabileceği yönündeki beklentileri de güçlendirdi. Acaba Trump, Japonya ile vardığı anlaşmayı, AB ile yapılacak müzakerelerde bir emsal olarak mı kullanacak? Bu sorunun cevabı, müzakerelerin seyrini belirleyecek önemli bir faktör olabilir.

Trump’ın göreve geldiği günden bu yana AB’ye karşı sert bir tutum sergilediği biliniyor. Çelik ve alüminyum ürünlerine yüzde 50, otomobillere yüzde 25 ve diğer bazı ürünlere de yüzde 10 gümrük vergisi uygulaması, bu sert tutumun en somut örnekleri. Hatta, 1 Ağustos’tan itibaren AB menşeli tüm ürünlere sektörel tarifelere ek olarak yüzde 30 oranında yeni bir gümrük vergisi uygulanacağı bildirilmişti. Ancak, son gelişmeler, Trump’ın bu sert tutumunda bir yumuşama olabileceği sinyallerini veriyor.

Vatandaş Ne Diyor? Ticaret Savaşının Bedelini Kim Ödüyor?

Peki, tüm bu gelişmeler, sokaktaki vatandaşı nasıl etkiliyor? Ticaret savaşlarının bedelini en çok kim ödüyor? Uzmanlara göre, ticaret savaşları, genellikle tüketicilerin cebinden çıkıyor. İthal edilen ürünlere uygulanan yüksek gümrük vergileri, bu ürünlerin fiyatlarının artmasına neden oluyor. Bu durum da, tüketicilerin alım gücünü düşürüyor. Özellikle, dar gelirli vatandaşlar, bu durumdan daha fazla etkileniyor.

Ankara’da konuştuğumuz bir esnaf, “Bu gümrük vergileri yüzünden zaten işlerimiz iyice azaldı. Eskiden daha rahat mal alıp satıyorduk, şimdi her şey ateş pahası oldu,” diyerek yaşadığı sıkıntıları dile getiriyor. Bir emekli ise, “Bu zamlar yüzünden geçinmek iyice zorlaştı. Emekli maaşıyla ne yapacağımızı şaşırdık,” şeklinde konuşuyor. Görünen o ki, ticaret savaşlarının faturası, en çok dar gelirli vatandaşlara kesiliyor.

Umutlar Yeşeriyor mu?

Sonuç olarak, AB ve ABD arasındaki ticaret gerginliğinde bir nebze olsun umut ışığı belirdi. Müzakerelerin olumlu yönde ilerlemesi ve bir anlaşmaya varılması, hem Avrupa hem de Amerikan ekonomisi için büyük bir rahatlama sağlayabilir. Ancak, müzakerelerin ne kadar süreceği, hangi konularda anlaşmaya varılacağı ve hangi konularda anlaşmazlıkların devam edeceği gibi sorular hala cevabını bekliyor. Umalım ki, taraflar, sağduyulu davranarak, bir an önce bir anlaşmaya varır ve ticaret savaşının yarattığı olumsuz etkileri ortadan kaldırır.