Türkiye’nin yerli mısır tohumu üretimindeki yükselişi ihracata da yansıdı. Son beş yılda ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 137,5’e ulaştı.
Ankara – Türkiye, tarlalarda boy gösteren mısırların geleceği için önemli bir adım attı. Yerli mısır tohumu üretiminde son yıllarda yapılan yatırımlar meyvesini veriyor. Tarladaki bereket, ülke ekonomisine de can suyu oldu. Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB) Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Ömer Güler, yerli tohumculuğun hem verimliliği artırdığını hem de ekonomik olarak önemli katkılar sağladığını vurguladı.
Güler’in açıklamalarına göre, yerli mısır tohumları, Anadolu’nun farklı bölgelerindeki iklim ve toprak koşullarına uyum sağlayarak verimde artış sağlıyor. Yani, her bölgenin kendine özgü koşullarına uygun tohumlar sayesinde daha çok ürün elde ediliyor. Bu da çiftçinin yüzünü güldürüyor. Sadece verimlilik değil, aynı zamanda hastalıklara ve zararlılara karşı dirençli tohumlar sayesinde ilaç kullanımının da önüne geçiliyor. Böylece hem daha sağlıklı ürünler elde ediliyor hem de çevre korunuyor.
İklim değişikliği ve kuraklık gibi sorunlar da düşünülerek geliştirilen bu tohumlar, zorlu koşullara karşı daha dayanıklı bir üretim imkanı sunuyor. Yani, kuraklık olsa bile tarladaki mısır başını eğmiyor. Bu da çiftçiler için büyük bir güvence demek. Tohumun sadece tarlada değil, laboratuvarda da geliştiğini belirten Güler, özel sektörün Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü ile iş birliği içinde çalıştığını ve klasik yöntemlerin yanı sıra modern tekniklerle de tohumların geliştirildiğini söyledi. Bu sayede her yıl daha iyi tohumlar üretiliyor ve çiftçinin beğenisine sunuluyor.
Yerli tohumların başarısı sadece Türkiye sınırları içinde kalmıyor. Bazı yerli mısır çeşitleri Avrupa Birliği ülkelerinde tescil edilerek ticari satış izni aldı. Bu, Türkiye’nin tohumculuk alanında ne kadar iyi işler çıkardığının bir göstergesi. Güler, bu başarının Türkiye’nin uluslararası pazardaki rekabet gücünü artırdığını belirtiyor. Yani, artık Türkiye de tohum konusunda söz sahibi ülkelerden biri haline geliyor.
Rakamlar da bu başarıyı doğrular nitelikte. 2019 yılında 44,8 bin ton olan yerli mısır tohumu üretimi, 2024 itibarıyla yaklaşık yüzde 100 artışla 88 bin tona ulaştı. Bu üretimin neredeyse tamamı, yüzde 99’u özel sektör tarafından gerçekleştiriliyor. Yani, özel sektör bu işe gönül vermiş durumda ve büyük bir özveriyle çalışıyor.
Dış ticaret verileri de yüzleri güldürüyor. 2024 yılında 81,2 milyon dolarlık ihracata karşılık 59 milyon dolarlık ithalat yapıldı. İhracatın ithalatı karşılama oranı ise yüzde 137,5’e ulaştı. Bu, Türkiye’nin tohum konusunda dışa bağımlılığının azaldığını ve kendi kendine yetebilen bir ülke olma yolunda ilerlediğini gösteriyor. 2019-2024 döneminde toplam mısır tohumu ihracatı 330,9 milyon dolar, ithalat ise 195,4 milyon dolar oldu. Yani, Türkiye tohum satarak para kazanıyor.
En fazla mısır tohumu ihraç edilen ülkeler ise Sırbistan, Özbekistan, İtalya, Fransa ve Fas. Bu ülkelerin toplam ihracattaki payı yüzde 45 seviyesinde. Yani, Türkiye’nin tohumları bu ülkelerde de rağbet görüyor. Güler, tohumun sadece tarımsal bir girdi olmadığını, aynı zamanda stratejik ve diplomatik bir güç unsuru haline geldiğini vurguluyor. Yani, tohum sadece karın doyurmuyor, aynı zamanda ülkeler arasındaki ilişkileri de güçlendiriyor.
Güler, kamu destekleri, teşvik programları ve sektörel iş birlikleriyle yerli tohumculuğun daha da güçleneceğini sözlerine ekledi. Yani, devletin desteği ve sektördeki oyuncuların iş birliği sayesinde Türkiye tohum konusunda daha da ileriye gidecek. Çiftçinin tarlasına ektiği tohum, aslında Türkiye’nin geleceğine ekilen bir umut tohumu. Bu tohumlar sayesinde Türkiye, tarımda daha güçlü, daha bağımsız ve daha müreffeh bir ülke olacak.