TBMM Başkanvekili Tekin Bingöl, Prof. Dr. Mehmet Haberal’ı makamında ağırladı. Bingöl, Haberal’ın tıp alanındaki öncülüğünü ve uluslararası başarılarını överek, “Haberal Hocamız Türkiye’nin gururudur” dedi.
ANKARA – TBMM Başkanvekili Tekin Bingöl, dün Başkent Üniversitesi’nin kurucusu, dünyaca ünlü bilim insanı Prof. Dr. Mehmet Haberal’ı Meclis’teki makamında ağırladı. Samimi bir havada geçen ziyarette Bingöl, hem öğrencisi olmaktan duyduğu gururu dile getirdi, hem de Haberal’ın Türkiye için ne kadar önemli bir değer olduğunu vurguladı. Ziyaret, Meclis kulislerinde de günün konusu oldu.
Prof. Dr. Mehmet Haberal, ziyarette yaptığı konuşmada, öğrencisi Tekin Bingöl’ün TBMM Başkanvekili olarak gösterdiği başarılarından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. “Bir hocanın en büyük övünç kaynağı, öğrencilerinin başarılı olduğunu görmektir” diyen Haberal, Bingöl’e çalışmalarında başarılar diledi. Haberal’ın bu sözleri, Meclis’te bulunan diğer milletvekilleri tarafından da takdirle karşılandı.
TBMM CHP Grubu Protokol Müdürü Şükran Kütük ve Başkent Üniversitesi Basın Yayın ve İletişim Koordinatörü Osman Yazıcı da Haberal’a bu anlamlı ziyaretinde eşlik etti.
Başkanvekili Tekin Bingöl, Haberal’ın ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek söze başladı. “Haberal Hocamızın dünya çapındaki başarıları sadece onun değil, Türkiye’nin de gururudur. Kendisinin vizyonu, Türkiye’nin bilimsel ve akademik alanda dünyaya açılan penceresidir” ifadelerini kullandı. Bingöl, Haberal’ın tıp alanındaki öncülüğünü ve özellikle organ nakli konusundaki çalışmalarını yakından takip ettiğini belirtti.
Bingöl, “Dünya bilim otoriteleri, Türkiye’de organ nakli ve bağışı konusundaki gelişmelerin temelinde Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın bulunduğunu söylüyor. Bundan büyük bir gurur duyuyorum” diyerek, Haberal’ın bu alandaki katkılarının altını çizdi. Sanki bir öğrencinin hocasına duyduğu minneti dile getirir gibiydi Bingöl’ün sözleri.
Ziyaret sırasında TBMM’nin faaliyetleri hakkında hocası Haberal’a bilgi veren Bingöl, Haberal’ın uluslararası alandaki başarılarına da değindi. “Haberal Hocamız, Dünya Organ Nakli Derneği’nin seçilmiş ilk Müslüman başkanıdır. Ödülleri vitrinlere sığmıyor. Hocamız işine tutkuyla bağlı” dedi. Bingöl, Haberal’ın adeta 7 gün 24 saat çalıştığını, binlerce öğrenci yetiştirdiğini ve insanlara şifa dağıttığını vurguladı. Merhum İhsan Doğramacı’nın Hacettepe ve Bilkent üniversitelerini kurması gibi, Haberal’ın da Başkent Üniversitesi’ni kurarak Türkiye’ye büyük bir eser kazandırdığını belirtti.
Bingöl, “Tüm yatırımlarını Türkiye’ye yapmış olması da çok kıymetli” diyerek, Haberal’ın ülkesine olan bağlılığını takdir etti. Bu sözler, Haberal’ın sadece bir bilim insanı değil, aynı zamanda bir vatansever olduğunu da gözler önüne serdi.
Prof. Dr. Haberal da ziyarette yaptığı konuşmada, bir hocanın en büyük övünç kaynağının başarılı öğrencilerini görmek olduğunu yineledi. Haberal, “İyi ki bu ülkemiz var. Bu ülkeyi kuran Atatürk’e, silah arkadaşlarına ve aziz şehitlerimize; Lozan’da bu ülkenin tapusunu kazandıran İsmet Paşa ve arkadaşlarına rahmet ve şükranla minnettarız” dedi. Haberal’ın bu sözleri, salonda duygusal bir hava estirdi. Sanki herkes, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucularına olan minnetini bir kez daha hatırladı.
Haberal sözlerine şöyle devam etti: “Bugün bu topraklardaysak, bu parlamentonun çatısı altındaysak, onların hayatlarını feda etmeleri sayesindedir. Bizlerin görevi bu ülkeye sahip çıkmak, eserler kazandırmak ve kurucularımızı asla unutmamaktır. Başkent Üniversitesi de bu misyonla, bu ülkeye hizmet etmekte ve ay-yıldızlı bayrağımızı dünyanın en tepesinde dalgalandırmaktadır.” Bu sözler, Haberal’ın sadece bir bilim insanı değil, aynı zamanda ülkesine ve milletine bağlı bir aydın olduğunu da gösterdi.
Tekin Bingöl, konuşmasının devamında Prof. Dr. Haberal’ın 3 Kasım 1975’te Hacettepe Hastanesi’nde gerçekleştirdiği ilk böbrek naklinin 50. yıl dönümüne dikkat çekti. Bingöl, “Haberal Hocamızın öncülüğünde, Kasım 2025’te Ankara’da düzenlenecek 19. MESOT Kongresi’nde, dünyanın dört bir yanından bilim insanları bir araya gelecek” dedi. Bu kongrenin hem Türkiye’de organ naklinin 50. yılı kutlanması, hem de Türkiye’nin uluslararası bilim camiasına ev sahipliği yapması açısından büyük önem taşıdığını vurguladı.
“Bu, bizim için çok kıymetli bir tanıtım fırsatıdır. Hocamızı yürekten kutluyorum” diyen Bingöl, Türkiye’nin organ nakli alanındaki başarılarının dünyaya duyurulması için bu kongrenin önemli bir platform olacağını belirtti.
Prof. Dr. Haberal’ın öncülüğünde, Dünya Organ Nakli Derneği’nin 30. Uluslararası Kongresi, 2024 yılında ilk kez İstanbul’da düzenlenmişti. 22–25 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilen bu kongrede, Prof. Dr. Haberal’a organ nakli alanında verilen en prestijli ödül olan “Medawar Ödülü” takdim edilmişti. Bu ödül, Haberal’ın uluslararası alandaki saygınlığının bir göstergesi olarak kabul ediliyor.
Haberal’ın başarıları sadece Türkiye ile sınırlı değil. Yunanistan Akademisi tarafından verilen “Yüksek Şeref Ödülü”, tarihinde ilk kez bir Türk bilim insanına verildi. Ayrıca, Prof. Dr. Haberal, Kahire’de düzenlenen Üroloji-Nefroloji Zirvesi’nde Türkiye’yi temsil etti ve Mısır’da bir bilim insanına ilk kez verilen “Yaşam Boyu Başarı Ödülü”ne layık görüldü. Bu ödüller, Haberal’ın sadece Türkiye’de değil, uluslararası alanda da ne kadar saygın bir bilim insanı olduğunu gösteriyor.
TBMM Başkanvekili Bingöl, hocası Prof. Dr. Mehmet Haberal’ı makam aracına kadar uğurlayarak, kendisine eşlik etti. Bu samimi davranış, ikili arasındaki güçlü bağın bir göstergesiydi.