Hankendi’de Zirve: Türk Dünyası Bir Arada, Türkmenistan’ın Mesafesi Tartışılıyor

Yayınlama: 09.07.2025
A+
A-

Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Zirvesi, Azerbaycan’ın Hankendi şehrinde gerçekleşti. Zirvede Türk dünyasının birlikteliği vurgulanırken, Türkmenistan’ın katılım düzeyi ve bölgesel iş birliğine yaklaşımı dikkat çekti.

Hankendi’de Zirve: Türk Dünyası Bir Arada, Türkmenistan’ın Mesafesi Tartışılıyor

Azerbaycan’ın bir zamanlar işgal altında olan, şimdi ise özgürlüğüne kavuşmuş şehri Hankendi, önemli bir zirveye ev sahipliği yaptı. 17. Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) Zirvesi, Türk dünyasının önemli aktörlerini bir araya getirdi. Ancak zirvede, birlik mesajları verilirken, Türkmenistan’ın katılım düzeyi ve bölgedeki iş birliğine olan yaklaşımı soru işaretleri yarattı.

EİT’nin Tarihçesi ve Hankendi Zirvesi’nin Önemi

EİT’nin temelleri aslında 1964’te Türkiye, Pakistan ve İran’ın kurduğu “Kalkınma İçin Bölgesel İşbirliği (RCD)” ile atılmıştı. 1979’daki İran devrimiyle sekteye uğrayan bu yapı, 1985’te EİT adıyla yeniden canlandırıldı. Türk Cumhuriyetleri’nin bağımsızlıklarını kazanmasıyla Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan, Tacikistan ve Afganistan da teşkilata dahil oldu. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ise gözlemci üye statüsünde yerini aldı. Zirvenin Hankendi’de yapılması, Azerbaycan’ın Karabağ zaferinden sonra bölgedeki gücünü göstermesi açısından sembolik bir anlam taşıyordu.

Zirveye Kimler Katıldı? Türkmenistan’ın Duruşu Dikkat Çekti

Zirveye katılım oldukça geniş bir yelpazede gerçekleşti. Türkiye, Azerbaycan, İran, Özbekistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanları bizzat iştirak etti. Kazakistan Başbakanı, Afganistan Geçici Hükümeti Başbakan Yardımcısı da zirvedeki yerini aldı. Ancak, Türkmenistan’ın zirveye Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı düzeyinde katılması dikkatlerden kaçmadı. Üye ya da gözlemci üye olmamasına rağmen Birleşik Arap Emirlikleri’nin Endüstri ve İleri Teknoloji Bakanı’nın da zirvede bulunması, EİT’nin uluslararası arenadaki önemini gösteriyordu.

Peki, Türkmenistan’ın bu mesafeli duruşunun ardında ne yatıyor? Türk Devletleri Teşkilatı’nda da gözlemci üye statüsünde bulunan Türkmenistan’ın, EİT’ye diğer devletlere göre daha alt düzeyde temsilci göndermesi, bölgedeki iş birliğine neden tam olarak dahil olmadığı sorusunu akıllara getiriyor. Ankara’da siyaset kulislerinde konuşulanlara göre, Aşkabat yönetimi, bölgesel ittifaklarda temkinli bir politika izliyor.

KKTC’nin Varlığı ve Türk Dünyası’nın Desteği

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin zirvede yer alması, Kıbrıs Türk halkı için önemli bir mesajdı. KKTC, henüz birçok ülke tarafından tanınmasa da, “Ben de varım, ben de bir gücüm, beni artık tanımanızın zamanı geldi” mesajını net bir şekilde verdi. Zirveye katılan diğer Türk devletlerinin KKTC’ye verdiği destek, “Eyvallah KKTC, sen bizim kardaşımızsın, sen bizim için bir güçsün, bizim için vazgeçilmezsin” şeklinde yorumlandı. Ankara’daki diplomatik kaynaklar, Azerbaycan başta olmak üzere Türk devletlerinin KKTC’nin tanınması için önümüzdeki dönemde daha aktif rol oynayacağını belirtiyor.

Türkiye ve Azerbaycan: Bölgesel Güç Dengesi

Uzun yıllar Türk Birliği’nde ve bölgede Türkiye tek denge ve güç unsuru olarak öne çıkıyordu. Ancak Karabağ zaferiyle birlikte Azerbaycan’ın da aktif bir denge kurucu ve hatta denge bozucu bir güç haline geldiği görülüyor. Azerbaycanlı Siyaset Bilimci Ramiya Mamedova’nın ifadesiyle, “Türkiye Türk Birliği’nin beyni, Azerbaycan kalbi; diğer Türk Devletleri de Türk Birliği’ni bir vücut olarak düşünürsek birliğin diğer organları.” Azerbaycan’ın bölgede güçlenmesi, Türkiye, Türk birliği ve bölge için hayati bir öneme sahip.

Zirveden Yansıyanlar: Ekonomi, Siyaset ve İşbirliği Vurgusu

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın zirvede yaptığı konuşmada, ekonomik gücün siyasi gücü beraberinde getirdiği gerçeği vurgulandı. Erdoğan, İsrail’in haksızlığına karşı EİT’nin haklıyı desteklediğini, yenilenebilir enerjinin ve iklim değişikliğine karşı mücadelenin önemini dile getirdi. Zengezur koridorunun açılmasının bölge ekonomisini canlandıracağını ve ticaret hacminin en az 100 milyar dolara çıkarılması gerektiğini belirtti. Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ise Azerbaycan’ın barışçıl bir devlet olduğunu ancak hala Ermenistan tarafından işgal edilen Azerbaycan topraklarının bulunduğunu ve Batı Azerbaycan gerçeğinin tüm dünya tarafından görülmesi gerektiğini söyledi.

Sonuç: Kararlar Ne Kadar Uygulanacak?

Bu tür toplantılar, bölgedeki iş birliği ve dayanışma açısından önemli adımlar olarak değerlendirilebilir. Ancak, alınan kararların ne kadar uygulanıp uygulanmadığını zaman gösterecek. Türkiye ve Azerbaycan, bölgede belirleyici bir güç olarak öne çıkıyor. Türk Birliği’nin beyni Türkiye ne kadar güçlü olursa, kalbi Azerbaycan ne kadar güçlü olursa diğer Türk Devletleri de bölgede o kadar güçlü olacaktır. Türkmenistan’ın aktif rol almaya ikna edilmesi gerekiyor. EİT’nin, devletler düzeyinde alınan kararların özel sektöre ulaşmadığı, üretici, satıcı, alıcı işin içine girmediği sürece ticaretin istenilen düzeyde gelişmeyeceği gerçeğini görmesi gerekiyor. Son zamanlarda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınması ve ilişkiler bakımından olumlu gelişmeler yaşansa da, bu çalışmalar henüz istenilen hızda değil. Daha yapılacak çok iş, gidilecek çok yol var…

REKLAM VERMEK İÇİN ARAYIN
0532 659 8130