Çalışma Bakanlığı’nın açıkladığı son verilere göre memur sendikalarındaki üye sayıları belli oldu. Memur-Sen, açık ara farkla en çok üyeye sahip konfederasyon olma unvanını korurken, diğer sendikalarda da hareketlilik gözlendi.
Ankara – Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın merakla beklenen kamu görevlileri sendika üye sayıları nihayet açıklandı. 4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu gereğince hazırlanan ve Resmi Gazete’de yayınlanan tebliğ, memur sendikaları dünyasında yaşanan son gelişmeleri gözler önüne seriyor. Peki, bu rakamlar ne anlama geliyor? Hangi sendika ne kadar büyüdü, hangisi geriledi? Tüm detaylar haberimizde…
Türkiye’de görev yapan 3 milyon 16 bin 495 memurdan tam 2 milyon 319 bin 157’si bir sendikaya üye. Bu da demek oluyor ki, memurların yüzde 76,88’i sendikalı. Bu oran, son yılların en yüksek sendikalaşma oranı olarak kayıtlara geçti. Peki, memurlar neden sendikalara bu kadar ilgi gösteriyor? Uzmanlar, bu artışın nedenini, ekonomik belirsizlikler, toplu sözleşme süreçlerindeki beklentiler ve sendikaların artan farkındalık çalışmaları olarak açıklıyor.
Gelelim asıl merak edilen kısma: Hangi sendika zirvede? Cevap belli: Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen). Tam 1 milyon 78 bin 831 üyesiyle Memur-Sen, açık ara farkla en büyük memur konfederasyonu olma özelliğini sürdürüyor. Ancak, geçen yıla göre sadece 29 yeni üye kazanmış olmaları da dikkat çekici bir nokta. Acaba bu durum, Memur-Sen’in büyüme potansiyelinin doygunluğa ulaştığı anlamına mı geliyor? Yoksa, diğer sendikaların atağa kalkmasıyla ilgili bir durum mu?
Memur-Sen’in ardından ikinci sırada ise Türkiye Kamu-Sen geliyor. 560 bin 60 üyesiyle Kamu-Sen, önemli bir kitleyi temsil ediyor. Ancak, son bir yılda 9 bin 486 üye kaybetmiş olmaları, sendika içerisinde bir değerlendirme yapılması gerektiğinin sinyallerini veriyor. Acaba üyeler neden başka sendikalara yöneliyor? Yoksa, emeklilik gibi doğal süreçlerle mi ilgili?
Listenin üçüncü sırasında Birleşik Kamu-İş yer alıyor. 189 bin 332 üyesiyle Birleşik Kamu-İş, özellikle son dönemde dikkat çekici bir yükseliş yakalamış durumda. Yüzde 7’lik bir artışla 12 bin 466 yeni üye kazanmış olmaları, sendikanın doğru stratejiler izlediğini gösteriyor. Özellikle hangi alanlarda örgütlendikleri, bu başarının sırrını ortaya çıkarabilir.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ise, ne yazık ki üye kaybeden sendikalar arasında yer alıyor. 166 bin 266 üyesi bulunan KESK, 2 bin 221 üye kaybı yaşamış. Bu durum, KESK’in yeniden yapılanma ve yeni stratejiler geliştirme ihtiyacını ortaya koyuyor. Acaba tabandaki beklentileri karşılayamıyorlar mı?
Peki, hangi hizmet kolunda sendikalaşma daha yaygın? İşte cevabı:
Bu alanda tam 976 bin 80 sendikalı memur bulunuyor. Eğitim-Bir-Sen (428 bin 618 üye), Türk Eğitim-Sen (249 bin 447 üye) ve Eğitim Sen (149 bin 13 üye) bu alanda öne çıkan sendikalar. Öğretmenlerin sendikalara olan ilgisi, mesleki hakların korunması ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi gibi faktörlerden kaynaklanıyor olabilir.
Sağlık çalışanları da sendikalara büyük önem veriyor. Bu alanda 593 bin 903 sendikalı memur görev yapıyor. Sağlık-Sen (273 bin 831 üye), Türk Sağlık-Sen (130 bin 991 üye) ve SES (27 bin 829 üye) bu alanda en çok üyeye sahip sendikalar. Özellikle pandemi döneminde sağlık çalışanlarının yaşadığı zorluklar, sendikalara olan ilgiyi artırmış olabilir.
Bu hizmet kolunda ise 269 bin 34 sendikalı memur bulunuyor. Büro Memur-Sen (117 bin 46 üye), Türk Büro-Sen (88 bin 766 üye) ve DMS (20 bin 655 üye) bu alanda faaliyet gösteren başlıca sendikalar. Büro çalışanlarının haklarını korumak ve çalışma koşullarını iyileştirmek amacıyla sendikalara üye oldukları düşünülüyor.
Peki, sendikalar bu rakamlar hakkında ne düşünüyor? Memur-Sen yetkilileri, üye sayılarındaki liderliği korumaktan duydukları memnuniyeti dile getirirken, Türkiye Kamu-Sen yetkilileri ise üye kayıplarının nedenlerini araştırdıklarını ve gerekli önlemleri alacaklarını belirtiyor. Birleşik Kamu-İş yetkilileri ise, üye sayılarındaki artışın, doğru politikalar izlediklerinin bir göstergesi olduğunu vurguluyor.
Sonuç olarak, kamu sendikalarının üye sayıları, memurların örgütlenme ve haklarını savunma konusundaki kararlılığını gösteriyor. Sendikalar, memurların ekonomik ve sosyal haklarını korumak, çalışma koşullarını iyileştirmek ve mesleki gelişimlerine katkıda bulunmak gibi önemli görevler üstleniyor. Önümüzdeki dönemde, sendikaların toplu sözleşme süreçlerindeki performansı ve üyelerinin beklentilerini karşılama düzeyi, üye sayılarını doğrudan etkileyecek gibi görünüyor. Bakalım, gelecek yıl bu zamanlar, sendikaların güç dengeleri nasıl değişecek?