Üniversitede Şok İddialar: Kanser Tedavisi Geciktirme ve Mobbing Skandalı

Yayınlama: 13.10.2025
A+
A-

Akdeniz Üniversitesi’nde eski rektör yardımcısı ve üç akademisyen hakkında kanser hastalarının tedavisini geciktirme, SGK’ya usulsüz işlem yapma ve araştırma görevlilerine mobbing uygulama iddialarıyla soruşturma başlatıldı. Rektörlük, söz konusu akademisyenlerin kamu görevinden çıkarılmasını talep etti.

Üniversitede Şok İddialar: Kanser Tedavisi Geciktirme ve Mobbing Skandalı

Türkiye’nin önde gelen üniversitelerinden Akdeniz Üniversitesi’nde (AÜ) yaşananlar, adeta bir üçüncü sayfa haberini andırıyor. Akademik kariyerlerin ve saygın unvanların arkasına gizlenmiş, vicdanları sızlatan iddialar gündeme bomba gibi düştü. Eski rektör yardımcısı Prof. Dr. M.T. ve beraberindeki üç akademisyenin karıştığı olaylar zinciri, üniversite camiasında ve kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. İddiaların odağında ise kanser hastalarının tedavilerinin geciktirilmesi, Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) yönelik usulsüz işlemler ve araştırma görevlilerine uygulanan sistematik mobbing yer alıyor.

Soruşturma Nasıl Başladı?

Her şey, üniversite koridorlarında fısıltıyla yayılan dedikodularla başladı. Bir süre sonra iddialar o kadar ciddi bir hal aldı ki, rektörlük konuyla ilgili kapsamlı bir disiplin soruşturması başlattı. Soruşturma derinleştikçe, ortaya çıkan bulgular adeta buzdağının görünmeyen yüzünü ortaya serdi. Kanser hastalarının tedavilerinin bilinçli olarak geciktirildiği, SGK’ya yönelik şüpheli işlemler yapıldığı ve genç araştırma görevlilerinin üzerindeki baskının dayanılmaz boyutlara ulaştığı iddia edildi.

Kanser Hastalarının Tedavisi Geciktirildi Mi?

Belki de en çok yürekleri burkan iddia, kanser hastalarının tedavilerinin geciktirilmesi. Tedaviye başlamak için gün sayan hastaların durumunun, çeşitli bahanelerle ertelendiği, bu durumun hastaların sağlıklarını olumsuz etkilediği öne sürülüyor. Bir hasta yakınının feryadı, durumu özetler nitelikte: “Annemin tedavisine başlanması için günlerce bekledik. Her seferinde bir bahane buldular. O bekleyişte annemin durumu daha da kötüleşti.” Bu türden iddialar, soruşturmanın en hassas noktalarından birini oluşturuyor.

SGK’ya Usulsüz İşlem İddiaları

Soruşturmanın bir diğer önemli ayağını ise SGK’ya yönelik usulsüz işlemler oluşturuyor. İddiaya göre, bazı akademisyenler, SGK’dan haksız kazanç elde etmek amacıyla çeşitli manipülasyonlara başvurdu. Bu manipülasyonların neler olduğu henüz tam olarak bilinmese de, soruşturma bu konuya da ışık tutacak. Konuyla ilgili bir SGK yetkilisi, “İddiaları titizlikle inceliyoruz. Eğer usulsüzlük tespit edilirse, gerekli yasal işlemleri başlatacağız” açıklamasında bulundu.

Araştırma Görevlilerine Mobbing İddiası

Akademik camiada sıkça duyulan ancak çoğu zaman üstü örtülen bir sorun da mobbing. Akdeniz Üniversitesi’ndeki soruşturmada da araştırma görevlilerine yönelik sistematik mobbing uygulandığı iddia ediliyor. Genç akademisyenlerin, kıdemli hocalar tarafından sürekli olarak aşağılandığı, küçük düşürüldüğü, hatta istifaya zorlandığı öne sürülüyor. İsmini vermek istemeyen bir araştırma görevlisi, yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Her gün yeni bir baskı, her gün yeni bir hakaret. Artık dayanacak gücüm kalmadı.” Bu türden ifadeler, mobbing iddialarının ne kadar ciddi olduğunu gözler önüne seriyor.

Rektörlükten YÖK’e Kamu Görevinden Çıkarma Teklifi

Soruşturma sonucunda elde edilen bulgular, rektörlüğü harekete geçirdi. Rektörlük, Prof. Dr. M.T. ve diğer üç akademisyen hakkında Yükseköğretim Kurulu’na (YÖK) “kamu görevinden çıkarma” cezası teklifi gönderdi. Bu, üniversite tarihinde ender rastlanan bir durum. Rektörlükten yapılan açıklamada, “Üniversitemizin itibarını zedeleyen, etik değerlere aykırı davranışlarda bulunan hiçbir kimseye müsamaha göstermeyeceğiz” denildi. YÖK’ün bu teklifi nasıl değerlendireceği ise merak konusu.

Bundan Sonra Ne Olacak?

Şimdi gözler YÖK’ün vereceği kararda. YÖK, rektörlüğün teklifini değerlendirecek ve nihai kararını açıklayacak. Bu süreçte, akademisyenlerin savunmaları da dikkate alınacak. Ancak, kamuoyunun beklentisi, adaletin yerini bulması ve suçlu bulunanların cezalandırılması yönünde. Bu olay, sadece Akdeniz Üniversitesi için değil, tüm Türkiye’deki üniversiteler için bir ders niteliğinde. Unutulmamalıdır ki, akademik unvanlar ve kariyerler, etik değerlerin ve vicdanın önüne geçmemelidir.

Peki, bu skandalın ardından üniversitelerde neler değişecek? Bu olay, diğer üniversitelerde de benzer soruşturmaların başlatılmasına yol açacak mı? Zaman gösterecek. Ancak, Akdeniz Üniversitesi’nde yaşananlar, akademik camiada bir uyanışa neden olabilir. Belki de bu olay, üniversitelerde daha şeffaf, daha adil ve daha etik bir yönetim anlayışının benimsenmesine katkı sağlayacak.

REKLAM VERMEK İÇİN ARAYIN
0532 659 8130