LGS Tartışması Büyüyor: “Sınav Bilgi Ölçmüyor, Eşitsizliği Derinleştiriyor!”

Yayınlama: 04.07.2025
A+
A-

14 Haziran’da yapılan LGS sınavının ardından tartışmalar dinmiyor. Eğitimci Yıldırım Kaya, sınavın bilgi ölçmekten ziyade eşitsizliği derinleştirdiğini ve öğrencileri psikolojik olarak olumsuz etkilediğini savundu.

LGS Tartışması Büyüyor: “Sınav Bilgi Ölçmüyor, Eşitsizliği Derinleştiriyor!”

Özet: 14 Haziran’da yapılan LGS sınavının ardından tartışmalar dinmiyor. Eğitimci Yıldırım Kaya, sınavın bilgi ölçmekten ziyade eşitsizliği derinleştirdiğini ve öğrencileri psikolojik olarak olumsuz etkilediğini savundu.

Sivas’tan Hakan Bakar’ın bildirdiğine göre, Liselere Geçiş Sistemi (LGS) sınav sonuçlarının açıklanmasının ardından başlayan tartışmalar giderek alevleniyor. Eğitim camiasının önde gelen isimlerinden Yıldırım Kaya, sınavın içeriği ve uygulanış biçimiyle ilgili çarpıcı eleştirilerde bulundu. Kaya, sınavın öğrencilerin bilgi birikiminden ziyade, sınav pratiği ve strateji geliştirme becerilerini ölçtüğünü savunarak, özellikle Türkçe ve Fen Bilimleri testlerinde yaşananların kamuoyunda haklı bir tepkiye yol açtığını belirtti.

“Türkçe Testi Tuzaklarla Doluydu”

Kaya, sınavdaki Türkçe sorularını değerlendirirken, “Türkçe testi müfredatla değil, tuzakla sınandılar” ifadesini kullandı. Soruların görünürde kazanımlara uygun gibi durduğunu ancak okullarda verilen ders işleyişiyle uyumsuz olduğunu savundu. Özellikle devlet okullarında eğitim gören öğrencilerin bu durumdan ciddi şekilde etkilendiğini vurguladı. Sınavdan çıkan binlerce öğrencinin gözyaşları içinde bahçeye dağılmasının, sadece akademik bir başarısızlık değil, aynı zamanda psikolojik bir travma yarattığını dile getirdi.

Bu yılki sınavda 7. sınıf konularının 8. sınıf sınavına yedirilmesi, uzun ve dikkat dağıtıcı paragrafların kullanılması, ders kitaplarında yer almayan grafik ve sözel mantık sorularının sorulması da eleştirilen noktalar arasında. Kaya, bu tür uygulamaların öğrencileri özel derslere ve kurslara yönelttiğini, dolayısıyla devlet okullarında eğitim gören çocukların sistemin dışına itildiğini iddia etti.

Fen Bilimleri Testi: Bilgi mi, Hız mı Ölçtü?

Fen Bilimleri testi de eleştirilerden nasibini aldı. Kaya, testin ezbercilikten uzaklaştığı ve yorumlama becerilerini öne çıkardığı yönündeki görüşlere katılmadığını belirtti. Yoğun görseller, uzun metinler, karmaşık ifadeler ve teknik dilin, öğrencilerin fen bilgisini değil, okuduğunu anlama ve zamanla başa çıkma becerilerini ölçtüğünü savundu. Uygulamalı bir ders olan fen bilimlerinin, sınavda teorik bir karmaşaya dönüştürüldüğünü ifade etti.

Sivas’ta bir lise öğrencisi olan Ayşe, sınav sonrası yaşadığı hayal kırıklığını anlatırken, “Fen sorularını çözerken sanki bilimsel bir makale okuyormuş gibi hissettim. Deneylerle, uygulamalarla öğrendiğimiz konuların sınavda bu kadar teorik sorulması beni çok şaşırttı,” dedi.

“Bu Sınav Eşitsizliği Derinleştiriyor”

Yıldırım Kaya’nın en önemli vurgularından biri, sınavın eşitliği değil, eşitsizliği ölçtüğü yönündeydi. Sınav sorularının ders kitaplarıyla örtüşmemesi, devlet okullarındaki öğrencilerin dezavantajlı duruma düşmesi, eğitimde bölgesel eşitsizliklerin daha da derinleşmesi gibi sorunlara dikkat çekti. Öğrencilerin özel derslere ve dershanelere mahkûm edilmesinin, eğitimde fırsat eşitsizliğini artırdığını savundu.

Kaya, çözüm önerilerini de sıraladı. Öğrencilerin sınavla değil, bilimsel yönlendirme ile yetenek ve becerilerine göre liselere yerleştirilmesi gerektiğini belirtti. Eğer sınav sistemi sürdürülecekse, sınavların ders kitaplarına uygun hale getirilmesi veya ders kitaplarının sınav sistemine göre bilimsel temelde yeniden yazılması gerektiğini vurguladı. “Unutulmamalıdır ki: Bir sınav, öğrencinin zekâsını değil, erişim imkanlarını ölçüyorsa, orada adalet yoktur,” dedi.

Çözüm Ne Olmalı?

Peki, bu tartışmaların ardından nasıl bir yol izlenmeli? Eğitimciler, veliler ve öğrenciler ne yapmalı? Uzmanlar, öncelikle sınav sisteminin sürekli değişmesinin öğrenciler üzerindeki baskıyı artırdığına dikkat çekiyor. Sınav sisteminin daha istikrarlı hale getirilmesi, müfredatın güncellenmesi ve öğretmenlerin bu yeni müfredata uygun olarak eğitilmesi gerektiği vurgulanıyor.

Veli Mehmet Bey ise konuyla ilgili şunları söyledi: “Çocuğum sınavdan sonra günlerce kendine gelemedi. Sürekli ‘Ben yapamadım, ben başarısızım’ dedi durdu. Bu sınav, çocuklarımızın psikolojisini bozuyor. Artık bir şeyler değişmeli.”

Yıldırım Kaya, sözlerini şöyle tamamladı: “Biz çocuklarımızın gözyaşını değil, başarılarını konuşmak istiyoruz. Laik, bilimsel, çağdaş, kamusal eğitim için; adil, şeffaf, kapsayıcı bir eğitim sistemi inşa etmek zorundayız.” Bu sözler, eğitim sisteminde yaşanan sorunlara dikkat çekerek, çözüm için atılması gereken adımlara işaret ediyor.

REKLAM VERMEK İÇİN ARAYIN
0532 659 8130