Geleceğin şaşkın vizyonları rüyama girdi!

Yayınlama: 27.04.2025
Düzenleme: 27.04.2025 22:30
A+
A-

Evdeki Hesap Çarşıya Uyar mı, Yoksa Robot Süpürge Halıyı mı Yutar?

Sevgili okurlar,

Gelecekten bir merhaba! Ya da belki de “Bip bop, günaydın efendim” demem gerekirdi? Zira artık evlerimizde sadece kedilerimizle değil, yapay zeka (YZ) destekli ev yardımcılarımızla ve hatta insansı robotlarımızla yaşamaya hazırlanıyoruz. Düşünsenize, sabah kalktığınızda size “Günaydın, efendim. Hava bugün mis gibi, kahvenizi mi hazırlayayım yoksa önce egzersiz mi yaparsınız? Kalori sayacınız bugün biraz cimri davranıyor da…” diyen bir robot! Sanki annenizle Terminator karışımı bir varlık…

Şaka bir yana (ama bence çok komik!), YZ destekli ev yardımcıları hayatımıza yavaş yavaş sızmaya başladı bile. Akıllı hoparlörler, kendini süpüren robotlar, buzdolapları sipariş veren dahi kutular… Peki ya bir adım sonrası? Ya otonom bulaşık yıkayan, ütü yapan, hatta belki de kayınvalidenizle aranızdaki gerilimi yapay zekasıyla optimize eden insansı robotlar? İşte o zaman işler biraz “Terminator 2: Judgment Day”den çıkıp “The Jetsons”a doğru kayabilir.

Tabii ki bu pembe tabloya birkaç “ama” eklemek gerek.

Öncelikle, bu robotların elektrik faturalarını kim ödeyecek? Yoksa onlar da sendikalaşıp “Daha az şarj, daha çok iş!” mi diyecekler? İkinci olarak, ya bu robotlar canımız sıkıldığında onlarla dertleşebilecek kadar insancıl olacaklar mı? Yoksa “Üzgünüm, bu konuda programlanmadım” deyip bizi duygusal boşluğumuzla mı baş başa bırakacaklar? En kötüsü de, Netflix izlerken “Bir bölüm daha mı?” diye sorduğumuzda “Verimliliğinizi düşürüyorsunuz efendim” gibi soğuk bir cevap alırsak ne yapacağız?

Espri bir yana, bu teknolojilerin potansiyeli inanılmaz. Yaşlı ve bakıma muhtaç insanlar için gerçek birer cankurtaran olabilirler. Ev işlerinin yükünü hafifletip bize daha fazla zaman yaratabilirler. Belki de sonunda o çok istediğimiz romanı yazmaya ya da yıllardır öğrenmek istediğimiz gitarı çalmaya fırsat bulabiliriz. Tabii robotumuz “O gitar da ne gürültülü, biraz kısar mısınız lütfen?” demezse…


Belki de, YZ destekli ev yardımcıları ve insansı robotlarla yaşam kesinlikle çok ilginç olacak. Belki biraz tuhaf, belki biraz komik, ama kesinlikle sıradışı. Umarım bu süreçte robotlarımızla aramızda sağlıklı bir ilişki kurabiliriz. Yoksa bir gün evde “Kim daha çok toz siliyor?” kavgası çıkarsa hiç şaşırmayın.

Şimdilik benden bu kadar. Bir sonraki köşe yazımda belki de robotumun yazdığı “İnsanlarla Yaşamanın 50 Tonu” adlı eseri değerlendiririm, kim bilir?

Sevgi ve “bip bop”la kalın!

 

Tülay Ataman

Yazarın Son Yazıları