Bazen ne hissettiğini bilemez ya insan. Ne tam olarak mutlusundur ne de mutsuz. Kalbinin içinde birbirine karışmış duygular vardır; tarifi zor, çözümü daha da zor. Sanki içindeki hisler, aynı anda birkaç farklı dili konuşur ama sen hepsini anlamaya çalışırsın…
İşte bunlar karışık duygular… Ne net bir sevinçtir ne de koyu bir hüzün. Ne tamamen özlemdir ne de tümüyle vazgeçiş. Bazen birini özlersin ama bir yandan da ona kırgınsındır. Bazen başardığın bir şeyden gurur duyarsın ama içinde sürekli hissedilen garip bir boşluk. Kalabalığın ortasında yalnız, yalnızken huzurlu hissedersin. İşte bu duygu geçişleri, bazen saniyeler içerisinde olur, bazen ise aylar sürer.
İnsanın ruh hali de gökyüzü gibidir aslında; bazen açık ve parlaktır, bazen griye çalar, bazen de yağmur yüklü bulutlar sessizce gezinir içinde. Karışık duygular, ruhun mevsim geçişleridir belki de. Ne tam bir bahar, ne tam bir kış… Aradadır. O yüzden adı da konulamaz kolay kolay.
Toplum, hep net duygular bekler bizden. Ya mutlu olmalıymışız ya üzgün. Ya seviyor olmalıymışız ya unutmuş. Oysa insan kalbi böyle işlemiyor. Kalp, mantık gibi siyah-beyaz değildir. Onun içinde grinin bin tonu vardır. Hem sever hem sitem eder. Hem bekler hem gitmek ister.
Belki de bu yüzden en dürüst anlarımız, kendimize bile itiraf edemediklerimizdir. Karışık duygular, içimizin aynasıdır çünkü. Bastırdığımız her şey, gözümüzün önünden silmeye çalıştığımız her anı, bir anda çıkar karşımıza. Bazen bir şarkıda, bazen tanıdık bir kokuda, bazen gecenin sessizliğinde.
Peki bu duygularla ne yapmalı? Onları bastırmak yerine tanımaya çalışmalı belki. İçinden geçeni anlamaya, ona isim vermeye çalışmalı. Çünkü karışık duygular da birer mesajdır. Ruhun konuşma şeklidir. Ve bazen insan, ne hissettiğini anlamadan iyileşemez.
Bu yüzden diyorum ki; duyguların karmaşık olduğu anlarda, kendine sabır göster. Hissettiğin her şeyin bir nedeni, her dalgalanmanın bir hikayesi var. Belki bugün değil ama bir gün, tüm o karmaşanın içinden anlamlı bir resim çıkacak. Ve o zaman diyeceksin ki: “İyi ki hissetmişim.”
Hey Haber/ Hatice ÇELİKEL
Kaynak: Haber Merkezi