Antalya’dan gazeteci Samet Memiş, orman yangınlarının ardındaki nedenlere dikkat çekerek, doğayla uyumlu yaşamın önemini vurguladı. Memiş, özellikle kara keçilerin orman yangınlarını önlemedeki rolüne dikkat çekerek, yasakların ekolojik dengeyi bozduğunu savundu.

Bir Kara Keçinin Yokluğu Bin Ağacı Kül Eder mi? Antalya’dan Orman Yangınlarına Farklı Bir Bakış

Antalya’dan TİMBİR Batı Akdeniz bölge temsilcisi Gazeteci Samet Memiş, son yıllarda artan orman yangınlarına farklı bir pencereden bakarak çözüm önerileri sundu. Memiş, ilkokulda öğretilen basit çevre kurallarının unutulmasının ve doğayla olan bağın kopmasının, felaketlerin temel nedeni olduğunu belirtti.

“Vicdanlar da Kül Oluyor”: Yangınların Ardındaki Gerçekler

Samet Memiş, “Son birkaç yıldır orman yangınlarıyla birlikte adeta ciğerimiz yanıyor. Her yaz yüreğimizi dağlayan haberlerle karşılaşıyoruz,” diyerek yangınların sadece ağaçları değil, vicdanları da yaktığını vurguladı. Peki, bu yangınlar neden bu kadar arttı? Memiş, bu soruya yanıt ararken 2021 yılında Manavgat ve Sütçüler yangınlarında bizzat sahada edindiği deneyimleri paylaştı.

Yangın Yerinde Gözlemler: Çalı Çırpı ve İhmal

Manavgat ve Sütçüler yangınları sırasında hem habercilik görevini yerine getiren hem de söndürme çalışmalarına katılan Memiş, ormanların içler acısı durumunu yakından gördü. “Ormanları yakından inceledim. Ağaçların altı öyle çalı çırpı ve çöple doluydu ki, yürümek neredeyse imkânsızdı,” diyen Memiş, yangının temel nedeninin bu ihmal olduğunu ifade etti. Alevlerin, toprağın altındaki kuru örtüde ilerleyerek kontrolü zorlaştırdığını belirtti.

Doğanın Dengesi Bozuldu: Kara Keçilerin Rolü Unutuldu

Peki, ormanlar neden bu hale geldi? Memiş’in cevabı net: “Çünkü doğanın dengesini bozduk.” Geçmişte ormanlarda dolaşan ve doğal yollarla orman tabanını temizleyen kara keçilerin rolüne dikkat çeken Memiş, bu hayvanların ekolojik döngüdeki önemini vurguladı. “Bu hayvanlar orman tabanını doğal yollarla temizlerdi. Ne çalı bırakırlardı ne kuru yaprak. Onların geçip gittiği yer tertemiz olurdu,” dedi.

Yasaklar ve Sonuçları: Ormanlar Kendi Haline Bırakıldı

Ancak, “Ormanlara hayvan sokmak yasak” denilerek, kara keçilerin ormanlara girişi engellendi. “Burası koruma alanı, burası milli park” diyerek her yer yasaklandı. Memiş, “Ormanları koruyacağız derken, onları kendi haline bıraktık. Hayvancılığı dışladık, doğayla olan bağı kopardık. Sonuç. Altı çalı dolu, yangına hazır ormanlar…” diyerek bu durumun vahametini ortaya koydu.

Çözüm Ne? Doğayla Birlikte Yaşamak

Memiş’e göre çözüm, doğayla savaşmak değil, onunla birlikte yaşamayı öğrenmek. Yasaklarla değil, anlayışla hareket etmek gerekiyor. Ekolojik dengeyi sağlayan canlılara yeniden yer açmak, kara keçilere, doğal çobanlara, doğanın işçilerine ormanların kapılarını yeniden açmak şart. “Çünkü doğa, en iyi yine kendini onarır. Yeter ki biz ona izin verelim…” diyerek sözlerini tamamladı.

Antalya’dan yükselen bu ses, orman yangınlarıyla mücadelede farklı bir bakış açısı sunuyor. Yangınların sadece söndürülmesi değil, önlenmesi için de doğayla uyumlu çözümlerin hayata geçirilmesi gerektiği vurgulanıyor. Unutulmamalıdır ki, bir kara keçinin yokluğu, binlerce ağacın kül olmasına neden olabilir.