Azerbaycan, bağımsızlığının 34. yılını kutlarken, Karabağ’daki işgalin sona ermesi ve enerji sektöründeki stratejik hamlelerle dolu bir dönemi geride bırakıyor. Ülke, petrol ve doğalgaz ihracatıyla bölgesel bir güç haline geldi.
Bugün, 26 Ekim 2025. Azerbaycan, bağımsızlığının 34. yıl dönümünü büyük bir coşkuyla kutluyor. Bu 34 yıl, Azerbaycan için inişli çıkışlı bir süreç oldu. Bağımsızlığın ilk yıllarında karşılaşılan zorluklar, toprak kayıpları ve ekonomik sıkıntılar, yerini bugün gurur duyulan bir tabloya bıraktı. Özellikle son yıllarda atılan adımlar, Azerbaycan’ı bölgede önemli bir aktör haline getirdi.
Azerbaycan’ın bağımsızlığının ilk yıllarında en büyük yarası, Ermenistan’ın Karabağ ve çevresindeki toprakları işgal etmesiydi. Bu işgal, sadece toprak kaybı değil, aynı zamanda binlerce insanın yerinden yurdundan olmasına, büyük acılar yaşamasına neden oldu. Yıllarca süren diplomatik girişimler sonuçsuz kalınca, Azerbaycan 27 Eylül 2020’de bir karşı saldırı operasyonu başlattı. Bu operasyon, Azerbaycan ordusunun kahramanca mücadelesi ve modern savaş taktikleriyle kısa sürede başarıya ulaştı.
Hatırlarsınız, o günler hepimiz ekranlara kilitlenmiştik. Her gün gelen zafer haberleri, sadece Azerbaycan’da değil, Türkiye’de de büyük bir sevinç yaratmıştı. Şuşa’nın kurtarılması, operasyonun en kritik anlarından biriydi. Bu zafer, Karabağ’ın geri alınmasının önünü açtı ve nihayetinde Azerbaycan, işgal altındaki topraklarını kurtararak egemenliğini tüm ülke sathında sağladı.
Peki, bu zafer sadece toprakların geri alınması mıydı? Elbette hayır. Karabağ’ın geri alınması, Azerbaycan halkının özgüvenini tazeledi, milli birlik ve beraberlik duygusunu güçlendirdi. Aynı zamanda, bölgedeki dengeleri de değiştirdi. Azerbaycan, bu zaferle sadece topraklarını geri almakla kalmadı, aynı zamanda bölgesel bir güç olduğunu da tüm dünyaya gösterdi.
Azerbaycan’ın ekonomik bağımsızlığını kazanmasında enerji sektörünün büyük bir rolü oldu. Merhum Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in öncülüğünde 1994 yılında imzalanan “Asrın Anlaşması”, Azerbaycan’ın enerji alanındaki yükselişinin başlangıcı oldu. Bu anlaşma ile Azerbaycan, Hazar Denizi’ndeki petrol ve doğalgaz kaynaklarını dünya pazarlarına açma fırsatı buldu.
Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı, Asrın Anlaşması’nın en önemli meyvelerinden biriydi. Bu hat sayesinde Azerbaycan petrolü, Türkiye üzerinden dünya pazarlarına ulaştırıldı. Daha sonra, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev döneminde hayata geçirilen Güney Gaz Koridoru projesi, Azerbaycan’ın enerji alanındaki rolünü daha da güçlendirdi. Bu koridor sayesinde Azerbaycan doğalgazı, Türkiye ve Avrupa’ya ulaştırılıyor.
Bugün Azerbaycan, petrol ve doğalgazını 30’dan fazla ülkeye ihraç ediyor. Bu ihracat, Azerbaycan ekonomisine büyük katkı sağlıyor ve ülkenin kalkınmasına önemli ölçüde destek oluyor. Enerji gelirleri, altyapı yatırımlarına, eğitim ve sağlık hizmetlerine aktarılıyor. Azerbaycan, enerji zengini bir ülke olmanın avantajlarını, halkının refahı için kullanmaya çalışıyor.
Azerbaycan, bağımsızlığının 34. yılında geriye dönüp baktığında, büyük bir başarı hikayesi görüyor. Topraklarını geri almış, ekonomisini güçlendirmiş, bölgesel bir güç haline gelmiş bir ülke. Ancak, Azerbaycan’ın önünde halaChallenges ve fırsatlar var. Karabağ’ın yeniden imarı, bölgedeki istikrarın sağlanması, ekonomik çeşitliliğin artırılması gibi önemli hedefler bulunuyor.
Azerbaycan halkı, bu hedeflere ulaşmak için birlik ve beraberlik içinde çalışmaya devam ediyor. Türkiye ile Azerbaycan arasındaki kardeşlik ilişkileri, bu süreçte önemli bir rol oynuyor. İki ülke arasındaki işbirliği, sadece enerji alanında değil, aynı zamanda savunma, eğitim, kültür gibi birçok alanda da gelişiyor. Azerbaycan, geleceğe umutla bakıyor ve daha parlak bir gelecek için çalışmaya devam ediyor.