Göbeklitepe’de Şaşırtan Keşif: İlk “Evler” mi Bulundu?

Yayınlama: 24.10.2025
A+
A-

Şanlıurfa’daki Göbeklitepe kazılarında, daha önce sadece anıtsal yapılarla bilinen alanda, konut olarak kullanılmış olabileceği düşünülen dörtgen planlı yapılar bulundu. Bu keşif, Göbeklitepe’nin tarihi ve işlevi hakkındaki bildiklerimizi değiştirebilir.

Göbeklitepe’de Şaşırtan Keşif: İlk “Evler” mi Bulundu?

Şanlıurfa – Göbeklitepe, o gizemli taşlarıyla, binlerce yıllık sırlarıyla yine gündemde. Bu seferki haber, taşların arasında değil, altında saklı kalmış. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle yürütülen Taş Tepeler Projesi kapsamında yapılan araştırmalarda, Göbeklitepe’de daha önce hiç rastlanmamış bir şeye ulaşıldı: Konut olabileceği düşünülen yapılar!

Göbeklitepe’nin Sırları Derinleşiyor

İstanbul Üniversitesi’nin öncülüğünde, Alman Arkeoloji Enstitüsü ve Berlin Freie Üniversitesi’nden uzmanların da katılımıyla yürütülen bu hummalı çalışma, aslında hepimizin merakını gidermek için yapılıyor. Jeomanyetik, jeoradar ve lidar gibi teknolojiler kullanılarak yapılan ölçümler, Göbeklitepe’nin sadece yuvarlak planlı anıtsal yapılardan ibaret olmadığını gösterdi. Özellikle höyüğün doğu ve güney kesimlerinde yoğunlaşan bu yeni yapılar, dörtgen planlı ve konut işlevi görmüş olabilecekleri düşünülüyor. Yani, Göbeklitepe’de sadece ritüellerin yapıldığı bir alan değil, insanların yaşadığı bir yerleşim yeri de olabileceğine dair ilk işaretler bulundu.

Daha önce Göbeklitepe denince akla hep o devasa T biçimli taşlar, üzerlerindeki hayvan figürleri gelirdi. İnsanlar burayı, binlerce yıl önce yaşamış insanların bir araya gelip dini törenler düzenlediği, belki de dünyanın ilk tapınağı olarak hayal ederdi. Ama bu yeni keşif, kafamızdaki resmi biraz değiştiriyor. Acaba bu taşların arasında, günlük hayatlarını sürdüren insanlar da mı vardı? İşte bu sorunun cevabını aramaya başladık.

Kazı Başkanı’ndan Heyecan Verici Açıklamalar

Kazı Başkanı Prof. Dr. Necmi Karul, konuyla ilgili yaptığı açıklamada heyecanını gizleyemedi. Çalışmaların Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Geleceğe Miras” projesiyle birlikte yeni bir döneme girdiğini belirten Karul, “Henüz kazısı yapılmamış alanlarda belgeleme çalışmalarına ağırlık veriyoruz. Jeomanyetik ölçümler, ilerideki kazı stratejilerimizi şekillendirecek,” dedi. Zeytin ağaçlarının taşınmasıyla yapılan ölçümlerin, höyüğün sınırlarını belirleme ve ileriki yıllardaki kazı hazırlıkları açısından çok önemli olduğunu vurgulayan Karul, “Sadece birkaç haftalık çalışmada büyük anıtsal yapılar kadar konut niteliğindeki yapıların yerlerini ve yoğunluklarını da belirledik,” diye ekledi.

Prof. Karul’un bu sözleri, aslında ne kadar önemli bir keşif yapıldığını gözler önüne seriyor. Düşünsenize, sadece birkaç haftalık bir çalışma bile bu kadar önemli sonuçlar veriyorsa, ilerleyen zamanlarda yapılacak kazılarda kim bilir daha neler ortaya çıkacak?

Uluslararası İşbirliği ile Tarihe Işık Tutuluyor

Bu önemli projede sadece Türk bilim insanları değil, uluslararası uzmanlar da yer alıyor. Avusturya Arkeoloji Enstitüsü Direktörü Prof. Dr. Barbara Horejs, çalışmalarla ilgili yaptığı açıklamada, “Çalışmalarda büyük bir bina ve çok sayıda konut yapısı tespit ettik. Bulgular oldukça heyecan verici. Proje gelecek yıl da devam edecek,” ifadelerini kullandı. Bu uluslararası işbirliği, Göbeklitepe’nin sırlarının çözülmesinde önemli bir rol oynuyor.

Prof. Horejs’in “heyecan verici” olarak nitelendirdiği bu bulgular, gerçekten de hepimizi heyecanlandırıyor. Çünkü Göbeklitepe, sadece Türkiye’nin değil, tüm dünyanın ortak mirası. Burada yapılacak her yeni keşif, insanlık tarihine ışık tutacak nitelikte.

Bundan Sonra Ne Olacak?

Peki, şimdi ne olacak? Bundan sonraki süreçte, jeomanyetik ölçümlerin işaret ettiği bölgelerde kazı çalışmaları yapılacak. Bu kazılarda, bulunan yapıların gerçekten konut olup olmadığı, içlerinde yaşam izleri olup olmadığı araştırılacak. Belki de bu sayede, Göbeklitepe’de yaşamış insanların günlük hayatlarına dair yeni bilgiler edineceğiz. Kim bilir, belki de o insanların kullandığı eşyalar, yedikleri yemekler, giydikleri kıyafetler hakkında da fikir sahibi olacağız.

Bu keşif, Göbeklitepe’nin sadece bir “tapınak”tan çok daha fazlası olduğunu gösteriyor. Belki de burası, binlerce yıl önce insanların bir araya geldiği, yaşadığı, çalıştığı, kısacası hayatlarını sürdürdüğü bir merkezdi. Bu yeni bilgiler, Göbeklitepe’nin tarihi ve önemi hakkındaki bildiklerimizi tamamen değiştirebilir. Ve bu da, hepimiz için heyecan verici bir durum.

Şanlıurfa’nın o bereketli toprakları, binlerce yıllık sırları saklamaya devam ediyor. Göbeklitepe’de yapılan bu son keşif, sadece bir başlangıç olabilir. Kim bilir, belki de gelecekte yapılacak kazılarda, insanlık tarihini yeniden yazacak bilgilere ulaşacağız.

REKLAM VERMEK İÇİN ARAYIN
0532 659 8130