Torunlar Plazalarda, Nineler TikTok’ta: Gelenekler Yeni Nesilde Nasıl Yaşıyor?
Türkiye’de gençlerin gelenek ve göreneklere bakışı değişiyor. Dijital dünya ve modern yaşam, kültürel mirasın aktarımında yeni yollar açıyor.
Torunlar Plazalarda, Nineler TikTok’ta: Gelenekler Yeni Nesilde Nasıl Yaşıyor?
Kayseri’den Ali Bozkurt bildiriyor: Bayramlarda anneannenin elini öpmek mi, yoksa Instagram’da memleket fotoğrafı paylaşmak mı? Düğünlerde halay mı çekilir, yoksa düğün selfieleri mi patlatılır? Türkiye’de gençlerin gelenek ve göreneklere yaklaşımı, son yıllarda sıkça tartışılan bir konu. Kimi “özümüzden uzaklaşıyoruz” diyor, kimi de “gelenekler değişerek yaşar” tezini savunuyor. Peki, gerçekte neler oluyor, gençlik bu işin neresinde?
Gelenek Neydi, Ne Oldu?
Gelenek dediğimiz şey, aslında bir toplumun hafızası. Yüzyıllar boyunca biriktirdiği, nesilden nesile aktardığı değerler, inançlar, alışkanlıklar… Görenekler ise, bu geleneklerin günlük hayattaki pratikleri. Misafir ağırlama şeklimiz, bayramda yaptığımız yemekler, düğünlerdeki adetlerimiz… Hepsi bu kültürel mirasın birer parçası.
Türkiye’de bu miras, dini ve kültürel öğelerle yoğrulmuş durumda. Ancak dünya değişiyor, Türkiye de değişiyor. Şehirler büyüyor, teknoloji gelişiyor, gençler farklı dünyalarda yetişiyor. Hal böyle olunca, geleneklere bakış açısı da ister istemez farklılaşıyor.
Dijital Çağda Büyüyen Gençlik
Bugünün gençleri, ellerinde akıllı telefonlarla doğdu desek yeridir. Dijital medya, küresel kültür, eğitim imkanları… Hepsi onların dünyasını şekillendiriyor. Bir yandan dedesinin anlattığı kahramanlık hikayelerini dinlerken, diğer yandan dünyanın öbür ucundaki bir müzik festivalini canlı izleyebiliyorlar.
Bu durum, geleneksel değerlere olan bağlılıklarını nasıl etkiliyor? İşte can alıcı soru bu. Eskiden görücü usulü evlilikler yaygınken, şimdi gençler kendi eşlerini kendileri seçiyor. Bayramlarda büyükleri ziyaret etmek yerine, görüntülü aramayla yetinenler de var. Hatta bazı gençler, bayramları tatil fırsatı olarak görüyor, soluğu Ege’de, Akdeniz’de alıyor.
Gençler Gelenekleri Red mi Ediyor?
Burada önemli bir nokta var: Gençlerin çoğu, gelenekleri tamamen reddetmiyor. Aksine, saygı duyuyorlar. Ancak sorguluyorlar, anlamaya çalışıyorlar, kendi yaşam tarzlarına uyarlamaya çalışıyorlar. Yani, gelenekleri “körükörüne” uygulamak yerine, “bilinçli” bir şekilde sahipleniyorlar.
Bu durum, aslında hem geleneklerin yaşatılması, hem de toplumsal değişimin sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesi için bir fırsat. Düşünsenize, ninelerimiz dantel örerken, torunlarımız o dantel desenlerini tişörtlere basıyor. Dedelerimiz türkü söylerken, torunlarımız o türküleri rap müziğe uyarlıyor. Yani, gelenekler yeni formlarda, yeni mecralarda yaşamaya devam ediyor.
Sosyal Medya ve Gelenekler: Yeni Bir Köprü mü?
Sosyal medya, bu konuda ilginç bir rol oynuyor. Bir yandan “özenti” kültürünü yaygınlaştırırken, diğer yandan geleneksel değerlere olan ilgiyi de canlı tutuyor. Örneğin, yöresel yemek tarifleri, halk oyunları videoları, memleket fotoğrafları… Hepsi sosyal medyada binlerce, hatta milyonlarca kişiye ulaşıyor.
Kayserili Ayşe Teyze, yıllardır yaptığı mantıyı şimdi Instagram’da paylaşıyor, gençlerden tarif isteyenler oluyor. Sivaslı Ali, yöresel kıyafetleriyle TikTok’ta videolar çekiyor, memleketinin tanıtımına katkı sağlıyor. Yani, sosyal medya sayesinde gelenekler, sadece yaşlıların değil, gençlerin de gündemine giriyor.
Eğitim Sisteminin Rolü Ne Olmalı?
Gelenek ve göreneklerin sağlıklı bir şekilde yaşatılabilmesi için, eğitim sistemine de büyük görev düşüyor. Aile ve değerler eğitimi, gençlerin kültürel kimliklerini tanımaları açısından çok önemli. Ancak burada dikkat edilmesi gereken bir nokta var: Dayatmacı bir yaklaşım yerine, açıklayıcı ve bilinçlendirici bir yaklaşım benimsenmeli.
Gençlere “Bunu yapacaksın, çünkü bu bizim geleneğimiz” demek yerine, “Bu geleneğin anlamı şu, geçmişte böyle yapılırmış, günümüzde de şöyle uyarlanabilir” demek daha etkili olacaktır. Unutmayalım ki, gençler sorgulayan, düşünen bireyler. Onları geleneklere yabancılaştırmadan, sürece dahil etmek gerekiyor.
Gelecek Ne Gösteriyor?
Günümüz Türkiye’sinde gençlik ile gelenek ve görenekler arasında karmaşık ama dinamik bir ilişki var. Gençler artık sadece miras aldıkları gelenekleri değil, aynı zamanda bu gelenekleri nasıl sürdüreceklerini ve dönüştüreceklerini de tartışıyor. Bu dönüşüm, kültürel değerlerin yok olması değil, aksine daha bilinçli ve çağdaş bir şekilde yeniden inşa edilmesidir.
Toplum olarak bu süreci sağlıklı yönetmek, hem geçmişle bağımızı korumamıza, hem de geleceğe daha sağlam adımlarla ilerlememize olanak tanıyacaktır. Unutmayalım ki, gelenekler canlı organizmalar gibidir, değişir, dönüşür, gelişir. Önemli olan, özünü kaybetmeden, çağa ayak uydurabilmesidir.
Ali Bozkurt, Kayseri’den bildirdi.
0532 659 8130
