Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi, İshak Paşa Sarayı’nın UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmesi için yönetim planı hazırlıklarına başladı. Çalışmalar tamamlandığında sarayın adaylık şansı artacak.

İshak Paşa Sarayı UNESCO Yolunda: Yönetim Planı Hazırlıkları Başladı

Ağrı’dan sevindirici bir haber geldi. İbrahim Çeçen Üniversitesi, bölgenin incisi İshak Paşa Sarayı’nı UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne taşıyacak önemli bir projeye start verdi. Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şehnaz Eraslan Alıcıgüzel, iki asistanıyla birlikte sarayın yönetim planı taslağı üzerinde yoğun bir çalışma yürütüyor. Bu çalışma, sarayın geleceği için atılan büyük bir adım olarak değerlendiriliyor.

Sarayı Bekleyen Zorlu Süreç

UNESCO’nun dünya mirası listesine girmek kolay değil. Doç. Dr. Alıcıgüzel, bu sürecin ne kadar titiz olduğunu vurguluyor. “UNESCO, bir alanın dünya mirası listesine alınabilmesi için özgünlük, bütünlük, alan yönetimi ve yönetim planı gibi olmazsa olmaz kriterler arıyor” diyor. Bu kriterler, kültürel mirasın korunması ve gelecek nesillere aktarılması için hayati öneme sahip.

Alan yönetimi, tarihi ve kültürel değerlerin ortak bir anlayışla korunmasını ve yönetilmesini sağlıyor. Yönetim planı ise bu sürecin en kritik parçası. Planın amacı, sarayın uzun vadeli korunmasını ve sürdürülebilirliğini sağlamak. Bu plan, sadece bir belge olmanın ötesinde, sarayın geleceğine yön verecek bir yol haritası niteliği taşıyor.

İshak Paşa Sarayı Neden Bu Kadar Özel?

Peki, İshak Paşa Sarayı’nı bu kadar özel kılan ne? Saray, sadece mimarisiyle değil, aynı zamanda taşıdığı kültürel ve tarihi değerlerle de öne çıkıyor. Osmanlı ve Selçuklu mimarisinin izlerini taşıyan saray, barok ve rokoko bezemeleriyle de İran sanatından esintiler sunuyor. Bu çeşitlilik, saraya eşsiz bir karakter kazandırıyor.

Doç. Dr. Alıcıgüzel, sarayın bu özelliklerinin UNESCO’nun aradığı özgünlük ve çok kültürlülük kriterlerine birebir uyduğunu belirtiyor. “Bu saray, adeta bir kültürler mozaiği. İçinde farklı medeniyetlerin izlerini barındırıyor. Bu da onu dünya mirası yapmaya aday kılıyor” diyor.

Geçici Listeden Kalıcı Listeye Uzanan Yol

İshak Paşa Sarayı, aslında 2000 yılından beri UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alıyor. Ancak, bugüne kadar resmi bir alan yönetimi veya yönetim planı oluşturulmamış olması, sarayın kalıcı listeye girmesini engellemiş. UNESCO, 2005 yılından beri dünya mirası alanları için yönetim planı ve alan yönetimi oluşturulmasını şart koşuyor. Bu belgeler olmadan, bir alanın asıl listeye alınması mümkün değil.

Üniversite olarak bu eksikliği gidermek için kolları sıvadıklarını söyleyen Alıcıgüzel, çalışmalarının henüz başlangıç aşamasında olduğunu belirtiyor. “Üç kişilik ekibimizle saha gözlemlerimizi aralıksız sürdürüyoruz. Sarayın her köşesini inceliyor, detaylı notlar alıyoruz” diyor. Ayrıca, ilgili kurumlarla görüşmeler yaparak alanın korunması, sürdürülebilir turizmi ve yönetim sürecine dair bir SWOT analizi gerçekleştirecekler. Bu analizler, yönetim planının temelini oluşturacak.

Projenin Paydaşları Kimler?

Yönetim planının resmi bir nitelik kazanabilmesi için Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ile yerel yönetimlerin bir araya gelerek bir protokol imzalaması gerekiyor. Bu protokol, projenin hayata geçirilmesi için olmazsa olmaz bir adım.

Doç. Dr. Alıcıgüzel, bu konuda çağrıda bulunuyor: “Bakanlık, valilik, üniversite ve belediye iş birliğiyle bu sürecin bir an önce başlatılması gerekiyor. El ele verirsek, İshak Paşa Sarayı’nı hak ettiği yere taşıyabiliriz.” Bu iş birliği, sadece sarayın geleceği için değil, aynı zamanda bölge turizmi ve ekonomisi için de büyük önem taşıyor.

Sırada Ne Var?

Peki, bu proje tamamlandığında neler olacak? Alan yönetimi ve planının tamamlanmasıyla birlikte, İshak Paşa Sarayı’nın sürdürülebilir koruma altına alınması ve UNESCO Dünya Miras Listesi’ne adaylık şansı artacak. Saray, sadece bir tarihi yapı olarak değil, aynı zamanda gelecek nesillere aktarılması gereken bir kültürel miras olarak korunacak.

Ağrı ve bölge halkı, bu projeye büyük önem veriyor. İshak Paşa Sarayı’nın UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmesi, bölgeye olan ilgiyi artıracak, turizmi canlandıracak ve ekonomik kalkınmaya katkı sağlayacak. Bu nedenle, projenin başarıyla tamamlanması için tüm paydaşların destek vermesi gerekiyor. Unutmayalım ki, bu saray sadece Ağrı’nın değil, tüm Türkiye’nin ortak değeri.