Zakir Avşar’dan Terörle Mücadele Çıkışı: “Devlet Politikası, Millet Arzusu”

Yayınlama: 17.09.2025
A+
A-

Akademisyen Prof. Dr. Zakir Avşar, terörle mücadelenin Türkiye için bir devlet politikası ve milletin ortak arzusu olduğunu vurguladı. Avşar, bu mücadelenin başarıya ulaşmasının kaçınılmaz olduğunu belirtti.

Zakir Avşar’dan Terörle Mücadele Çıkışı: “Devlet Politikası, Millet Arzusu”

ANKARA (BHA) – Türkiye’nin gündemindeki en önemli konulardan biri olan terörle mücadele, farklı platformlarda tartışılmaya devam ediyor. Haber7 yazarı ve akademisyen Prof. Dr. Zakir Avşar, Sabah gazetesindeki köşesinde kaleme aldığı “Terörsüz Türkiye: Güvenlik, Kalkınma ve Bağımsızlık” başlıklı yazısıyla bu konuya dikkat çekti. Avşar, terörle mücadelenin sadece bir güvenlik meselesi olmadığını, aynı zamanda kalkınma ve bağımsızlık için de kritik bir öneme sahip olduğunu vurguladı.

Terörle Mücadele: Yarım Asırlık Bir Yük

Avşar yazısında, Türkiye’nin yaklaşık yarım asırdır terörle mücadele ettiğine dikkat çekerek, bu sürecin ülke ekonomisi, toplumsal yapısı ve siyasi istikrarı üzerinde derin izler bıraktığını belirtti. “Yarım asra yakın süredir devam eden terörle mücadele süreci, hem ekonomik hem toplumsal hem de siyasal alanlarda derin yaralar açmış, milletin evlatlarını şehit vermesine, kaynakların savunma harcamalarına yönlendirilmesine, toplumsal huzurun bozulmasına ve devletin enerjisinin iç güvenlik meselelerine yoğunlaşmasına neden olmuştur,” ifadelerini kullandı. Bu sözler, terörün sadece can kayıplarına değil, aynı zamanda ülkenin kaynaklarının doğru alanlara yönlendirilmesini de engellediğini gözler önüne seriyor.

Peki, bu kadar uzun süren bir mücadele, Türkiye’yi nasıl etkiledi? Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yaşayan vatandaşlar, bu durumdan nasıl etkilendi? Bu sorular, akıllara ister istemez geliyor. Terör olayları nedeniyle bölgedeki yatırım imkanlarının kısıtlanması, işsizliğin artması ve insanların göç etmek zorunda kalması, terörün yarattığı derin yaraların sadece birkaçı.

“Terörsüz Türkiye” Girişimlerine Yönelik Eleştiriler

Avşar, yazısında “Terörsüz Türkiye” girişimlerine yönelik bazı eleştirilere de değindi. Bazı çevrelerin, bu tür girişimleri baltalamaya çalıştığını ve milletin değerlerini kaşıyarak bu süreci değersizleştirmeye çalıştığını iddia etti. “Ancak, bazı çevrelerin milletimizin değerlerini, hassasiyetlerini kaşıyarak, aziz milletimizin geleceği, bekası, kalkınması, gelişmesi için çok önemli sonuçlar doğuracak ‘Terörsüz Türkiye’ girişimlerini öncelikle baltalamak, akabinde değersizleştirmek gibi beyhude çabalara girdiği de görülmektedir,” dedi. Bu eleştirilere rağmen, Avşar, “Terörsüz Türkiye” çalışmalarının bir devlet politikası olduğunu ve başarıya ulaşacağına inandığını vurguladı.

Burada akla gelen soru şu: Bu eleştirileri yapanlar kimler? Ve neden böyle bir süreci baltalamaya çalışıyorlar? Bu soruların cevabı, Türkiye’nin iç ve dış siyasetindeki farklı dinamiklerde gizli olabilir. Ancak, Avşar’ın da belirttiği gibi, milletin azim ve kararlılığı karşısında bu tür girişimlerin başarılı olma ihtimali oldukça düşük.

Terörsüz Türkiye: Bir Devlet Politikası ve Millet Arzusu

Prof. Dr. Avşar, “Terörsüz Türkiye”nin sadece bir devlet politikası olmadığını, aynı zamanda milletin ortak arzusu olduğunu da vurguladı. “Şurası açıktır ki, Terörsüz Türkiye çalışmaları bir devlet politikasıdır, başarıya mutlaka ulaşacaktır, tüm engelleme çabaları boşa çıkacaktır. Ama bilinmelidir ki, devlet politikası olduğu kadar da millet arzusu olarak da kabul gördüğü için bu başarı mutlak gelecektir…” ifadeleriyle bu konudaki inancını dile getirdi. Avşar, terörün ortadan kaldırılmasının, devletin bekası, toprak bütünlüğünün korunması, milletin birlik ve dirliğinin sağlanması ve toplumsal düzenin muhafazası gibi konularda belirleyici olacağını savundu.

Bu noktada, vatandaşların düşünceleri de büyük önem taşıyor. Sokaktaki insanın “Terörsüz Türkiye” hayali ne kadar gerçekçi? Bu konuda yapılan anketler, halkın büyük çoğunluğunun terörün sona ermesini istediğini gösteriyor. Ancak, bu hedefe ulaşmak için atılması gereken adımlar konusunda farklı görüşler mevcut. Kimileri güvenlik önlemlerinin artırılmasını savunurken, kimileri de ekonomik ve sosyal politikaların iyileştirilmesinin terörle mücadelede daha etkili olacağına inanıyor.

Terörün Çok Boyutlu Etkileri

Avşar, terörün sadece silahlı saldırılardan ibaret olmadığını, aynı zamanda toplumun psikolojisini zedeleyen, kardeşlik hukukunu aşındıran, şehirlerin huzurunu bozan, ekonomik kalkınmayı engelleyen ve devletin küresel ölçekteki etkinliğini sınırlandıran çok boyutlu bir tehdit olduğunu belirtti. Terörün bu çok yönlü etkileri, özellikle son yıllarda daha da belirgin hale geldi. Şehirlerde yaşanan bombalı saldırılar, insanların günlük yaşamlarını derinden etkilerken, ekonomik kalkınma da sekteye uğradı. Turizm gelirlerinin azalması, yabancı yatırımcıların çekilmesi ve işsizliğin artması, terörün ekonomik boyutunu gözler önüne seriyor.

Peki, terörle mücadelede sadece güvenlik önlemleri yeterli mi? Yoksa, daha kapsamlı bir strateji mi izlenmeli? Uzmanlar, terörle mücadelenin sadece güvenlik güçlerinin operasyonlarıyla sınırlı kalmaması gerektiğini, aynı zamanda eğitim, kültür, ekonomi ve sosyal politikaların da bu mücadeleye entegre edilmesi gerektiğini vurguluyor. Özellikle gençlerin terör örgütlerine katılmasını engellemek için, onlara daha iyi eğitim imkanları sunulması, işsizliğin azaltılması ve sosyal adaletin sağlanması büyük önem taşıyor.

Terörsüz Türkiye Vizyonu

Prof. Dr. Zakir Avşar, “Terörsüz Türkiye” vizyonunun, devletin güvenlik odaklı mücadele reflekslerinin ötesinde, uzun vadeli istikrar, toplumsal huzur ve ekonomik bağımsızlık amacı taşıyan bütüncül bir stratejik vizyonun gerçekleşmesi anlamına geldiğini ifade etti. Avşar’a göre, terörün ortadan kaldırılması, devletin topraklarının her noktasında otoritesini kesintisiz tesis etmesi anlamına geliyor. Bu vizyonun hayata geçirilmesi, Türkiye’nin geleceği için büyük önem taşıyor. Terörün sona ermesiyle birlikte, ülkenin kaynakları daha verimli alanlara yönlendirilebilir, ekonomik kalkınma hızlanabilir ve toplumsal huzur yeniden sağlanabilir.

Sonuç olarak, Prof. Dr. Zakir Avşar’ın yazısında vurguladığı gibi, “Terörsüz Türkiye” çalışmaları bir devlet politikası ve milletin ortak arzusu olarak başarıya ulaşacaktır. Bu süreçte, tüm kesimlerin işbirliği yapması, farklı görüşlerin dikkate alınması ve uzun vadeli stratejilerin belirlenmesi büyük önem taşıyor. Unutulmamalıdır ki, terörle mücadele sadece güvenlik güçlerinin değil, tüm toplumun ortak sorumluluğudur.

REKLAM VERMEK İÇİN ARAYIN
0532 659 8130