Türk Dünyası Ticareti Bakü’de Buluştu: KKTC’nin Varlığı Damga Vurdu

Yayınlama: 15.09.2025
A+
A-

Bakü’de düzenlenenTürk Dünyası Ticareti” fuarı, Türk devletleri arasındaki ticari bağları güçlendirmeyi hedefledi. Fuar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) etkin katılımıyla dikkat çekerken, Özbekistan’ın da ticari atılımları göz doldurdu.

Murat Anar’dan Değerlendirme: “Fuardan Öte: II. Türk Ticaret Fuarı”

ANKARA-BHA – Türk Dünyası’nın ticari potansiyelini artırma hedefiyle Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de düzenlenen “Türk Dünyası Ticareti” fuarı, geride bıraktığı üç gün boyunca önemli gelişmelere sahne oldu. 10-12 Haziran 2025 tarihleri arasında Bakü Expo Merkezi’nde gerçekleşen fuar, sadece bir ticaret etkinliği olmanın ötesine geçerek, Türk devletleri arasındaki birlik ve beraberlik mesajını da tüm dünyaya duyurdu. Gazeteci Murat Anar, fuarı değerlendirdiği yazısında, etkinliğin önemine dikkat çekti.

Türk Dünyası Bakü’de Bir Araya Geldi

Aygün Aliyeva’nın organizatörlüğünde gerçekleşen fuar, Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Macaristan, Pakistan ve Çin gibi ülkelerden yüzden fazla firmayı ağırladı. Tarımdan inşaata, organik ürünlerden mobilyaya, otomobil yedek parçalarından doğal sağlık ürünlerine kadar 20’den fazla sektör fuarda temsil edildi. Fuarın katılımcı çeşitliliği, Türk dünyasının ekonomik iş birliği potansiyelini gözler önüne serdi.

Özbekistan’ın Parlayan Yıldızı

Fuarın en dikkat çeken ülkelerinden biri de Özbekistan oldu. Kurduğu stantlar, pazarlama stratejileri ve görsel şöleniyle Özbekistan, adeta fuara damgasını vurdu. Altın, tekstil, ayakkabı ve otomobil gibi çeşitli sektörlerdeki temsilcileriyle fuarda yer alan Özbekistan, Cumhurbaşkanı yardımcısı düzeyinde katılım göstererek etkinliğe verdiği önemi de ortaya koydu. Murat Anar, Özbekistan’ın Türk Dünyası ticaretinde zamanla daha da önemli bir konuma geleceğini öngörüyor.

KKTC’nin Güçlü Varlığı: “Biz Türk Dünyasının Ayrılmaz Bir Parçasıyız”

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin fuardaki varlığı, etkinliğin en önemli mesajlarından biri oldu. Aygün Aliyeva’nın stratejik yaklaşımıyla KKTC standı, Macaristan standının hemen yanında konumlandırıldı. Bu durum, Macaristan’ı da KKTC ile doğrudan muhatap olmak zorunda bıraktı. KKTC Başbakanı, Başbakan Yardımcısı, Turizm Kültür Gençlik ve Çevre Bakanı, Ekonomi Bakanı gibi üst düzey yetkililerin fuara katılımı, KKTC’nin Türk dünyasına verdiği önemi açıkça gösterdi.

KKTC’nin stantlardaki bayrağı ve yüksek düzeydeki siyasi katılımıyla “Biz Türk Devletlerinin ayrılmaz parçasıyız, biz Türk Dünyasında varız, sonsuza kadar da var olacağız, bizi bugün olmazsa yarın mutlaka tanıyacaksınız, çünkü biz siziz, siz biz” mesajını hem Türk Dünyasına hem de tüm dünyaya haykırdığı belirtiliyor. Anar, KKTC’nin bu net duruşunun Türk Dünyası adına çok önemli olduğunu vurguluyor. Fuarın düzenleyicisi Aygün Aliyeva’nın “Bir sonraki fuarımız Özbekistan’da ondan sonraki fuarımız da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde olacak” açıklaması ise, başta Azerbaycan olmak üzere kardeş Türk devletlerinin KKTC’yi en kısa sürede tanıyacağı inancını pekiştirdi.

Türkiye’nin Rolü ve Beklentiler

Murat Anar, yazısında Türk Ticaret Fuarı’nda aylarca süren bir emek olduğunu ve bu emeğin Türk Dünyası’nın ticari kapasitesini artırmak için bir vizyon taşıdığını ifade ediyor. Bu vizyonun; kültür, sanat, sinema, eğitim, edebiyat, dil gibi alanlarda “Turan”ı sağlamak için Türk Dünyası ekonomisinin güçlü olması gerektiği misyonunu içerdiğini belirtiyor. Ancak Anar, Özbekistan ve KKTC’nin gördüğü gerçeği diğer Türk devletlerinin yeterince görmediğini düşünüyor. Özellikle Türkiye’den bu fuarda Türk Dünyasının beyni olmasını beklediğini dile getiriyor. Azerbaycan’ın da sektörel anlamda bu fırsatı değerlendirip kendini çok daha iyi tanıtmasını beklediğini ekliyor.

Anar, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) ve Türk Yatırım Fonu’nun nerede olduğunu sorgularken, Türkiye başta olmak üzere TDT’ye üye ülkelerin 1.9 trilyon dolarlık ticaret hacminin neden 43 milyon dolarlarda kaldığını sorgulamak zorunda olduğunu vurguluyor. Türk Ticaret Fuarı’nın incelenmesi ve bu fuarın Türk Dünyası’na kattıklarının göz ardı edilmemesi gerektiğini belirtiyor. Aksi takdirde, Türk devletleri ekonomik yönden gelişmediği sürece, bir olup ticaret kapasitelerini artırmadıkları sürece, birbirlerinin imkanlarından yararlanmadığı sürece, “Türk Birliği” fikrinin romantizmden öteye geçemeyeceğini ifade ediyor.

Fuarın Önemi ve Gelecek Beklentileri

Anar’a göre II. Türk Ticaret Fuarı; başta TRT Avaz, Türkiye ve Azerbaycan medyası olmak üzere tüm Türk Dünyası medyasında yer alması, “AnewZ” gibi dünyaya hitap eden bir kanalda İngilizce verilmesi, Rusça yayın yapan televizyon kanallarında ve yazılı basında yer alması, Türk Birliği’ni, Türk Devletleri Teşkilatı’nı tüm dünyanın duyması, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin isminin ve katılımının dünyanın gözü önünde zihinlere kazınması nedeniyle bir fuardan çok daha öte, Türk Dünyası adına ticari ve diplomatik bir zaferdir.

Gelecek Fuarlar Nasıl Olmalı?

Aygün Aliyeva’nın kurduğu ROK Expo Danışmanlık Şirketi’yle kendi fikri olan bu organizasyonu hayata geçirdiğini belirten Anar, Ticaret Fuarı fikrinin daha da geliştirilmesi gerektiğini savunuyor. Aygün Aliyeva’ya açık çağrıda bulunan Anar, “Türk Dünyasını Turizm ve Yatırım Fuarında da bir araya getirin. Büyük bir eksikliği Türk Dünyası adına gidermiş olursunuz” diyor.

Türkiye’nin “Türk Birliği”nin beyni konumunda olduğunu vurgulayan Anar, Türk Ticaret Fuarı’na yetkililerin dikkatini çekiyor. “Türk, Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan ‘Türk’ten ibaret değildir” diyen Anar, TİKA başta olmak üzere ilgili bakanlıkların ve yerli-milli markaların fuara destek vermesi gerektiğini belirtiyor. Ekonominin bu denli zorlu olduğu bir dönemde Türkiye’nin Türk Dünyası ülkelerine açılmasının büyük bir fırsat olduğunu ifade ediyor. Milli otomobil markası TOGG’un neden Türk Devleti Teşkilatı’na üye ülkelerin sokaklarında olmadığını sorguluyor.

Son olarak, Türk Devletleri Teşkilatı’nın Türk Dünyası’nın tamamına hitap eden Türk Ticaret Fuarı’nı mutlaka değerlendirmeye alması ve desteklemesi gerektiğini vurgulayan Anar, Türk Yatırım Fonu’nun da bu fuarı görmesi gerektiğini belirtiyor. Türk devletlerinin hem Aygün Aliyeva’yı daha güzel fuarlar yapması için hem de fuara katılacak firmalarını desteklemesinin çok zor olmaması gerektiğini ifade ediyor. Bir kişinin kendi çabalarıyla aldığı az destekle bu işi yapmasının bir şey olduğunu, ancak bu fuarlara Türk Devletleri Teşkilatı ülkelerinin her birinin sahip çıkmasının başka bir şey olduğunu vurguluyor. Bu kadarı bile dünyaya “Türk Birliği”ni duyuruyorsa, gerekli destek verildiği takdirde “Turan”ın mührünü Dünya ticaretine vurmanın artık hayal olmadığını sözlerine ekliyor.

REKLAM VERMEK İÇİN ARAYIN
0532 659 8130