Günümüzde sesli içeriklerin yaygınlaşmasıyla birlikte, kitap okumanın önemi yeniden tartışılıyor. Uzmanlara göre okumak ve dinlemek, beynin farklı bölgelerini harekete geçiriyor ve bu iki eylem birbirinin yerini tutmuyor.
Özet: Sesli içeriklerin yükselişiyle kitap okuma alışkanlığının geleceği tartışılırken, uzmanlar okuma ve dinlemenin beyni farklı şekillerde etkilediğini vurguluyor. Her iki yöntemin de kendine özgü faydaları var ve anlamlı öğrenme için dengeli bir yaklaşım gerekiyor.
ANKARA-BHA – Podcast’ler, sesli kitaplar ve video içerikleri… Gün geçmiyor ki hayatımızın bir köşesine daha sızmasınlar. Hal böyle olunca, “Kitap okumaya hala neden ihtiyaç duyuyoruz?” sorusu da ister istemez yeniden gündeme geliyor. Uzmanlar bu soruya net bir yanıt veriyor: Okumak ve dinlemek, beynimizin bambaşka sistemlerini devreye sokuyor. Yani, bu iki eylem birbirinin birebir aynısı değil, birbirlerinin yerini de tutamıyorlar.
Gelin, şöyle bir düşünce deneyi yapalım. Gözlerinizi kapatın ve geleceği hayal edin. Uzay yolculukları artık günlük rutinimiz olmuş, insanlar Satürn’ün yörüngesinde kurulmuş kolonilerde yaşamaya başlamış. Peki, o kolonideki evlerde, odalarda hala kitaplar olacak mı? Cevabınız evetse, yalnız değilsiniz. Çünkü günümüzde bile, kulaklıkların hüküm sürdüğü bu çağda, kitaplar hala başucumuzdaki yerini koruyor. Bunun tek sebebi alışkanlık değil elbette.
The Conversation platformunda yayınlanan bir makale, bu konuya ışık tutuyor. Makaleye göre, okuma eylemi sırasında beynimiz adeta bir orkestra şefi gibi çalışıyor. Harfleri tanıyor, onları seslere dönüştürüyor ve bu sesleri anlamlı bir bütün haline getirmek için zihinsel bir ağ örüyor. Bu süreç, beynimizin farklı bölgeleri arasında karmaşık bir iletişim ağı kurulmasına neden oluyor.
Kitapların düzeni de önemli. Başlıklar, paragraflar, hatta kalın yazılar… Hepsi, okuduğumuzu daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor. Bir nevi yol haritası gibi. Ayrıca, okuma hızımızı kendimiz ayarlayabiliyoruz. Bir yeri anlamadık mı? Geri dönüp tekrar okuyabiliyoruz. Bu da, okumanın sunduğu önemli bir avantaj.
Dinlemek ise, beynimizden farklı bir çaba bekliyor. Konuşmacının hızına ayak uydurmak zorundayız. Duyduğumuz bilgileri kısa süreli belleğimizde tutmaya çalışıyoruz. Ses tonundan anlam çıkarmaya çalışıyoruz. Özellikle bilgi yoğun içeriklerde, dinlemek bazen okumaktan çok daha yorucu olabiliyor.
Hepimiz biliriz o durumu. Bir yandan yemek yaparken, bir yandan da podcast dinlemeye çalışırız. Ya da spor yaparken, kulaklığımızdan bir şeyler dinleriz. Bu çok yaygın bir alışkanlık. Ama acaba ne kadar verimli?
Yapılan bir araştırmada, aynı metni okuyan ve dinleyen öğrencilerin sınav sonuçları karşılaştırılmış. Sonuçlar şaşırtıcı değil. Okuyan öğrenciler, dinleyenlere göre daha başarılı olmuş. Uzmanlar, bunun en büyük sebebinin dinlerken dikkatimizin dağılması olduğunu söylüyor. Bir yandan podcast dinlerken, bir yandan da mesajlara bakmak, sosyal medyada gezinmek… Haliyle, dinlediğimiz şeye tam olarak odaklanamıyoruz.
Prof. Dr. Ayşe Demir, konuyla ilgili şu yorumu yapıyor: “Günümüzde dikkat dağınıklığı giderek artıyor. Özellikle gençler, aynı anda birden fazla iş yapmaya çalışıyor. Bu durum, öğrenme süreçlerini olumsuz etkiliyor. Okumak, dikkati toplamayı ve odaklanmayı gerektiren bir eylem olduğu için, dinlemeye göre daha verimli olabilir.”
Ancak, her şey siyah beyaz değil. Okuma zorluğu çekenler için, sesli içerikler adeta bir kurtarıcı olabilir. Örneğin, disleksi olan bireyler, okuma yerine dinleyerek daha kolay öğrenebilirler. Bu nedenle, eğitimde her iki yöntemi de birlikte düşünmek gerekiyor. Kapsayıcı bir eğitim ortamı için, hem okuma hem de dinleme olanakları sunulmalı.
Sonuç olarak, okumak ve dinlemek arasında bir rekabetten söz etmek doğru değil. Aksine, her iki yöntem de beynimizin farklı bölgelerini harekete geçirerek bilgiyi farklı açılardan işlememizi sağlıyor. Önemli olan, hangi yöntemin ne zaman daha uygun olduğunu bilmek ve her ikisini de dengeli bir şekilde kullanmak. Anlamlı öğrenme için, okuma ve dinleme yöntemlerini amaca uygun şekilde bir araya getirmek gerekiyor.
Peki, siz ne düşünüyorsunuz? Kitap okumayı mı, yoksa sesli kitap dinlemeyi mi tercih edersiniz? Belki de ikisini de dengeli bir şekilde kullanıyorsunuzdur. Seçim sizin. Ama unutmayın, her iki yöntem de zihnimizi besleyen, bizi geliştiren değerli araçlar.