MHP lideri Devlet Bahçeli, İsrail-İran gerilimi üzerine yaptığı açıklamada, savaşın derhal durdurulması gerektiğini vurguladı. Bahçeli, İsrail’in politikalarını sert bir dille eleştirerek, bölgedeki barışın ancak diyalogla sağlanabileceğini belirtti.
Ankara, 31 Ağustos 2025 – Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bugün yaptığı yazılı açıklamayla İsrail ile İran arasındaki tırmanan gerilime dikkat çekti. Bahçeli, bölgede artan tansiyonun bir an önce düşürülmesi ve savaşın önlenmesi için çağrıda bulundu. Açıklamasında, “Bölgesel barış ve istikrarın temini her ülkenin çıkarınadır. Aksi takdirde bu kıvılcım, küresel bir yangına dönüşebilir ve hiçbir millet bunun altında kalkamaz” ifadelerini kullandı. Ankara’daki siyaset kulisleri de bu açıklamayı yakından takip ediyor.
Bahçeli, açıklamasında 13 Haziran’da İsrail’in İran’a yönelik gerçekleştirdiği saldırıyı hatırlatarak, bu eylemin hem bölgeyi hem de dünyayı büyük bir endişeye sürüklediğini belirtti. O günlerde, Ankara semalarında bile tedirgin bir hava hakimdi, sanki herkes bir sonraki adımı bekliyordu. Vatandaşlar, televizyon ekranlarına kilitlenmiş, olası senaryoları tartışıyordu. Bahçeli’nin bu hatırlatması, o günlerin tekrar yaşanmaması adına bir uyarı niteliği taşıyor.
Nükleer savaş ihtimalinin dahi konuşulmasının insanlık adına kaygı verici olduğunu vurgulayan Bahçeli, “İran-İsrail çatışmasının nükleer kaynaklı yeni bir savaşa zemin hazırladığı yönündeki iddialar gün geçtikçe daha ciddiyet kazanmaktadır” dedi. Bu sözler, sadece siyaset arenasında değil, evlerde, iş yerlerinde, sokaklarda da yankı buldu. İnsanlar, “Gerçekten bu kadar kötüye gidebilir mi?” sorusunu sormaktan kendini alamıyor.
MHP lideri, İsrail’in politikalarını sert bir dille eleştirerek, İsrail’i “küresel emperyalizmin kiralık katili” ve “barışın amansız muhalifi” olarak nitelendirdi. Gazze’de akan kanın hâlâ kurumadığını ifade eden Bahçeli, “İsrail’in geçim kapısı savaş ve yıkımdır. Bu devletin barışa, diyaloga ve uzlaşmaya tamamen kapalı olduğu açıktır” diye konuştu. Bu sert ifadeler, MHP tabanında büyük destek bulurken, diğer siyasi çevrelerde de farklı yorumlara neden oldu.
Hatırlanacağı üzere, Gazze’deki son olaylarda binlerce sivil hayatını kaybetmiş, bölge adeta bir enkaza dönmüştü. Bahçeli’nin bu sözleri, o günlerde yaşanan acıları yeniden hatırlatıyor ve İsrail’in bölgedeki politikalarına karşı duyulan öfkeyi dile getiriyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın diplomatik girişimlerine destek verdiğini belirten MHP lideri, Türkiye’nin barış için insani ve vicdani sorumluluğunu yerine getirdiğini söyledi. Ankara’nın bu konudaki çabaları, uluslararası arenada da takdirle karşılanıyor. Türkiye, her zaman olduğu gibi, yine arabulucu rolünü üstlenmeye hazır olduğunu gösteriyor.
Bahçeli ayrıca, ABD’nin barış konusunda net ve samimi bir tutum takınması gerektiğini vurguladı. “Amerika’nın bu süreçteki tavrı belirleyici olacaktır” diyen Bahçeli, ABD’nin bölgedeki etkisini kullanarak barışın sağlanmasına katkıda bulunması gerektiğini ifade etti. Vatandaşlar da, “Acaba Amerika bu sefer gerçekten barıştan yana mı olacak?” diye merakla bekliyor.
İsrail’in bölgesel hedeflerine ilişkin endişelerini dile getiren Bahçeli, 13 Haziran’daki saldırının Türkiye açısından da dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. “Her an tedbirli ve teyakkuz halinde olmak bu coğrafyanın bize yüklediği bir sorumluluktur” diyen Bahçeli, millet olarak doğru değerlendirmeler yapılması gerektiğini belirtti. Türkiye’nin sınır güvenliği ve bölgesel istikrarı, her zaman öncelikli konular arasında yer alıyor.
Sınır illerimizde yaşayan vatandaşlar, bu tür gelişmelerden en çok etkilenen kesim oluyor. Özellikle Hatay, Gaziantep, Şanlıurfa gibi illerde yaşayanlar, her zaman tetikte olmak zorunda kalıyor. Bahçeli’nin bu sözleri, o bölgelerde yaşayan vatandaşların endişelerini bir nebze olsun gidermeye yönelik bir mesaj olarak algılanabilir.
Bahçeli açıklamasının sonunda, Türkiye’nin barıştan yana olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı: “Türk milleti barıştan yanadır. Coğrafyamızın etrafını bir barış kuşağıyla çevrelemek vazgeçilmez hedefimizdir. İsrail ile İran arasında bir an önce diyalog ortamı sağlanmalı, savaş tehlikesi ortadan kaldırılmalıdır. Aksi takdirde bu çatışmanın küresel boyuta ulaşması halinde sonuçları telafi edilemez olacaktır.” Bu sözler, Türkiye’nin dış politikasının temelini oluşturan “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” ilkesinin bir yansıması olarak değerlendirilebilir.
Peki, bu çağrı ne kadar etkili olacak? İsrail ve İran, diyalog masasına oturacak mı? Yoksa bölgedeki gerilim daha da tırmanacak mı? Bu soruların cevabını önümüzdeki günler gösterecek. Ancak, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin bu açıklaması, Türkiye’nin bölgedeki barış çabalarına verdiği önemi bir kez daha gözler önüne serdi.