Ankara’da düzenlenen Türk Dünyası Sivil Toplum Çalıştayı, siyasetçileri, sivil toplum örgütlerini ve basını bir araya getirdi. Çalıştayda, Türk dünyasının geleceği, sorunları ve çözüm önerileri masaya yatırıldı.

Türk Dünyası Ankara’da Buluştu: Sivil Toplum Çalıştayı’nda Ortak Akıl Arayışı

Ankara, 10 Nisan 2025… Türk dünyası için önemli bir buluşmaya ev sahipliği yaptı. EkoAvrasya Vakfı, İpekyolu Kamu Diplomasisi Teşkilatı ve Türk Dünyası Sivil Toplum İşbirliği Derneği’nin ortaklaşa düzenlediği “Türk Dünyası Sivil Toplum Çalıştayı”, Ankara Ticaret Odası’nda (ATO) gerçekleşti. Siyasilerden sivil toplum temsilcilerine, basın mensuplarından akademisyenlere kadar geniş bir katılımın olduğu çalıştayda, Türk dünyasının dünü, bugünü ve yarını masaya yatırıldı.

Çalıştay Ne Anlama Geliyor?

Çalıştaylar, bir konu etrafında toplanan uzmanların, sivil toplum temsilcilerinin ve ilgili diğer paydaşların bir araya gelerek sorunları tespit ettiği, çözüm önerileri geliştirdiği ve bu önerileri rapor haline getirerek kamuoyuyla paylaştığı önemli platformlardır. Bu türden organizasyonlar, farklı bakış açılarının bir araya gelmesini sağlayarak daha kapsamlı ve uygulanabilir çözümler üretilmesine olanak tanır. Türk Dünyası Sivil Toplum Çalıştayı da bu amaca hizmet ederek, Türk dünyasının karşı karşıya olduğu sorunlara sivil toplumun gözünden bakmayı ve çözüm önerileri geliştirmeyi hedefledi.

Çalıştayda Hangi Konular Ele Alındı?

Çalıştayda, Türk dünyasının geleceği üzerine yoğun tartışmalar yapıldı. Katılımcılar, Türk milletinin birlik ve beraberlik içinde daha güçlü bir geleceğe sahip olması için neler yapılabileceği konusunda fikir alışverişinde bulundu. İpekyolu Kamu Diplomasisi Teşkilatı Başkanı Seyfullah Türksoy, özellikle Türkiye’de yaşayan ve çalışmaya gayret eden Türklerin karşılaştığı sorunlara dikkat çekti. Çalışma izinleri, oturma izinleri gibi konularda yaşanan sıkıntıların çözümü için somut adımlar atılması gerektiğinin altını çizdi. Türksoy’un bu konudaki hassasiyeti, salonda bulunanların da dikkatini çekti.

Siyasilerden Müjdeler

Çalıştay’a katılan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Türk Dünyası İlişkileri Başkanı Prof. Dr. Kürşad Zorlu, Türk dünyasıyla ilgili önemli müjdeler verdi. Zorlu, ilk olarak Türk dünyası sivil toplum örgütlerini bir araya getirerek istişarelerde bulunacağını açıkladı. Bu, sivil toplumun sesinin daha fazla duyulması ve karar alma süreçlerine katılması açısından önemli bir adım olarak değerlendirildi. Ayrıca Zorlu, Türk Dünyası Polis Akademisi’nin kurulacağı ve Nevruz’un Türkiye’de milli bayram olarak kutlanacağı haberini de verdi. Bu iki müjde, salonda büyük bir coşkuyla karşılandı. Nevruz’un milli bayram ilan edilmesi, Türk dünyasıyla olan kültürel bağların güçlenmesi açısından sembolik bir anlam taşıyor.

Medyanın Gücü Unutulmamalı

TİMBİR Genel Başkanı Dr. Süleyman Basa’nın konuşması da dikkatle dinlendi. Basa, günümüz dünyasında medyanın gücüne vurgu yaparak, Türk dünyasının medyadaki etkinliğinin artırılması gerektiğini belirtti. Özellikle internetin yaygınlaşmasıyla birlikte medyanın daha da önemli hale geldiğini ifade eden Basa, Türk dünyasının kendini doğru bir şekilde tanıtması, haklılığını dünyaya duyurması ve hedeflerini anlatması için medyanın etkin bir şekilde kullanılması gerektiğini söyledi. “Medya, silahtan, paradan çok daha etkili bir güç” diyen Basa, Türk birliği için Türk dünyası medyasının güçlü olması gerektiğinin altını çizdi.

Akademisyen Gözüyle Türk Dünyası

Çalıştayda Milli Savunma Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Dr. Araştırma Görevlisi Medihanur Argalı da bir sunum yaptı. Argalı, Türk dünyasının sorunlarını bilimsel bir yaklaşımla ele alarak, bağımsız Türk cumhuriyetlerindeki sivil toplum örgütlerinin yapılarını inceledi. Bu örgütlere destek veren iç ve dış yapıları irdeleyen Argalı, Türk dünyasında “bir” olmanın önündeki engellere dikkat çekti. Argalı’nın sunumu, Türk dünyası ilişkilerini düzenlerken her Türk devletinin coğrafi, siyasi ve ekonomik gerçeklerini dikkate almak gerektiği gerçeğini bir kez daha hatırlattı.

Daha Verimli Çalıştaylar İçin Öneriler

Çalıştay, katılımcılar tarafından genel olarak başarılı bulunsa da, daha verimli çalıştaylar için bazı öneriler de dile getirildi. Özellikle, Türk dünyasıyla ilgili faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının sayısının oldukça fazla olmasına rağmen, çalıştaya katılımın sınırlı kalması eleştirildi. Türkiye’de faaliyet gösteren 220’ye yakın “Türk” veya “Türk Dünyası” adını taşıyan sivil toplum örgütünün kaçının çalıştaya katıldığı, fikir sunduğu ve Türk dünyasının sorunlarına çözüm önerileri getirdiği soruları soruldu. Ayrıca, çalıştayın sonuç bildirgesinin nerede olduğu da merak konusu oldu.

Prof. Dr. Kürşad Zorlu’ya Çağrı

Çalıştayda, Prof. Dr. Kürşad Zorlu’ya da bir çağrı yapıldı. Zorlu’nun, daha önce dile getirilen “Türk dünyasıyla ilgili sivil toplum örgütlerinin sizden randevu almasını beklemeyin. Siz onlara gidin…” beklentisini karşılaması ve en kısa sürede Türk dünyasıyla ilgili sivil toplum örgütlerini davet edeceğini açıklaması memnuniyetle karşılandı. Ancak, bu buluşmanın amacının net bir şekilde belirlenmesi gerektiği vurgulandı. Sivil toplum örgütlerinin sorunlarını raporlaştırması, Türk dünyasıyla ilgili vizyonlarını hazırlaması ve toplantıya hazırlıklı gelmesi gerektiği ifade edildi.

Gelecekteki Çalıştaylarda Ele Alınabilecek Konular

Gelecekteki çalıştaylarda Türk dünyasında eğitim, medya, kültür, sanat, spor, sinema, diaspora ve diplomasi alanlarındaki işbirliğine sivil toplum örgütlerinin katkısı, Türk dünyası ticaretine sivil toplum örgütlerinin katkısı gibi konuların ele alınması önerildi. Ayrıca, Altaylardan Tunalara tüm Türk dünyasının önde gelen gazeteci, fikir insanı ve siyasetçilerinin bir araya geleceği, Türk dünyasının sorunlarının tartışılacağı Antalya’daki diplomasi forumuna benzer bir toplantı düzenlenmesi de önerildi.

İktidara ve MHP’ye Açık Çağrı

Çalıştayda, iktidara ve Cumhur İttifakı ortağı Milliyetçi Hareket Partisi’ne de açık bir çağrı yapıldı. Türk birliğine inanılıyorsa, Türk dünyası ilişkilerinin başkanlık ve birlik düzeyinden bakanlık düzeyine taşınması gerektiği vurgulandı. Bu kadar geniş bir coğrafyaya hitap eden Türk dünyası ilişkilerine etkin ve yetkin bir bakanlığın yakışacağı ifade edildi.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Gerçeği

Çalıştayda, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) tanınmaması da eleştirildi. Bazı Türk devletlerinin KKTC’yi tanımamasına rağmen Güney Kıbrıs Rum Kesimi’ne elçilik açabilmesi, Türk dünyasıyla Türkiye ilişkilerinin tekrar gözden geçirilmesi gerektiği düşüncesini doğurdu.

Sonuç: Eylem Vakti

Çalıştayda dile getirilen tüm fikirlerin, önerilerin ve alınan kararların hayata geçirilmesi gerektiği vurgulandı. Konuşmak, fikir üretmek ve toplantılarda coşkulu nutuklar atmak güzel olsa da, bunların eyleme dönüştürülmediği sürece bir anlamı olmadığı ifade edildi. Türk Dünyası Sivil Toplum Çalıştayı, bu anlamda önemli bir adım olsa da, asıl önemli olan bundan sonra atılacak adımlar ve yapılacak çalışmalardır.