Kuzey Ren-Vestfalya’da düzenlenen İki Dilli Okuma Festivali, farklı şehirlerden gelen öğrencilerin performanslarıyla sona erdi. Gala gecesinde ödüller sahiplerini bulurken, iki dilliliğin önemi vurgulandı.
İlhan Kılıç / Almanya – BHA
Almanya’nın kalbi Ruhr Bölgesi, geçtiğimiz günlerde bambaşka bir heyecana sahne oldu. Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinde düzenlenen İki Dilli Okuma Festivali, miniklerin yetenekleriyle adeta ışıldadı. Essen’den Dortmund’a, Düsseldorf’tan Oberhausen’e kadar birçok şehirden gelen 3. ve 4. sınıf öğrencileri, hem Türkçe hem de Almanca okuma becerilerini sergiledikleri yarışmalarda kıyasıya mücadele etti. Ama bu mücadele, tatlı bir rekabetin ötesinde, iki kültürü bir araya getiren bir köprü vazifesi gördü desek yeridir.
Festival, aslında birkaç haftadır devam ediyordu. Farklı bölgelerde yapılan elemelerde, çocuklar hem Almanca hem de Türkçe metinleri okuyarak jüri üyelerini etkilemeye çalıştı. Heyecan doruktaydı! Her bölgeden birinci seçilen öğrenciler, finalde sahne alma hakkı kazandı. Bu minik yıldızlar, gala gecesinde performanslarını sergilerken, salondaki coşku görülmeye değerdi. Aileler, öğretmenler, davetliler… Herkes bu özel anlara tanıklık etmek için oradaydı.
Gala gecesi, adeta bir şölen havasında geçti. Çocuklar, sahnede hem Türkçe hem de Almanca metinleri başarıyla okuyarak, iki dilliliğin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi. Ödüller sahiplerini bulurken, sevinç gözyaşları ve gurur dolu bakışlar birbirine karıştı. Bu çocuklar, sadece birer öğrenci değil, aynı zamanda iki kültür arasında köprü kuran birer elçi gibiydi.
Gecenin en anlamlı anlarından biri de, çocukların ödüllerini alırken yaşadığı o tarifsiz mutluluktu. Kimi heyecandan titriyordu, kimi ise sevinçten havalara uçuyordu. Ama hepsinin ortak bir özelliği vardı: Gözlerindeki o parıltı, geleceğe dair umut ve inancı yansıtıyordu.
Bu anlamlı gecenin ev sahipliğini üstlenen Stiftung Bildung – Eğitim Vakfı’nın kurucusu Kemal Şahin, başkan Saadettin Tüzün ve vakıf yönetimi, geceye katılan konuklar tarafından büyük alkış aldı. Vakfın kurucusu Kemal Şahin, yaptığı konuşmada, festivalin dil gelişimine ve kültürel bağların güçlenmesine olan katkısını vurguladı. Şahin, “Bu tür etkinlikler, çocuklarımızın hem kendi kültürlerini tanımalarına hem de farklı kültürlerle etkileşim kurmalarına olanak sağlıyor. Bu da, geleceğin daha hoşgörülü ve anlayışlı bireylerinin yetişmesine katkıda bulunuyor” dedi.
Eğitim Vakfı’nın bu tür projelere destek vermesi, aslında uzun yıllardır sürdürdüğü bir misyonun parçası. Vakıf, özellikle göçmen kökenli çocukların eğitimine odaklanarak, onların topluma entegre olmalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Bu festival de, bu hedefe ulaşmak için atılan önemli adımlardan biri olarak görülüyor.
Ruhr Veliler Birliği Eş Başkanları Dr. Ali Sak ve Fatime Okuyucu da, festivalin düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür etti. “Katılan tüm öğrencilerimizi kutluyor, emek veren öğretmenlerimize, jüri üyelerimize, velilerimize ve destek sunan tüm kurum ve kuruluşlara gönülden teşekkür ediyoruz” mesajını verdiler. Veliler Birliği, festivalin her yıl daha da büyüyerek iki dilli eğitime katkı sunmasını umut ediyor.
Velilerin bu festivali sahiplenmesi, aslında etkinliğin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Çocuklarının hem dil öğrenmelerine hem de kültürel kimliklerini korumalarına yardımcı olan bu tür etkinlikler, veliler için de büyük bir anlam ifade ediyor. Onlar da, çocuklarının geleceğine yatırım yapmanın en iyi yolunun, eğitimden geçtiğine inanıyor.
Festivalin organizatörleri, önümüzdeki yıllarda etkinliği daha da büyütmeyi hedefliyor. Amaç, daha fazla öğrenciye ulaşmak ve iki dilliliğin önemini daha geniş kitlelere duyurmak. Belki de, ilerleyen yıllarda bu festival, sadece Ruhr Bölgesi’nde değil, tüm Almanya’da yankı uyandıracak bir etkinliğe dönüşebilir. Kim bilir?
Sonuç olarak, Kuzey Ren-Vestfalya İki Dilli Okuma Festivali, sadece bir yarışma değil, aynı zamanda bir kültür şöleniydi. Çocukların yetenekleri, ailelerin desteği ve eğitimcilerin özverisiyle, bu festival, iki dilliliğin ve kültürel çeşitliliğin ne kadar değerli olduğunu bir kez daha kanıtladı. Umarım, bu tür etkinlikler artarak devam eder ve geleceğin daha aydınlık ve hoşgörülü olmasına katkı sağlar.