Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü vesilesiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gönderdiği mektupta, Türkiye’nin terörle mücadelesine vurgu yaparak, “Terörsüz Türkiye” hedefine ulaşılacağına olan inancını dile getirdi. Aliyev, iki ülke arasındaki sarsılmaz kardeşliğin ve stratejik işbirliğinin önemine de değindi.
Ankara, 22 Temmuz 2025 – Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a bir mektup gönderdi. Mektupta, 15 Temmuz darbe girişiminde şehit düşenlerin anısı tazelenirken, Türkiye’nin terörle mücadelesine olan destek vurgulandı.
Cumhurbaşkanı Aliyev, mektubunda, “Dokuz yıl önce – 15 Temmuz tarihinde Türkiye’de darbe girişiminin engellenmesi yolunda şehit düşen tüm kardeşlerimizin aziz hatırasını derin saygı ve hürmetle anıyor, ailelerine ve tüm halkınıza derin üzüntülerle başsağlığı diliyorum,” ifadelerini kullandı. O karanlık gecede Türk halkının gösterdiği kahramanlığa dikkat çeken Aliyev, Türkiye’nin anayasal ve demokratik temellerini koruma azmini takdir etti.
O geceyi yaşayanlar bilir. Tankların sokaklarda gezdiği, uçakların alçak uçuş yaptığı, insanların canını hiçe sayarak meydanlara indiği bir geceydi. Ankara’da, İstanbul’da, daha nice şehirde vatandaşlar, demokrasiye sahip çıkmak için adeta bir destan yazdı. İşte Aliyev’in mektubu, o destanın unutulmadığının bir göstergesi.
Aliyev, 15 Temmuz’un “Demokrasi ve Milli Birlik Günü” olarak kutlanmasının, milli birliğin, dayanışmanın ve vatanseverliğin zaferini simgelediğini belirtti. “Bugün gururla söyleyebiliriz ki, 15 Temmuz – ‘Demokrasi ve Milli Birlik Günü’, güçlü ve sarsılmaz iradenin, milli birliğin, dayanışmanın ve vatanseverliğin zaferini kutlayan anlamlı bir tarihtir,” dedi.
Bu tür günler, sadece geçmişi hatırlamak için değil, geleceğe umutla bakmak için de önemli. Aliyev’in vurgusu, iki ülke arasındaki dayanışmanın sadece lafta kalmadığını, aynı zamanda ortak değerlere dayandığını gösteriyor.
Mektupta, hain darbe girişiminin ilk anlarından itibaren Azerbaycan halkı ve devletinin Türkiye’nin yanında yer aldığı hatırlatıldı. Aliyev, bu desteğin “Bir millet, iki devlet” prensibinin somut bir tezahürü olduğunu vurguladı. “Hain darbe girişiminin ilk anlarından itibaren Azerbaycan halkı ve devleti, kardeş Türkiye’nin yanında yer alarak desteğini ve dayanışmasını göstermişti. Bu da bir kez daha ‘Bir millet, iki devlet’ prensibinin somut tezahürü, kardeşliğimizin bariz bir örneğiydi,” ifadeleri yer aldı.
Bu destek, sadece siyasi bir duruş değil, aynı zamanda halkların birbirine duyduğu güvenin de bir ifadesi. O dönemde Azerbaycan’dan gelen destek mesajları, Türkiye’deki birçok insanın moralini yükseltmişti.
Aliyev, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye’nin terörle mücadelesine olan inancını dile getirerek, “Terörsüz Türkiye” hedefinin gerçekleşeceğine olan güvenini belirtti. “Siz şu anda da ‘Terörsüz Türkiye’ hedefinin gerçekleşmesi, gelecek nesillere güvenli, huzurlu ve müreffeh bir ülke miras bırakmak uğrunda kararlılıkla ve azimle çalışıyorsunuz,” dedi. Aliyev, PKK terör örgütünün kendini feshetme ve silah bırakma kararının, Erdoğan’ın güçlü siyasi iradesinin bir sonucu olduğunu da sözlerine ekledi.
Terörle mücadele, Türkiye için uzun ve zorlu bir süreç oldu. Aliyev’in bu konudaki desteği, Türkiye’nin yalnız olmadığını hissettiriyor. Özellikle sınır ötesi operasyonlarda Azerbaycan’ın verdiği destek, Ankara için büyük önem taşıyor.
Aliyev, Azerbaycan ve Türkiye’nin geleceğe omuz omuza ilerlediğini belirterek, iki ülke arasındaki sarsılmaz kardeşliğin ve stratejik müttefikliğin bölge ve dünya için önemli bir güvenlik, ortaklık ve kalkınma faktörü olduğunu ifade etti. “Devlet Başkanımız ayrıca, bugün Azerbaycan ve Türkiye’nin geleceğe doğru omuz omuza, inançla ve başarıyla ilerlediğini belirtti. Ülkelerimizin sarsılmaz kardeşliği, dünyada benzeri olmayan birliği ve stratejik müttefikliği hem bölgemiz hem de tüm dünya için önemli bir güvenlik, ortaklık ve kalkınma faktörüdür,” dedi.
Şuşa Beyannamesi ile perçinlenen bu stratejik işbirliği, sadece iki ülke için değil, bölge için de istikrar anlamına geliyor. Özellikle enerji projelerinde ve askeri işbirliğinde gelinen nokta, bu ortaklığın ne kadar derin olduğunu gösteriyor.
Aliyev, mektubunu şu sözlerle tamamladı: “Eminim ki, tarih boyunca birbirine dayanak olmuş kardeş halklarımızın iradesinden, aynı zamanda Şuşa Beyannamesi’nden kaynaklanan stratejik müttefikliğimiz, ortak çabalarımızla bundan sonra da daha da güçlenecek ve derinleşecektir. Fırsattan istifade ederek Size sıhhat, mutluluk, çalışmalarınızda başarılar, kardeş Türkiye halkına daima huzur, refah ve mutluluk diliyorum.”
Bu mesaj, iki ülke arasındaki ilişkilerin sadece siyasi değil, aynı zamanda insani bağlarla da güçlendiğini gösteriyor. Aliyev’in samimi dilekleri, Türk halkı tarafından da karşılık bulacaktır.
Sonuç olarak, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in 15 Temmuz mesajı, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki sarsılmaz kardeşliğin ve dayanışmanın bir kez daha teyit edilmesi anlamına geliyor. Bu tür mesajlar, iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da güçlenmesine katkı sağlayacaktır.