Baharın müjdecisi Hıdırellez, 5 Mayıs’ta başlayacak. Anadolu’nun dört bir yanında kutlanacak olan bu geleneksel bayramda, dilekler gül ağaçlarına asılacak, ateşler yakılacak ve dualar edilecek.
Ankara – BHA – Hıdırellez telaşı sardı yine memleketi. Mayıs ayının o ılık rüzgarı, içimizde kıpır kıpır bir umutla karıştı. Hıdırellez, baharın gelişini, toprağın yeniden canlanışını müjdeleyen o kadim bayram, bu yıl da coşkuyla kutlanmaya hazırlanıyor. Takvimler 5 Mayıs Pazartesi akşamını gösterdiğinde, Hıdırellez ateşi yanmaya başlayacak ve 6 Mayıs Salı sabahı, gün doğumuyla birlikte dilekler gökyüzüne yükselecek. Anadolu’dan Balkanlar’a uzanan geniş bir coğrafyada, asırlardır yaşatılan bu gelenek, 2025’te de kalplerimizi birleştirecek.
Hıdırellez, aslında bir buluşma hikayesi. Halk arasındaki inanışa göre, Hızır Aleyhisselam ile İlyas Aleyhisselam’ın yeryüzünde bir araya geldiği gün. Hızır’ın dertlere derman olduğuna, hastalara şifa dağıttığına inanılırken, İlyas’ın ise bolluk ve bereket getirdiğine inanılıyor. Bu iki mübarek zatın buluşması, tüm yıl boyunca sağlık, huzur, bereket ve kısmet dilekleriyle kutlanıyor. Hıdırellez, sadece bir bayram değil, aynı zamanda bir umut kapısı.
Hıdırellez’in kendine has ritüelleri var. Belki de en bilineni, dilek dilemek. Küçük kağıtlara yazılan dilekler, özenle katlanıp gül ağacının dibine bırakılıyor. Kimisi toprağa gömüyor, kimisi de bir iple gül dalına asıyor. İnanışa göre, Hızır Aleyhisselam o gece gül ağacının dibine gelir ve dilekleri kabul eder.
Bir diğer ritüel ise ateşten atlamak. Akşam vakti yakılan ateşin üzerinden üç kere atlanarak, üzerimizdeki kötü enerjilerden arındığımıza inanılır. Sanki o ateş, içimizdeki tüm negatifliği alıp götürüyor, yerini ferahlığa bırakıyor. Çocukluğumda köyde, Hıdırellez ateşinden atlayanların kahkahaları hala kulaklarımda çınlar.
Nazardan korunmak da Hıdırellez adetlerinden. Üzerlik otu yakılarak ev ve çevresi dumanla tütsülenir. O dumanın, kötü enerjileri uzaklaştırdığına inanılır. Annem, Hıdırellez sabahı erkenden kalkar, üzerlik otunu yakar ve tüm evi dolaştırırdı. “Nazardan, kem gözlerden korusun” diye dualar ederdi.
41 fasulye ritüeli de oldukça yaygın. Bir kavanoza 41 tane fasulye konulur ve bir yıl boyunca saklanır. Her fasulye için ayrı bir dilek tutulur. O fasulyeler, bir yıl boyunca umutlarımızı yeşertir.
Maddi sıkıntı çekenler için de bir ritüel var: Cüzdan asmak. Cüzdanlar, gül dalına asılarak maddi refah dilenir. Sanki o gül ağacı, cüzdanımıza bolluk ve bereket getirir.
Evlenmek isteyen genç kızlar için ise kısmet ritüeli var. Bekarlar, isimlerini suya bırakır ya da denize atarak kısmetlerinin açılmasını diler. Deniz, umutların ve hayallerin sonsuzluğuna açılan bir kapıdır adeta.
Hıdırellez gecesi edilen duaların kabul olacağına inanılır. O gece, kalplerimizden geçen tüm dilekleri, dualarımızı Rabbimize arz ederiz. Dilek tutarken sıkça okunan dua şudur:
“Ey Hızır, ey İlyas, kalbimdeki muradımı siz bilirsiniz. Allah sizleri vesile kılsın, dileğim hayırlısıyla ve helalinden kabul olsun. Amin.”
Bu dua, sadece bir dilek değil, aynı zamanda bir yakarış, bir umut, bir inanç ifadesidir.
Hıdırellez, sadece dileklerin tutulduğu bir gün değil. Geçmişin yükünden arınıp, umutlarla geleceğe adım atılacak bir bayram. Bu gelenek, halk kültürünün, doğaya duyulan saygının ve inancın birleşimidir. Hıdırellez, bizlere birlik ve beraberlik duygusunu yaşatır, komşuluk ilişkilerimizi güçlendirir. O gün, herkes bir araya gelir, halaylar çekilir, türküler söylenir, sofralar kurulur ve birlikte yenilir içilir.
Hıdırellez, aslında bir uyanış. Doğanın uyanışıyla birlikte, içimizdeki umutların da uyanışı. O gün, hepimiz yeni başlangıçlar yapmak, hayallerimize kavuşmak için bir fırsat yakalarız. 2025 Hıdırellez’i, doğanın uyanışı ve dileklerinizi evrenle paylaşma fırsatı olarak değerlendirebilirsiniz. 5 Mayıs gecesi başlayacak bu özel gün, bolluk, bereket ve huzur dilekleriyle kutlanacak.
Unutmayın, Hıdırellez sadece bir gün değil, bir yaşam biçimidir. Umutla, sevgiyle, hoşgörüyle dolu bir yaşam…