Trabzon’un Vakfıkebir ilçesinde düzenlenen etkinliklerle turizmin sadece deniz, kum, güneşten ibaret olmadığı vurgulandı. Gelecek nesillerin turizm bilinciyle yetişmesi hedefleniyor.

Vakfıkebir’de Turizm Şöleni: Sahillerden Öte Bir Anlayış

Trabzon’un şirin ilçesi Vakfıkebir, geçtiğimiz hafta adeta bir turizm şölenine ev sahipliği yaptı. İlçedeki ortaokullar arasında düzenlenen bilgi yarışmaları, “Turizm Survivor” etkinlikleri ve birbirinden lezzetli yemek yapma yarışmaları, hem öğrencilere hem de izleyenlere keyifli anlar yaşattı. Etkinliklerin finali ise Vakfıkebir Uygulama Oteli’nin konferans salonunda gerçekleşti. Salonda, Kaymakam Dr. Hacı Arslan Uzan’dan İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Uygun’a, Cumhuriyet Başsavcısı Hayati Aytemiz’den belediye yetkililerine kadar pek çok önemli isim ve çok sayıda vatandaş yerini aldı.

“Turizm Sadece Otellerle Sınırlı Değil”

Kapanış töreni, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Ardından kürsüye gelen Okul Müdürü Mehmet Kahveci, yaptığı selamlama konuşmasında turizmin sadece sahillerdeki otellerden ibaret olmadığını vurguladı. Kahveci, “Turizm, aynı zamanda doğaya, tarihe, kültüre ve insana yapılan bir yolculuktur. Trabzon’umuz, özellikle de Vakfıkebir’imiz, eşsiz doğası, yemyeşil yaylaları, kendine has mutfağı ve sıcakkanlı insanlarıyla bu yolculukta ziyaretçilerine unutulmaz deneyimler sunmaktadır,” dedi.

Kahveci, Cumhuriyetin ikinci yüzyılına girerken “Türkiye Yüzyılı” vizyonuyla geleceğin inşa edildiğini ve bu vizyonun en önemli taşıyıcısının eğitim olduğunu belirtti. Milli Eğitim Bakanlığı’nın geliştirdiği Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin, değerlerine sahip çıkan, kimliğini bilen, kültürünü tanıyan ve bunu dünyaya tanıtabilecek bireyler yetiştirmeyi amaçladığını söyledi. Vakfıkebir Turizm Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi olarak bu bilinçle 200 öğrenciyi geleceğe hazırladıklarını ve bu gençlerin ilçenin ve ülkenin tanıtımında aktif rol üstleneceklerini ifade etti.

Müdür Kahveci’nin konuşması, salonda bulunanlardan büyük alkış aldı. Özellikle, Vakfıkebir’in meşhur ekmeğine yapılan vurgu, yörenin değerlerine sahip çıkma konusundaki hassasiyeti gözler önüne serdi.

Mesleki Eğitim ve İstihdam Vurgusu

İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Uygun da mesleki eğitimde mezunların istihdamının önemine dikkat çekti. Uygun, “Gençlerimizin fiziki yetkinliklerini geliştirerek onları geleceğe hazırlamalıyız. Ülkenin geleceği buna bağlı. Üreten, mesleğini bilen, meslek erbabı insanlara ihtiyacımız var. Üreten ve aranan nitelikli istihdam elemanına bütün dünya muhtaç,” dedi. Yeni neslin fiziken bir şeyler üretmek istemediği yönündeki algıya da değinen Uygun, insanın var olduğu müddetçe kutsal olduğunu ve bu kutsallığın niteliğinin değişebileceğini belirtti.

Uygun, zamanın değişmesiyle mesleklerin kıymetinin de değişebileceğini, bu nedenle anlayışların ve beceri kabiliyetlerinin de buna göre değişmesi gerektiğini vurguladı. Türkiye’nin geleceğinin üretimle inşa edilebileceğini ve nitelikli iş gücünün mesleki eğitimin meyvesi olacağını söyledi. Ailelere de seslenen Uygun, çocukların yetenekleri doğrultusunda yönlendirilmeleri ve desteklenmeleri gerektiğini ifade etti. “Onların yaptıklarının değerli olduklarını her fırsatta göstermeliyiz. Yaptıkları işin değerinin sadece ülke sathında değil, bütün dünyada üretim ve istihdam konusunda kıymetli olduğunu onlara hissettirmeliyiz,” dedi.

Kaymakam Uzan: “Üniversite Mezunu Olmak Meslek Sahibi Olmak Değil”

Kaymakam Dr. Hacı Arslan Uzan ise konuşmasında, yatırımlara sadece beton yığını olarak bakılmaması gerektiğini, değer yaratmanın ve kalifiye personel yetiştirmenin çok daha kıymetli olduğunu vurguladı. “Ciddi anlamda görüyoruz ki kalifiye elemana ihtiyacımız var. Okur/yazar seviyemizin üst seviyede olduğu ülkemizde, bu kadar üniversite mezunu olduğu yerde meslek sahibi değiller. Üniversite mezunu olmak bir meslek sahibi olmak değil. Bizim turizme nitelikli eleman kazandırmak mecburiyetimiz var,” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin tarihi, coğrafyası ve zenginlikleriyle pazarlanması ve gelir elde edilmesi yüksek bir ülke olduğunu belirten Uzan, kültürel ve medeniyet dokusunun diğer ülkelerden aşağı kalır bir tarafı olmadığını, ancak pazarlama ve kaliteli insan konusunda eksiklikler olduğunu söyledi. Türkiye’nin deniz, kum, güneş turizminin yanı sıra sağlık ve dini turizme de elverişli olduğunu, bu alanlara yatırım yapılması gerektiğini ifade etti. Şehrin dokusunun korunması, küreselleşmeye heba edilmemesi, mimari dokusuyla, caddeleriyle, sokaklarıyla, gelenekleriyle ve özgün lezzetleriyle geleceğe miras bırakılması gerektiğini vurguladı.

Ailelere Çağrı: Yeteneklerin Farkına Varın

Kaymakam Uzan, ailelere de seslenerek, çocuklarını kamu görevlisi yapma mantığından uzaklaşmaları gerektiğini, yeteneklerinin farkına varmaları ve onları düzgün yönlendirmeleri gerektiğini söyledi. “Bu yavrularımız bizim en değerli varlıklarımız. Bir anne ve babanın en değerli varlığı evlatlarıdır. Amacımız vatana ve millete güzel, iyi, nitelikli, düzgün insan yetiştirmek olmalı. İyi insan yetiştirmek, iyi meslek sahibi olmuş, vatanını milletini seven ve ülkesine faydalı, bayrağına sevdalı, Atatürk’üne sevdalı bir gençlik, bir nesil yetiştirmek olmalı,” dedi.

Sergi, Yemin Töreni ve İkramlar

Protokol konuşmalarının ardından öğrenciler tarafından hazırlanan kültürel sergi açılışı yapıldı ve okul tanıtımına ait slayt gösterisi sunuldu. Daha sonra aşçılık yemin töreni gerçekleştirildi ve hafta boyunca yapılan yarışmalarda dereceye giren öğrencilere ödülleri protokol üyeleri tarafından takdim edildi. Törenin ardından okul bahçesinde halk oyunları gösterisi sergilendi ve konuklara yaklaşık 250 çeşit ikram sunularak şenliğe lezzetli bir kapanış yapıldı.

Vakfıkebir’deki bu etkinlikler, turizmin sadece deniz, kum, güneşten ibaret olmadığını bir kez daha gözler önüne serdi. Gelecek nesillerin turizm bilinciyle yetişmesi, yörenin ve ülkenin tanıtımına önemli katkılar sağlayacak gibi görünüyor.