Bafa Gölü Alarm Veriyor: Kuraklık ve Kirlilik Gölgesinde Bir Ekosistem

Yayınlama: 10.07.2025
A+
A-

Ege Bölgesi’nin incisi Bafa Gölü, kuraklık ve kirlilik tehdidi altında. Su seviyesindeki düşüş ve artan kirlilik, göldeki canlı yaşamı için ciddi tehlike oluşturuyor.

Bafa Gölü Alarm Veriyor: Kuraklık ve Kirlilik Gölgesinde Bir Ekosistem

Özet: Muğla ve Aydın sınırındaki Bafa Gölü, kuraklık ve kirlilikle boğuşuyor. Göldeki su seviyesinin düşmesi ve kirliliğin artması, bölgedeki canlı yaşamını ve ekosistemi tehdit ediyor. Uzmanlar, acil önlem alınmaması halinde gölün kendini yenileme özelliğini kaybedebileceği uyarısında bulunuyor.

Muğla ile Aydın’ın kucaklaştığı noktada, Beşparmak Dağları’nın eteklerinde saklı bir cennet var: Bafa Gölü. Nam-ı diğer Latmos… 8 bin yıllık kaya resimlerine ev sahipliği yapan bu kadim topraklar, sadece tarihi değil, doğal güzellikleriyle de göz kamaştırıyor. Ancak bu güzellik, kara bulutların gölgesinde. Kuraklık ve kirlilik, Bafa Gölü için alarm zillerini çalıyor.

Ege Bölgesi’nin en büyük doğal gölü olma unvanını taşıyan Bafa, adeta bir canlılık deposu. 261 farklı kuş türü, 22 sürüngen ve 19 memeli bu gölde yaşam alanı buluyor. Flamingolar başta olmak üzere birçok kuş türü için burası, hem üreme hem de kışlama için vazgeçilmez bir durak. Ama bu yıl işler pek yolunda gitmiyor.

Kuraklığın Acı Reçetesi: Su Çekilmesi ve Kötü Koku

Kuraklık, Ege’yi bu yıl erken vurdu. Bafa Gölü de nasibini aldı. Su seviyesi gözle görülür şekilde düştü. Göldeki çekilme, sadece kıyı şeridini değil, gölün içindeki yaşamı da tehdit ediyor. Çekilen sularla birlikte yosunlar çoğaldı, etrafa yayılan kötü koku ise cabası. Bölge halkı, bu duruma isyan ediyor. “Bafa’mız göz göre göre ölüyor” feryatları yükseliyor.

Gölün bazı kısımlarında tekneler ve kayıklar, yoğun yosun tabakalarının içinde adeta hapsolmuş durumda. Balıkçılar, eskisi gibi rahatça açılamıyor. Turistler, gölün güzelliğinden ziyade, kötü kokuyu konuşuyor. Bafa Gölü, eski canlılığını yitirme tehlikesiyle karşı karşıya.

Flamingolar Hala Umutlu mu?

Gölün iç kesimlerinde hala flamingolar ve diğer kuş türleri beslenmeye devam ediyor. Sanki, “Umut var, vazgeçmeyin” der gibiler. Bölge halkı da aynı umudu taşıyor. “Eski günlere döneceğiz” diyorlar, ama içlerinde büyük bir endişe var. Kuraklık devam ederse, flamingolar da bu gölü terk etmek zorunda kalabilir.

Büyük Menderes’in Kirli Mirası

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Su Kaynakları Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, Bafa Gölü’nün sorunlarına dikkat çekiyor. Özçelik’e göre, gölü besleyen Büyük Menderes Nehri’nden gelen kirleticiler, zaman zaman kirlilik sorunlarına yol açıyor. Nehrin taşıdığı sanayi atıkları, tarım ilaçları ve evsel atıklar, gölün dengesini bozuyor.

“2025 yılında Ege Bölgesi’nde yağışlar, mevsim normallerine göre yüzde 25 oranında azaldı,” diyor Özçelik. “Bu durum, gölü besleyen su kaynaklarında da ciddi bir azalmaya neden oldu.” Su seviyesinin düşmesiyle birlikte, göldeki oksijen miktarında da bir azalma yaşandığını belirtiyor. Bu durum, başta balık türleri olmak üzere, göçmen kuşlar ve diğer canlılar üzerinde olumsuz etkiler yaratıyor.

Endüstriyel Atıklar ve Zeytinyağı Fabrikaları: Gölün Sessiz Katilleri

Bölgedeki endüstri tesisleri ve zeytinyağı fabrikalarından gelen kirleticiler, Bafa Gölü’ndeki oksijen seviyesini kritik seviyenin altına düşürüyor. Özçelik, “Bu durum, balık ve diğer canlı türlerini tehdit ediyor. Sonbahara kadar yeterli yağış olmazsa, balık ve canlı ölümleri yaşanabilir” uyarısında bulunuyor.

Bafa Gölü’ndeki kirlilik ve çekilme, her yıl daha da kronikleşiyor. Gelecek yıllarda kirliliğin kontrol altına alınamaması durumunda, göl ekosisteminin kendi kendini yenileme yeteneğini kaybedebileceğine dikkat çeken Özçelik, doğada kalıcı bir dejenerasyon yaşanabileceği konusunda uyarıyor. Yani, Bafa Gölü’nü kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyayız.

Peki Ne Yapmalı?

Bafa Gölü’nü kurtarmak için acil ve kapsamlı bir eylem planına ihtiyaç var. Öncelikle, Büyük Menderes Nehri’nden gelen kirliliğin önüne geçilmeli. Sanayi tesisleri ve zeytinyağı fabrikaları, atıklarını arıtmak zorunda. Tarımda kullanılan ilaçların kontrolü sıkılaştırılmalı. Evsel atıkların göle karışması engellenmeli.

Bunun yanı sıra, gölü besleyen su kaynaklarının korunması da büyük önem taşıyor. Yağışların azalmasıyla birlikte, yeraltı sularının bilinçsizce kullanımı da gölün su seviyesini düşürüyor. Bu nedenle, su kaynaklarının sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesi gerekiyor.

Bafa Gölü, sadece bir göl değil, aynı zamanda bir yaşam kaynağı. Tarihi, kültürel ve doğal zenginlikleriyle Ege’nin incisi. Bu incinin kararmasına izin vermemeliyiz. Acil önlemler alarak, Bafa Gölü’nü gelecek nesillere aktarmak hepimizin sorumluluğu.

REKLAM VERMEK İÇİN ARAYIN
0532 659 8130