Türkiye’nin Orman Varlığı Yükselişte: Son 50 Yılda 3,2 Milyon Hektar Büyüme

Yayınlama: 08.07.2025
A+
A-

Birleşmiş Milletler yetkilisi İsmail Belen, dünya genelinde ormanların azalmasına rağmen Türkiye’nin orman varlığını artırdığını ve yangınlarla mücadelede öncü olduğunu vurguladı. Son 50 yılda orman alanlarımız 3,2 milyon hektar büyüdü, bu da gelecek nesillere bırakacağımız en değerli miraslardan biri.

Türkiye’nin Orman Varlığı Yükselişte: Son 50 Yılda 3,2 Milyon Hektar Büyüme

Özet: Birleşmiş Milletler Orman Forumu Başkanı İsmail Belen, Türkiye’nin orman varlığının son 50 yılda önemli ölçüde arttığını ve bu alanda örnek teşkil ettiğini belirtti. Dünya genelinde ormanlar azalırken, Türkiye’nin bu trendi tersine çevirmesi takdire şayan.

Gün geçmiyor ki, dünyanın dört bir yanından iç karartıcı haberler duymayalım. Küresel ısınma, kuraklık, seller… Hele o orman yangınları yok mu, insanın içini dağlıyor. Ama bu sefer, içimizi ferahlatan bir haber var. Birleşmiş Milletler (BM) Orman Forumu Başkanı ve orman yüksek mühendisi İsmail Belen, BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından yayımlanan “Dünyanın Ormanlarının Durumu 2024” raporunu değerlendirirken, Türkiye’nin orman varlığındaki artışa dikkat çekti. Yani demem o ki, dünya ormanları alarm verirken, bizde durum farklı.

Dünya Ormanları Alarm Veriyor

Belen’in aktardığına göre, dünya genelinde ormanlar yangınlar, zararlılar ve aşırı kullanım gibi sebeplerle hem alan hem de kalite kaybı yaşıyor. Düşünsenize, bir zamanlar yemyeşil olan o uçsuz bucaksız ormanlar, şimdi yerini çorak topraklara bırakıyor. Bu durum, sadece ağaçların kaybı değil, aynı zamanda ekosistemlerin de parçalanması anlamına geliyor. 2023 yılında çıkan yangınlar yüzünden atmosfere tam 6.687 megaton karbondioksit salınmış. Bu rakam, Avrupa Birliği’nin bir yılda fosil yakıtlardan kaynaklanan emisyonunun iki katı! Her yıl ortalama 340 ila 370 milyon hektar alan yangınlardan etkileniyor ve bunun da yaklaşık 67 milyon hektarı doğrudan ormanlık alan. Son on yılda yangınların sıklığı yılda ortalama %5,4 artmış. Uzmanlar, bu artışın en büyük sebebinin iklim değişikliği olduğunu söylüyor.

Türkiye’nin Orman Politikası Örnek Teşkil Ediyor

İşte tam bu noktada, Türkiye’nin orman politikaları umut ışığı oluyor. İsmail Belen, Türkiye’nin bu alandaki çalışmalarının diğer ülkelere örnek teşkil ettiğini belirtiyor. 1973 yılında 20,2 milyon hektar olan orman alanımız, 2024 yılında 23,4 milyon hektara yükselmiş. Yani, son 50 yılda 3,2 milyon hektar orman kazanmışız. Bu, yaklaşık olarak iki tane Konya ili büyüklüğünde bir alan demek! Sadece alan olarak değil, ormanlarımızın verimliliği de artmış. Aynı dönemde, verimlilik oranı %44’ten %59’a çıkmış. Orman servetimiz ise %92 gibi devasa bir artışla 935 milyon metreküpten 1,8 milyar metreküpe ulaşmış. Bu rakamlar, Türkiye’nin ormanlarına ne kadar iyi baktığının, onları ne kadar koruyup geliştirdiğinin açık bir göstergesi.

Türkiye, Ağaçlandırmada Avrupa’da Birinci

Dünya genelinde 1970’lerden beri orman alanları azalırken, Türkiye, Çin ve Hindistan gibi ülkeler bu kötü gidişatı tersine çevirmeyi başarmış. FAO verilerine göre, Türkiye 2015 yılında orman varlığını artıran ülkeler arasında 46. sıradayken, 2020 yılında 27. sıraya yükselmiş. Hatta aynı yıl, dünyada en fazla ağaçlandırma yapan ülkeler arasında Avrupa’da birinci, dünyada ise dördüncü sıraya yerleşmişiz. Demek ki, “Ağaç yaşken eğilir” atasözümüzü sadece çocuklarımız için değil, ormanlarımız için de hayata geçiriyoruz.

Yangınlarla Mücadelede Öncü Ülke

Türkiye, sadece ormanlarını büyütmekle kalmıyor, aynı zamanda yangınlara karşı da amansız bir mücadele veriyor. Yangınlara müdahale süresi ortalama 15 dakikaya kadar düşürülmüş durumda ve hedef, bu süreyi 12 dakikaya indirmek. Yangınla mücadelede yaklaşık 25 bin personel görev yapıyor. Gökyüzünde 100’e yakın helikopter ve 30 uçak, alevlerle dans ediyor. Bu, adeta bir savaş gibi. Ama bu savaş, hayatımızı borçlu olduğumuz ormanlarımız için veriliyor.

Orman Fakülteleri ve Mühendisler Ordusu

Türkiye’de 12 tane orman fakültesi var. Bu fakültelerde yetişen 22 bin kayıtlı orman mühendisi, ormanlarımızın geleceği için çalışıyor. Ayrıca, 200 yıllık geçmişe sahip, köklü bir ormancılık teşkilatımız var. Antalya’da bulunan yangın eğitim merkezi ise, sadece Türkiye’ye değil, tüm dünyaya hizmet veriyor. Burası, yangınlarla mücadele konusunda uzman yetiştiren bir okul gibi.

Yangın Tehlikesi Kuzeye Kayıyor

İklim değişikliği, sadece sıcaklıkları artırmakla kalmıyor, aynı zamanda yangın riskini de değiştiriyor. İsmail Belen, iklim değişikliğiyle birlikte yangın riskinin coğrafi olarak kuzeye kaydığına dikkat çekiyor. Eskiden yangın denince akla Akdeniz ve Ege gelirken, şimdi Trabzon, Artvin, Karabük ve Kastamonu gibi Karadeniz illeri de yangına hassas bölgeler arasına girmiş durumda. Bu durum, sadece Türkiye’ye özgü değil. Kanada, Sibirya ve İskandinav ülkelerinde de benzer tehditler ortaya çıkıyor. Yani, yangınlar artık sadece güneyin değil, kuzeyin de kabusu olmaya başladı.

Ormanlar Hepimizin Ortak Değeri

Belen, sürdürülebilir yapı malzemeleri arasında öne çıkan ahşabın, çelik ve çimentoya göre çok daha az karbon salımı yaptığını belirtiyor. Aynı zamanda yerli, yenilenebilir ve enerji kaynağı olan ahşabın teşvik edilmesi gerektiğini vurguluyor. Orman Genel Müdürlüğü’nün liderliğinde yürütülen gönüllü eğitim çalışmaları, sivil toplum kuruluşları, öğrenciler ve orman köylülerinin sürece dahil edilmesini sağlıyor. Belen’in dediği gibi, “Ormanlar yalnızca devletin değil, toplumun ortak değeridir.” Bu nedenle, ormanlarımızı korumak ve geliştirmek, hepimizin sorumluluğu.

Unutmayalım ki, ormanlar sadece ağaçlardan ibaret değil. Onlar, yaban hayatının yuvası, su kaynaklarımızın koruyucusu, havamızın temizleyicisi ve geleceğimizin teminatı. Ormanlarımıza sahip çıkmak, aslında geleceğimize sahip çıkmak demek.

REKLAM VERMEK İÇİN ARAYIN
0532 659 8130