Türkiye, tarih boyunca doğu ile batı arasındaki stratejik konumuyla yalnızca coğrafi değil, askeri anlamda da kader belirleyen bir ülke oldu. Bugün ise hem savunma sanayii kabiliyeti hem de milli teknolojik ilerlemesiyle yeni bir çağın eşiğinde: Kendi göğsünden doğan yıldırımlarla korunan bir ülke.
Dünya artık savaşları gözle görünmeyen ama etkisi geniş alanlara yayılan sistemlerle yapıyor. Türkiye, Bayraktar TB2, Akıncı ve ANKA gibi İHA’larla yalnızca sınır güvenliğini değil, stratejik caydırıcılığını da perçinliyor.
Gökyüzünde hedef tespiti, takip ve doğrudan saldırı yeteneğine sahip bu araçlar, askeri stratejilerin yeni omurgası konumunda.
️
Türkiye’nin geliştirdiği HİSAR-A+, HİSAR-O+ gibi hava savunma sistemleri, alçak ve orta irtifadaki tehditleri etkisiz hale getirebilecek kabiliyete sahip.
NATO standartlarıyla entegre çalışabilen bu sistemler sayesinde Türkiye, gökyüzünden gelen saldırılara karşı çok katmanlı bir kalkan kurmuş durumda.
Türk Donanması, ADA sınıfı korvetler, İ sınıfı fırkateynler ve denizaltı modernizasyonları ile Mavi Vatan’ın her köşesinde görünür hale geldi.
ATMACA gemisavar füzeleri ve MİLGEM projesi, Türkiye’yi kendi donanmasını kendisi inşa eden nadir ülkelerden biri yaptı.
Modern savaş yalnızca cephede değil, ekran başında da veriliyor. ASELSAN’ın geliştirdiği KORKUT, AHTAPOT, REDET-II gibi elektronik harp sistemleri, düşman radarlarını bozuyor, haberleşmesini kesiyor ve kendi birliklerini koruma altına alıyor.
Aynı zamanda Türkiye’nin siber savunma gücü, veri savaşlarında da hatırı sayılır bir oyuncu haline geliyor.
⚙️
Milli tank ALTAY, yerli motor çalışmaları, akıllı mühimmatlar ve SİHA’lar; Türkiye’yi dışa bağımlı olmadan savaşabilecek seviyeye taşıdı.
Kriz senaryolarında bu otonom savunma gücü, ülkenin en büyük avantajı.
Türkiye’nin “dosta güven, düşmana korku” ilkesi artık bir söylemden ibaret değil. Geliştirilen yerli teknolojiler, taktik kapasite ve stratejik öngörü, Türkiye’yi bölgesel bir aktör olmaktan öteye taşıyor:
Kendi kaderini çizebilen, koruyan ve gerektiğinde savunabilen bir güç.
Savaş açmayan ama geri adım da atmayan bir devlet refleksiyle, Türkiye’nin savunması artık bir barış projesi kadar kararlılığın sembolü haline geldi.
Tülay Ataman