Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Klinik Psikolog Zeynep Betül Alp, besinler ve içeceklerin zihinsel performans üzerindeki etkileri hakkında bilgi verdi.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Klinik Psikolog Zeynep Betül Alp, besinler ve içeceklerin zihinsel performans üzerindeki etkileri hakkında bilgi verdi.
Bilişsel performans çok boyutlu bir süreçtir ve beslenme bu sürecin yalnızca bir parçası!
Beslenme ve içecek tercihlerinin, bilişsel işlevleri tek başına belirleyen unsurlar olmadığına dikkat çeken Klinik Psikolog Zeynep Betül Alp, “Daha çok beynin çalıştığı genel fizyolojik zemini etkilerler. Kan şekeri dengesi, sıvı alımı ve bedenin uyarılma düzeyi; dikkat ve zihinsel sürdürülebilirlik üzerinde dolaylı bir rol oynar.” dedi.
Bu etkilerin genellikle kısa süreli ve kişiden kişiye değişkenlik gösterdiğini aktaran Alp, “Sağlıklı bireylerde, tek bir içeceğin hafıza ya da üst düzey bilişsel işlevleri kalıcı biçimde güçlendirmesini beklemeyiz. Bilişsel performans çok boyutlu bir süreçtir ve beslenme bu sürecin yalnızca bir parçasıdır.” şeklinde konuştu.
‘Zihni keskinleştirme’ algısı, geçici bir uyanıklık hissini yansıtıyor!
‘Zihni keskinleştirme’ ifadesinin bilimsel bir kavramdan ziyade gündelik bir betimleme olduğunu kaydeden Klinik Psikolog Zeynep Betül Alp, “Nörobilimsel açıdan bu tür içeceklerin oluşturduğu etki çoğu zaman dikkat sistemlerinde geçici bir uyanıklık artışıyla sınırlıdır. Bu durum, bilişsel kapasitenin artmasından çok, mevcut zihinsel durumun daha belirgin hissedilmesiyle ilişkilidir.” dedi.
Kişinin kendini daha ‘açık’ hissetmesinin, her zaman ölçülebilir bir performans artışı anlamına gelmeyebileceğini ifade eden Alp, bu tür ifadelerin bilimsel dikkatle ele alınması gerektiğini söyledi.
Pancar suyunun zihinsel performansa etkisi fizyolojik ve öznel algılarla ilişkili!
Son dönemde pancar suyunun zihinsel performansla ilişkilendirilmesine değinen Klinik Psikolog Zeynep Betül Alp, “Pancar suyu ile zihinsel performans arasındaki ilişki, doğrudan bilişsel süreçlerden ziyade fizyolojik mekanizmalar üzerinden ele alınır.” dedi.
Pancar suyu içeriğinde yer alan bileşenlerin damar genişlemesini desteklemesinin, beyin kan akışı üzerinde dolaylı bir etki meydana getirebileceğine işaret eden Alp, şöyle devam etti:
“Ancak bu durum, bilişsel işlevlerin otomatik olarak güçlendiği anlamına gelmez. Mevcut araştırmalar, bu etkinin daha çok genel uyanıklık ve bedensel enerjiyle ilişkili olabileceğini düşündürüyor. Bu nedenle pancar suyunun bilişsel etkileri sınırlı ve dolaylıdır.
Pancar suyu sonrası bildirilen ‘zihinsel açılma’ hissi çoğu zaman öznel bir deneyimi yansıtır. Uyanıklık artışı, bedensel farkındalık ve beklenti bu algının oluşmasında etkili olabilir. Nöropsikolojik açıdan gerçek bilişsel değişim, standart testler ve nesnel ölçümlerle değerlendirilir. Kişinin kendini daha iyi hissetmesi, bilişsel işlevlerin gerçekten güçlendiği anlamına gelmeyebilir. Bu nedenle öznel deneyim ile ölçülebilir bilişsel değişim arasındaki ayrım önemlidir.”
Gerçek bilişsel güçlenme öğrenme, tekrar ve nöroplastisite süreçlerini içerir!
Kısa süreli dikkat artışının, beynin uyarılma düzeyindeki geçici bir yükselmeyle ilişkili olduğunu dile getiren Klinik Psikolog Zeynep Betül Alp, “Bu durum genellikle anlık performansı etkiler ve kalıcı değildir. Gerçek bilişsel güçlenme ise öğrenme, tekrar ve nöroplastisite süreçlerini içerir.” dedi.
Tekil uyaranlar ya da içeceklerin çoğunlukla ilk grupta yer aldığını aktaran Alp, “Bu ayrım, bilişsel etkileri doğru yorumlayabilmek açısından önem taşır. Zihinsel uyarılma oluşturan içecekler her bireyde aynı etkiyi göstermeyebilir. Kaygı bozukluğu, panik atak ya da dikkat düzenleme güçlüğü olan kişilerde bu tür etkiler rahatsızlık hissini artırabilir. Aşırı uyarılma, odaklanmayı kolaylaştırmak yerine zorlaştırabilir. Beynin verimli çalışması, her zaman daha fazla uyarılmayla sağlanmaz. Bu nedenle bireysel farklılıkların göz önünde bulundurulması gerekir.” açıklamasını yaptı.
Bilişsel verimlilik çoğu zaman dışsal bir destekten çok, içsel düzenlemeyle ilişkili!
Zihinsel berraklığı destekleyen temel unsurların düzenli uyku, stresin yönetilebilmesi ve dikkat yükünün dengelenmesi olduğunu vurgulayan Klinik Psikolog Zeynep Betül Alp, “Uyku sürekliliği, özellikle bellek ve yürütücü işlevler için belirleyicidir.” dedi.
Gün içinde zihinsel molalar verebilmenin ve dikkat bölünmelerini azaltmanın da bilişsel verimi desteklediğinin altını çizen Alp, sözlerini şöyle tamamladı:
“Fiziksel hareket ve günlük rutinler, beynin düzenleyici sistemlerine katkı sağlar. Bu alışkanlıklar, tekil içecek etkilerinden çok daha kalıcıdır. Zihinsel berraklık arayışında öncelikle kişinin kendi zihinsel ritmini tanıması önerilir. Dikkatin ne zaman düştüğünü ve bunun hangi koşullarda gerçekleştiğini fark etmek önemlidir. Kısa vadeli çözümler yerine, zihinsel yükün nasıl dağıtıldığına odaklanmak daha sürdürülebilir sonuçlar sağlar. Bilişsel verimlilik çoğu zaman dışsal bir destekten çok, içsel düzenlemeyle ilişkilidir. Bu farkındalık, uzun vadede zihinsel performansı daha sağlıklı bir biçimde destekler.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı