Akademisyen Prof. Dr. Zakir Avşar, terörle mücadelenin bir devlet politikası olduğunu ve milletin ortak arzusuyla başarıya ulaşacağını vurguladı. Avşar, terörün sadece silahlı saldırı değil, toplumsal huzuru bozan çok boyutlu bir tehdit olduğunu belirtti.

Zakir Avşar’dan Terörle Mücadele Çağrısı: “Devlet Politikası, Millet Arzusu”

Ankara, 20 Ekim 2025 – Türkiye’nin terörle mücadelesi, sadece güvenlik güçlerinin operasyonlarıyla sınırlı değil. Bu mücadele, aynı zamanda toplumsal, ekonomik ve siyasi boyutlarıyla da ele alınması gereken bir süreç. Haber7 yazarı ve akademisyen Prof. Dr. Zakir Avşar, Sabah gazetesindeki köşesinde kaleme aldığı “Terörsüz Türkiye: Güvenlik, Kalkınma ve Bağımsızlık” başlıklı yazısıyla bu konuya dikkat çekti. Avşar, yazısında terörle mücadelenin bir devlet politikası olduğunu ve milletin ortak arzusuyla başarıya ulaşacağını vurguladı. Peki, bu ne anlama geliyor? Avşar’ın satır aralarında neler gizli?

Yarım Asırlık Yük: Terörün Türkiye’ye Maliyeti

Avşar, yazısında Türkiye’nin yaklaşık yarım asırdır terörle mücadele ettiğini hatırlatarak, bu sürecin ülkeye ekonomik, toplumsal ve siyasal anlamda derin yaralar açtığını belirtti. Şehitlerimizin acısı yüreğimizde tazeyken, terörle mücadeleye ayrılan kaynakların da kalkınma hamlelerini sekteye uğrattığı bir gerçek. Toplumsal huzurun bozulması, devletin enerjisinin iç güvenlik meselelerine yoğunlaşması da cabası. Avşar’a göre, bazı çevreler bu durumu fırsat bilerek “Terörsüz Türkiye” girişimlerini baltalamaya çalışıyor. Bu iddiaların ardında yatan sebepler neler olabilir?

“Terörsüz Türkiye” Bir Devlet Politikasıdır

Prof. Dr. Zakir Avşar, “Terörsüz Türkiye” çalışmalarının bir devlet politikası olduğunu ve başarıya ulaşacağına inandığını vurguluyor. Bu, sadece siyasi bir söylem mi, yoksa somut adımlarla desteklenen bir hedef mi? Avşar, bu başarının siyasi iktidara mal edilmesini istemeyen muhalif kesimlerin ve dış güçlerin de bu süreci engellemeye çalıştığını iddia ediyor. Ancak, milletin azim ve kararlılığı karşısında bu tür girişimlerin başarısız olacağını belirtiyor. Peki, milletin azim ve kararlılığı nasıl sağlanacak?

Terörün Çok Boyutlu Tehdidi

Terörün sadece silahlı saldırılardan ibaret olmadığını belirten Avşar, bu olgunun toplumun psikolojisini zedeleyen, kardeşlik hukukunu aşındıran, şehirlerin huzurunu bozan, ekonomik kalkınmayı engelleyen ve devletin küresel ölçekteki etkinliğini sınırlayan çok boyutlu bir tehdit olduğunu ifade ediyor. Bu tespit, terörle mücadelenin neden sadece güvenlik önlemleriyle sınırlı kalmaması gerektiğini açıkça ortaya koyuyor. Örneğin, Güneydoğu’da terörün yarattığı ekonomik tahribat, bölgedeki insanların yaşam koşullarını olumsuz etkiliyor. Bu durum, terörle mücadelede sadece askeri değil, aynı zamanda sosyo-ekonomik çözümlerin de önemini gösteriyor.

Hedef: Uzun Vadeli İstikrar ve Bağımsızlık

Avşar’a göre, “Terörsüz Türkiye” ile varılmak istenen hedef, devletin güvenlik odaklı mücadele reflekslerinin ötesinde, uzun vadeli istikrar, toplumsal huzur ve ekonomik bağımsızlık amacı taşıyan bütüncül bir stratejik vizyonun hayata geçirilmesidir. Terörün ortadan kaldırılması, devletin topraklarının her noktasında otoritesini kesintisiz tesis etmesi anlamına geliyor. Bu da, ülkenin her köşesinde yaşayan vatandaşların eşit haklara sahip olması ve güven içinde yaşaması demek. Peki, bu vizyon nasıl hayata geçirilecek?

Milletin Arzusu, Devletin Bekası

Prof. Dr. Zakir Avşar’ın yazısı, terörle mücadelenin sadece bir güvenlik sorunu olmadığını, aynı zamanda toplumsal, ekonomik ve siyasi boyutları olan karmaşık bir süreç olduğunu ortaya koyuyor. Avşar’ın vurguladığı gibi, “Terörsüz Türkiye” hedefi, milletin ortak arzusu ve devletin bekası için hayati öneme sahip. Bu hedefe ulaşmak için, tüm kesimlerin ortak bir paydada buluşması ve kararlılıkla mücadele etmesi gerekiyor. Unutmayalım ki, terör sadece silahla değil, aynı zamanda birlik ve beraberlikle de yenilebilir.