Zakir Avşar’dan Muhalefete Sert Eleştiri: “Darbe Söylemi Yersiz ve Anlamsız”

Yayınlama: 31.08.2025
A+
A-

Prof. Dr. Zakir Avşar, muhalefetin yolsuzluk operasyonlarına karşı geliştirdiği söylemleri eleştirerek, “darbe” iddialarının yersiz olduğunu savundu. Avşar, Türkiye’nin demokratikleşme sürecinde önemli adımlar attığını ve yargının bağımsızlığının her zamankinden daha güçlü olduğunu vurguladı.

Zakir Avşar’dan Muhalefete Sert Eleştiri: “Darbe Söylemi Yersiz ve Anlamsız”

Ankara – Siyaset arenası, Prof. Dr. Zakir Avşar’ın “Hafıza Tazeleme Rehberi” başlıklı yazısıyla yeni bir tartışma zeminine oturdu. Avşar, yazısında muhalefetin son dönemde dillendirdiği “yargı darbesi” söylemlerine sert bir şekilde karşı çıkarak, bu iddiaların Türkiye’nin demokratikleşme sürecine zarar verdiğini savundu. Ankara kulislerinde yankı bulan bu açıklamalar, siyasi partiler arasındaki gerilimi daha da tırmandıracağa benziyor.

Türkiye’nin Demokratikleşme Süreci

Avşar, Türkiye’nin demokrasi yolculuğunda önemli mesafeler katettiğini belirterek, “Türkiye, demokratikleşme sürecini sadece sandığa indirgemeyen, aynı zamanda kamu hizmetlerinin yaygınlaştırılması, sosyal devletin kurumsallaşması ve milli iradenin kurucu aktör hâline gelmesiyle genişleten ender ülkelerden biridir” ifadelerini kullandı. Ankara’da siyasetle yakından ilgilenenler, bu sözlerin Türkiye’nin son yıllarda yaşadığı değişimlere bir gönderme olduğunu düşünüyor. Özellikle son dönemde yapılan yargı reformları ve sivil toplumun güçlenmesi gibi adımlar, Avşar’ın bu görüşünü destekler nitelikte.

Muhalefetin Yaklaşımları ve Eleştiriler

Ancak Avşar, muhalefetin özellikle yolsuzluk operasyonlarına karşı takındığı tavrı eleştirmeden geçmedi. “Muhalefetin kendi mensuplarının öznesi olduğu yolsuzluk operasyonlarına karşı geliştirdiği yaklaşımlar, giriştiği eylemler, dile getirdiği söylemler dikkatle değerlendirilmelidir” diyen Avşar, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in yargı kararlarını tanımayacaklarına dair açıklamalarını “zirve zırva” olarak nitelendirdi. Bu sert eleştiri, CHP cephesinde nasıl bir yankı bulacak, merakla bekleniyor. Özellikle yaklaşan yerel seçimler öncesinde bu tür açıklamaların siyasi atmosferi daha da gerginleştireceği öngörülüyor.

Avşar’ın eleştirileri sadece sözlü beyanlarla sınırlı kalmadı. Soruşturmayı yürüten başsavcıyı hedef alan, iftira ve isnat içeren iddialarda bulunulmasını da “güvenliği tehdit anlamına gelecek birtakım bilgileri kamuoyu ile paylaşma çabası” olarak değerlendirdi. Bu durum, hukuk devletinin işleyişine duyulan güveni zedeleyebilecek bir durum olarak görülüyor. Ankara’daki hukuk çevreleri, bu türden açıklamaların yargı bağımsızlığına gölge düşürebileceği konusunda endişelerini dile getiriyor.

Hukukun Üstünlüğü ve Yolsuzlukla Mücadele

Avşar, CHP’nin yolsuzluk operasyonlarından sıyrılmak için hukukun üstünlüğüne saygı göstermek yerine, hukuku değersizleştirmeye çalıştığını iddia etti. “CHP, yolsuzluk operasyonlarından kendisini sıyırmanın en kolay yolu olan hukukun üstünlüğü prensibine saygı yerine; hukuku değersizleştirme ve yolsuzluk ve yozlaştırmayı meşrulaştırma ve demokrasinin olmazsa olmazı konuları sulandırma, bulandırma girişimleri ile pekiştirmektedir” ifadeleri, siyasi arenada tartışma yaratacak gibi duruyor. Özellikle son dönemde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde yaşanan gelişmeler ve yolsuzluk iddiaları, bu tartışmayı daha da alevlendirebilir.

Yolsuzlukla mücadele için hukuksal süreçlerin işlemesini “darbe”, “cunta” veya “otoriterleşme”, “diktatörlük” gibi sözcüklerle itham etmenin, siyasi meşruiyeti ve devletin demokratik reflekslerini hedef almak anlamına geldiğini savunan Avşar, “Oysa mesele gayet açıktır, Türkiye, darbeci, cuntacı, müdahaleci tüm refleksleri yenmiş, sandığın ve milletin iradesinin üstünlüğünü tesis etmiş, hesap verebilir bir devleti ve sağlıklı işleyen bir demokrasiyi işlevsel kılmış bir ülkedir” dedi. Bu sözler, Türkiye’nin geçmişte yaşadığı zorlu süreçlere ve demokrasi mücadelesine bir gönderme niteliğinde.

Seçimle Gelmek Dokunulmazlık Anlamına Gelmez

Muhalefetin sıklıkla tekrarladığı “seçimle geldik, bize dokunamazsınız” anlayışının demokratik sistemin doğasına aykırı olduğunu vurgulayan Avşar, sandığın yöneticilere meşruiyet sağladığını ancak bunun sınırsız bir dokunulmazlık anlamına gelmediğini belirtti. “Bir belediye başkanı, halkın oyuyla seçilmiş olsa da kamu kaynaklarını şahsi ikbali veya siyasi çıkarları için kullandığında, artık yalnızca bir yerel yönetici değil; hukuk karşısında sorumlu ve hesap vermesi gereken bir kamu görevlisidir” diyen Avşar, seçilmişlerin de hukukun üstünde olmadığını hatırlattı.

Türkiye’nin Demokratik Birikimi ve Reformlar

Türkiye’nin son 20 yılda ekonomik, askeri, diplomatik alanda olduğu gibi demokratik kültürde de ciddi bir birikim oluşturduğunu ifade eden Avşar, AK Parti öncülüğünde kurumsallaşan reform dalgalarının Türkiye’yi “otoriterleşme” değil, tam tersine “hesap verilebilirlik” zeminine taşıdığını savundu. “Zira, devlet, korkulan değil, sorgulanan bir yapı olmak zorundadır, bu dönüşüm, otoriterleşme değil, demokratikleşmeye götürür bizi” diyen Avşar, devletin şeffaflığının ve hesap verebilirliğinin önemine vurgu yaptı.

Muhalefetin “Darbe” Söylemi

Avşar, muhalefetin başvurduğu “darbe” söyleminin yersiz ve anlamsız olduğunu belirterek, “Siyasi meşruiyet krizine düşen bir muhalefet, halkın gündeminden kopuk şekilde yolsuzluk iddialarına karşı ‘tehdit’ retoriği üretmektedir. Bu retoriğin içi boştur; çünkü ortada siyasi veya silahlı bir müdahale yoktur, sivil siyaseti tasfiye eden bir yapı hiç yoktur, yargının iradesine el koyan bir vesayet sistemi yoktur” dedi. Avşar, Türkiye’de yargının bugün ilk kez bu kadar cesur, şeffaf ve bağımsız şekilde hareket edebildiğini savundu.

Peki, Prof. Dr. Zakir Avşar’ın bu açıklamaları siyasi arenada nasıl bir etki yaratacak? Muhalefet bu eleştirilere nasıl bir yanıt verecek? Yaklaşan yerel seçimler öncesinde bu tartışmaların siyasi atmosferi daha da gerginleştireceği ve seçmenlerin tercihlerini etkileyeceği öngörülüyor. Ankara’daki siyasi kulisler, önümüzdeki günlerde bu konuda daha da hareketleneceğe benziyor.

REKLAM VERMEK İÇİN ARAYIN
0532 659 8130