Yazın çocukların favori atıştırmalığı olan dondurma zararlı mı? Hangi çeşit dondurmadan uzak durmalıyız?
Yıllarca önce ortaya çıkan buzlu dondurma zararlı mı sorusu şimdi tekrar gündemde. Uzmanlar, sütten yapılan dondurmaların insan sağlığı için faydalı olduğunu, buzdan yapılanlarının ise diyabet riskini arttırdığını bildirildi ve dondurma ürünü olarak satılan buz kütlelerinin, özellikle çocuklarda sağlık sorunlarına neden olabileceğini belirterek, bu konuda vatandaşları uyardı.

Başkent Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nilgün Karaağaoğlu, 2007 yılında yaptığı açıklamada sütsüz-meyve aromalı buzlu dondurmaların saf enerji kaynağı olduğunu, enerji değerlerinin yüksek olması ve boya maddesi içermesi nedeniyle tüketilmemesini önerdi. Nilgün Karaağaoğlu, dondurmaların sütlü ve meyve aromalı (buzlu) olmak üzere iki gruba ayrıldığını kaydetti. Hijyenik koşullarda hazırlanan ve saklanan sütlü dondurmaların, günlük protein ve kalsiyum gereksinimine katkı sağlayacağını ifade eden Karaağaoğlu, günlük tüketilmesi gereken süt-yoğurt miktarının bir kısmının dondurma olarak tüketilebileceğini belirtti. Karaağaoğlu, dondurmanın enerji içeriği yüksek bir besin olması nedeniyle beden ağırlığı yüksek bireyler tarafından çok fazla tüketilmemesi gerektiğine işaret ederek, alerjik ve bağışıklık sistemi çok gelişmemiş bireylerin ise katkı maddelerini içeren hazır dondurmaları yerken dikkatli olmaları gerektiğini söyledi.

Yozgat Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi ve Türkiye Ana Çocuk Salığı Vakfı (TAÇSAV) Başkanı Prof. Dr. Hasan Acar, 2010 yılında yaptığı açıklamada yaz aylarında tüketimi artan dondurmanın son derece sağlıklı bir gıda olduğunu, ancak dondurmanın sağlıklı koşullarda tüketiciye sunulması gerektiğini söyledi. Açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Acar, dondurmanın içerisinde bol miktarda protein, yağ, karbonhidrat A-B-D vitaminleri, mineraller, kalsiyum zengini ve süt ağırlık bir gıda olduğunu belirtti. Prof. Dr. Acar;
‘’Dondurma aynı zamanda psikolojik rahatlama oluşturan bir gıdadır. Dondurmanın sağlıklı koşullarda üretilmesi ve soğuk zincirine mutlaka uyulması gerekir. Dondurma ağırlıklı olarak sütten yapılmaktadır. Yapılan araştırmalarda Türkiye’de sütlerin yüzde 10’unda alfatoksin denilen küf mantarı tespit edilmiştir. Bu resmi bir rakamdır. Bu korkunç bir facia anlamına gelir. Bu küf mantarı karaciğer kanserine yol açan korkunç bir mikroorganizmadır. Bunun için sütü mutlaka yarım saat kaynatmalıyız. Bu durumda küf mantarı ortadan kalkıyor, pastörize bile olsa mutlaka sütü yarım saat kaynatmalıyız” dedi.

Namık Kemal Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Gamze Varol Saraçoğlu, 2011 yılında yaptığı açıklamada, dondurmanın tüm dünyada her mevsim tüketilen bir tatlı olarak algılandığını belirtti. Türkiye’de ise dondurmanın daha çok yaz aylarında tüketildiğini söyleyen Saraçoğlu, sütten yapılan dondurmanın sağlıklı ortamda üretildiğinde çok besleyici olduğunu ve hekimlerce önerildiğini vurguladı. Bazı dondurmaların süt yerine buzdan yapıldığını belirten Saraçoğlu, bu dondurmaların en fazla çocuklar tarafından tüketildiğini söyledi. Buzdan yapılan dondurmaların sağlık açısından büyük risk taşıdığını ifade eden Saraçoğlu:
“Buzdan yapılan dondurmaları, sütten yapılan dondurmalar kadar besleyici olmadığından önermiyoruz. İçine çok fazla şeker konulduğundan kalorisi daha fazla olan buzlu dondurmalar, sürekli tüketildiğinde diyabet riskini arttırıyor. Çocuklar bunları çok tüketiyor ama olabildiğince katkısız ve şekersiz olanların tüketilmesinde fayda var.”

Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Salih Özdemir, 2012 yılında yaptığı açıklamada, üretilen dondurmanın halk sağlığı açısından faydalı olması gerektiğini belirterek, halkın sağlıklı dondurmaları tüketmesi gerektiğini ifade etti. Dondurmanın sağlıklı ya da sağlık açısından tehlikeli olmasının pastörize normlarıyla alakalı olduğuna dikkati çeken Özdemir, yetersiz düzeyde pastörize edilen dondurmaların halk sağlığı açısından tehlikeli olabileceğini, vatandaşların da bu konuda dikkatli olması gerektiğini söyledi. Dondurmanın içerisinde buz kristallerinin kalmaması gerektiğini belirten Özdemir;
”Dondurma yapılırken karıştırma işlemlerinin, yani homojenizasyon işleminin iyi yapılması gerekiyor. Dondurma içerisinde kalan buz kristalleri dondurma tüketen kişilerde boğazlarda tahriş yapabilir, problemlere neden olabilir” dedi.







Dondurma alırken, tarihine, soğutucuya ve ambalaja dikkat edilmeli. Açıkta satılan dondurmalarda ise ambalaj olmadığından çevreyle çok daha fazla yüz yüze kalıyor ve çapraz kirlenme riski artıyor. Bu nedenle ambalajlı dondurmalarda mikroplanma riski daha azdır. Bozuk dondurma tüketmenin ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Bozuk dondurma tüketen kişilerde ishal, kusma, ateş ve eklem ağrıları görülebilir.
Dondurma diye satılan ürünlerin sağlığa zararlı olabileceğini ifade eden Diyetisyen Cemre Balkan, “Doğal bir tatlandırıcı olan stevia bitkisiyle, dut kurusu ve ceviz ezmesiyle üretilen dondurmalar sağlıklı beslenme açısından öne çıkıyor. Bunun yanında dondurma adı altında tüketime sunulan buzlu tatlılar sağlığımız için zararlı. Meyve yerine tatlandırıcı, aromalar, boya, süt yerine su, şeker yerine glikoz, çikolata yerine kokolin ve prolin kullanılmış ürünlere dondurma demek yanıltıcı olur. Türk Gıda Kodeksi dondurmanın yüzde 10-15 meyve, yüzde 10-18 şeker içermesi gerektiğini belirtiyor” dedi.

Over-run riskinden de bahseden Diyetisyen Balkan, “Over-run miksin dondurulması sırasında içerisine hava verilerek dondurmanın hacminin artmasına ve bununla birlikte dondurmanın yapı ve lezzetini etkilemesine sebep olur. Karlı köpüğümsü, ıslağımsı, çok parlak görünen, yapay derecede canlı renkleri olan dondurmaları satın alırken bir kez daha düşünmemiz gerekiyor.’’ dedi.

Haber: Gupse MAMUH