Bir hayvanseverin gözünden | Tülay Ataman – Heyhaber.com
İzmir’in dört bir yanında yükselen dumanların ardında sadece ağaçlar yok oluyor sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Çünkü alevlerin içinde görmediğimiz, duymadığımız ama yaşayan binlerce can var: kuşlar, sincaplar, kirpiler, tavşanlar, yaban domuzları, kaplumbağalar, tilkiler, sürüngenler ve daha niceleri…
Bu ormanlar bizim piknik yaptığımız yerler değil sadece, onların yuvasıydı.
Ve şimdi o yuvalar kül oldu.
Alevlerden Kaçamayanlar: Sessiz Bir Felaket
Yangın başladığında bizler sosyal medyadan izliyor, haberlerde takip ediyoruz.
Ama bir sincap ne yapabilir?
Bir kaplumbağa ne kadar hızlı kaçabilir?
Bir kuş, yavrusunu terk edebilir mi?
Onlar yangının başladığını anlamadan önce çoktan dumana boğuluyor.
Ve bu sessiz felaketin ardından sadece yanan ağaçlar değil, yok olan hayatlar kalıyor.Bir Ağaç, Bir Orman Demek Değil: Bir Ekosistem Demek
Orman, bir “yeşil alan” değildir sadece. O, bir yaşam zinciridir.
Bir ağacın gövdesinde saklanan arılar, dallarında yuva kuran kuşlar, köklerinde barınan böcekler, her biri bu zincirin parçası.
Ve o zincirin bir halkası yandığında, hepsi yok olmaya başlar.
Yangından sonra sadece hayvanlar değil, o hayvanlara bağlı tarım dengeleri, su kaynakları ve doğanın bütünü zarar görür.
Sadece İzlemekle Yetinme, Bir Şey Yap!
Evde otururken yangın haberini izliyorsan ve içinden bir şeyler yanıyorsa, bunu sessizlikle bastırma.
Bir kaplumbağa için, bir kirpi için, bir yaban tavşanı için bir şey yapabilirsin.
Çünkü bu dünya sadece bize ait değil…
Hayvanlar ormanın sahibi. Biz misafiriz.
Ve bir misafir olarak geride bu kadar acı, duman ve ölüm bırakmaya hakkımız yok.
Tülay Ataman