Avustralya’da yapılan bir araştırma, ergenler arasında elektronik sigara kullanımının hızla arttığını ve gençlerin bu ürünlerdeki tehlikeli maddelerden habersiz olduğunu ortaya koydu. Sosyal medya etkisi ve ebeveyn tutumlarının önemi vurgulanıyor.
ANKARA-BHA (31 Temmuz 2025) – Sigara dumanı, yerini tatlı aromalara bırakalı çok olmadı. Ama o tatlı dumanın ardında gizlenen tehlike, uzmanları endişelendirmeye devam ediyor. Avustralya’dan gelen son haberler, elektronik sigara (vape) kullanımının gençler arasında hızla yaygınlaştığını ve bu durumun sanılandan çok daha ciddi boyutlara ulaştığını gösteriyor. Özellikle sosyal medya platformlarında “havalı” ve “sağlıklı” imajı çizilen bu ürünler, ergenleri adeta bir girdabın içine çekiyor.
Queensland Üniversitesi’nde doktora yapan Giang Vu’nun yürüttüğü bir araştırma, arkadaş çevresinin bu konudaki etkisini gözler önüne seriyor. Vu’nun çalışmasına göre, elektronik sigara kullanan arkadaşlara sahip olan gençlerin, bu alışkanlığa başlama olasılığı tam 15 kat daha fazla! Yani, “bir kereden bir şey olmaz” denilen o ilk nefes, aslında uzun ve karanlık bir yolun başlangıcı olabilir.
Peki, bu durum neden bu kadar hızlı yayılıyor? Uzmanlar, sosyal medyanın bu konudaki rolüne dikkat çekiyor. TikTok’ta, Instagram’da, hatta bazı oyun platformlarında bile vaping’i özendirici içeriklere rastlamak mümkün. Renkli dumanlar, ilginç aromalar ve “cool” görünen gençler… Tüm bunlar, ergenlerin merakını cezbediyor ve onları bu tehlikeli alışkanlığa yöneltiyor.
Araştırmacılar, toplumun elektronik sigaraya karşı tutumunda da ilginç bir değişim gözlemlemiş. 2015 yılında vaping’e karşı olanların oranı yüzde 55,4 iken, 2020’de bu oran yüzde 77,5’e yükselmiş. İlk bakışta sevindirici bir haber gibi duruyor değil mi? Ancak uzmanlar, bu artışın kullanım oranlarında bir miktar düşüşe neden olsa da sosyal medyadaki “vaping trendi”nin hala büyük bir tehdit olduğunu vurguluyor.
Araştırma ekibinden Gary Chung Kai Chan, “Vaping’in sağlıklı bir yaşam tarzı gibi sunulması, gençleri fena halde yanıltabiliyor,” diyor. Chan, sosyal medya içeriklerinin daha sıkı denetlenmesi ve gençlere yönelik bilinçlendirme kampanyalarının artırılması gerektiğini belirtiyor. Yani, sadece yasaklamakla kalmayıp, doğru bilgiyi yayarak da bu sorunla mücadele etmemiz gerekiyor.
Araştırmanın en umut verici bulgularından biri ise ebeveynlerin tutumlarının gençler üzerindeki koruyucu etkisi. Ebeveynlerin vaping’e karşı olumsuz bir yaklaşım sergilemesi, gençlerin bu alışkanlığa yönelme olasılığını yaklaşık yüzde 70 oranında azaltıyor. Yani, çocuğunuzla bu konuda konuşmak, ona vaping’in zararlarını anlatmak ve net bir şekilde “hayır” demek, hayat kurtarabilir.
Peki, ebeveynler ne yapmalı? Öncelikle, bu konuda bilgi sahibi olmaları gerekiyor. Vaping’in sadece nikotin bağımlılığı yaratmakla kalmayıp, akciğerlere ve kalbe de zarar verebileceğini bilmeleri önemli. Daha sonra, çocuklarıyla açık ve dürüst bir iletişim kurarak, onların endişelerini ve meraklarını anlamaya çalışmalılar. Ve en önemlisi, onlara örnek olarak, kendileri de bu tür zararlı alışkanlıklardan uzak durmalılar.
American Journal of Preventive Medicine’da yayınlanan bir başka araştırma ise durumu daha da vahim bir hale getiriyor. Bu araştırmaya göre, gençler arasında THC ve CBD gibi esrar türevlerinin yanı sıra sentetik kannabinoid içeren maddelerin de vaping yoluyla kullanımı artıyor. Hatta, bu maddeleri kullananların bazılarının 12 yaşından küçük olduğu ve kız çocukları arasında kullanım oranlarının erkeklere göre daha yüksek olduğu tespit edilmiş.
Bu durum, akıllara şu soruyu getiriyor: Kız çocukları neden daha savunmasız? Uzmanlar, bu konuda kesin bir şey söylemek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunu belirtiyor. Ancak, sosyal medyanın ve akran etkisinin kız çocukları üzerindeki baskısının daha fazla olabileceği düşünülüyor. Ayrıca, bazı pazarlama stratejilerinin de kız çocuklarını hedef aldığı ve onları bu ürünlere yönlendirdiği iddia ediliyor.
Belki de en korkutucu veri ise gençlerin ne tükettiklerinin farkında olmaması. 2021’de ne içtiğini bilmeyen gençlerin oranı yüzde 1,8 iken, bu oran 2023’te yüzde 4,7’ye yükselmiş. Yani, gençler sadece nikotin değil, aynı zamanda içerisinde ne olduğunu bilmedikleri, belki de ölümcül olabilecek maddeleri de soluyorlar.
Uzmanlar, vaping’in akciğer hasarı, kalp-damar hastalıkları ve toksik kimyasallara maruz kalma gibi birçok sağlık riskine yol açabileceğini vurguluyor. Özellikle gelişim çağındaki gençler, bu maddelerin bağımlılık yapıcı etkilerine ve uzun vadeli sağlık sorunlarına karşı çok daha savunmasız. Araştırmacı Chung, bu maddelerin ölüme dahi neden olabileceği uyarısında bulunuyor. Bu uyarıyı ciddiye almak gerekiyor. Çünkü, o tatlı dumanın ardında, geri dönülmez sonuçlar yatıyor olabilir.
Peki, çözüm ne? Uzmanlar, sosyal medya platformlarının daha sıkı denetlenmesi, gençlere yönelik bilinçlendirme kampanyalarının artırılması ve ebeveynlerin bu konuda daha aktif rol alması gerektiğini belirtiyor. Ancak, en önemlisi, gençlerin kendilerinin bu konuda bilinçlenmesi ve “hayır” demeyi öğrenmesi. Çünkü, sağlıklı bir gelecek, ancak bilinçli ve kararlı adımlarla mümkün olabilir.