Uluslararası Af Örgütü, Gazze’deki insani krizi gözler önüne sererek İsrail’in Filistinlileri bilinçli olarak açlığa mahkum ettiğini açıkladı. Örgüt, Gazze’de yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybeden çocuk sayısının 110’a ulaştığını ve durumun vahametini vurguladı.
Ankara – BHA (18 Ağustos 2025) – Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International), Gazze’de yaşanan insani felakete dikkat çekerek, İsrail’in Filistinlilere uyguladığı ablukanın ve saldırıların, özellikle çocukları açlığa sürüklediğini duyurdu. Örgüt, son haftalarda Gazze’deki geçici yerleşim alanlarında yaşayan Filistinliler ve sağlık çalışanlarıyla yaptığı görüşmeler sonucunda hazırladığı raporda, durumun vahametini gözler önüne serdi.
Gazze Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, 17 Ağustos itibarıyla yetersiz beslenmeye bağlı komplikasyonlar nedeniyle hayatını kaybeden çocukların sayısı 110’a yükseldi. Bu acı tablo, Gazze’de yaşanan insani krizin en somut göstergesi olarak kabul ediliyor. Bölgedeki sağlık çalışanları, ellerindeki kısıtlı imkanlarla yetersiz beslenen çocuklara ulaşmaya çalışırken, artan vaka sayıları karşısında çaresiz kalıyorlar.
Uluslararası Af Örgütü Küresel Araştırma, Savunuculuk ve Politika Direktörü Erika Guevara-Rosas, yaptığı açıklamada, “Filistinli çocuklar açlıktan ölüme terk ediliyor. Bu durum, İsrail’in yıllardır neredeyse cezasızlık ortamında Filistinlilere uyguladığı baskının bir sonucudur” ifadelerini kullandı. Guevara-Rosas, Gazze’de kitlesel açlığın artık acı bir gerçek haline geldiğini belirterek, bu durumun sona ermesi için İsrail’in ablukayı koşulsuz kaldırması ve kalıcı bir ateşkesin sağlanması gerektiğini vurguladı.
Guevara-Rosas, abluka ve saldırıların özellikle çocuklar, yaşlılar, engelliler, kronik hastalar ile hamile ve emziren kadınlar üzerinde yıkıcı etkiler yarattığını dile getirdi. “Gazze’de yaşayan insanlar, temel ihtiyaçlarını karşılayamaz hale geldi. Çocuklar okula gidemiyor, hastalar tedavi olamıyor, yaşlılar ve engelliler hayata tutunmakta zorlanıyor” dedi.
Peki, bu abluka ve saldırılar Gazze’deki insanların hayatını nasıl etkiliyor? Bir düşünün, her gün açlıkla mücadele eden bir çocuk, tedaviye erişemeyen bir hasta, geleceğe dair umutları tükenen bir genç… Bu insanların yaşadığı zorlukları anlamak, Gazze’deki insani krizin boyutlarını kavramak için önemli.
Yardım tırlarının girişine sınırlı izin verilmesinin ya da riskli hava yardımlarının çözüm olmadığını söyleyen Guevara-Rosas, sağlık merkezlerinin gerekli malzeme ve ekipmana kavuşturulması, sivillerin yerinden edilme baskısından kurtarılması ve insani yardımların güvenli şekilde ulaştırılmasının şart olduğunu kaydetti. “Gazze’ye insani yardım ulaştırmak, sadece bir lütuf değil, uluslararası hukukun gereğidir” diye ekledi.
İsrail’in abluka ve saldırıları nedeniyle Gazze’de gıda, temiz su, ilaç ve hijyen malzemeleri neredeyse tamamen tükenmiş durumda. Yerel ve uluslararası kaynaklar, İsrail’in açlık ve susuzluğu bilinçli olarak bir silah gibi kullandığını belirtiyor. Bu durum, Gazze’de yaşayan insanların temel yaşam haklarını ihlal ediyor ve bölgede derin bir insani krize yol açıyor.
İsrail ordusunun saldırılarla Gazze’nin yüzde 88’ini tahrip ettiği, yaklaşık 2,3 milyon nüfuslu bölgede 2 milyona yakın kişinin zorla yerinden edildiği ifade ediliyor. Defalarca göç etmek zorunda kalan siviller, çadırlarda veya aşırı kalabalık okullarda, hijyen eksikliğinin tetiklediği salgın hastalıklarla karşı karşıya yaşıyor. Buna rağmen İsrail ordusu, her gün düzenlediği hava saldırılarıyla yerinden edilen sivillerin sığındığı çadırları ve barınma alanlarını hedef almayı sürdürüyor.
Gazze’de yaşanan bu insanlık dramı, uluslararası toplumun acil müdahalesini gerektiriyor. Aksi takdirde, Gazze’deki durum daha da kötüleşebilir ve daha fazla çocuk açlıktan hayatını kaybedebilir.
Uluslararası Af Örgütü’nün bu açıklaması, Gazze’deki insani krizin ne kadar derin olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Peki, bu durum karşısında ne yapılabilir? Uluslararası toplumun, İsrail’e baskı yaparak ablukanın kaldırılmasını ve Gazze’ye insani yardım ulaştırılmasını sağlaması gerekiyor. Aksi takdirde, Gazze’deki çocuklar açlıkla mücadele etmeye devam edecek ve daha fazla can kaybı yaşanacak.