Ulaştırma Bakanı Uraloğlu, Türkiye’nin en güçlü yerli ve milli lokomotiflerinin üretileceğini duyurdu. Elektrikli ve dizel elektrikli versiyonları olacak lokomotifler, TÜRASAŞ tarafından geliştiriliyor.
Eskişehir’den yükselen dumanlar, bu sefer demiryollarımız için umut vaat ediyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, dün yaptığı açıklamada, Türkiye’nin raylardaki gücünü artıracak yeni bir projeyi duyurdu. TÜRASAŞ’ın yürüttüğü bu proje, hem elektrikli hem de dizel elektrikli lokomotiflerin yerli imkanlarla üretilmesini hedefliyor. Bakan Uraloğlu, “Türkiye’nin en güçlü elektrikli ve dizel elektrikli lokomotiflerini üreteceğiz,” diyerek projeye verdikleri önemi vurguladı. Bu, sadece bir lokomotif üretimi değil, aynı zamanda demiryolu taşımacılığında yeni bir dönemin başlangıcı anlamına geliyor.
Projenin en dikkat çekici yanı, Milli CoCo Tipi Anahat Lokomotifi’nin tamamen yerli ve milli imkanlarla üretilecek olması. Bu lokomotif, 6 akslı yapısıyla Türkiye’de bir ilk olacak. Bakan Uraloğlu, bu gelişmeyi “Ülkemizin ilk yerli ve milli 6 akslı elektrikli lokomotifi olacak,” sözleriyle müjdeledi. Peki bu ne anlama geliyor? Daha güçlü, daha verimli ve daha bağımsız bir demiryolu sektörü.
Konsept ve ön tasarım aşamalarının tamamlandığını belirten Uraloğlu, yeni lokomotifin gücüne de dikkat çekti. “CoCo Elektrikli Lokomotif, 4 akslı E-5000’e göre yaklaşık yüzde 50 daha fazla güce sahip olacak,” dedi. Bu, mevcut lokomotiflere kıyasla çok daha fazla yük taşıma kapasitesi ve daha hızlı ulaşım anlamına geliyor. Hedeflenen güç ise 7,2 megawatt. Bu rakamlar, lokomotifin sınıfının en iyilerinden biri olacağını gösteriyor.
Sadece elektrikli değil, dizel elektrikli versiyonu da üretilecek olan lokomotif, 3 bin 750 beygir gücünde olacak. Bakan Uraloğlu, bu versiyonun da sınıfının en güçlüsü olacağını belirtti. Bu, özellikle elektrik altyapısının yetersiz olduğu bölgelerde demiryolu taşımacılığının daha da gelişmesi için önemli bir adım. Düşünsenize, yük trenleri dağları ovaları aşarken artık daha güçlü ve daha çevreci olacak.
Projede dikkat çeken bir diğer nokta ise modüler tasarım yaklaşımı. Elektrikli ve dizel elektrikli lokomotiflerin boji ve şasi alt ana aksamları ortak tasarlanmış. Bu sayede üretim süresi kısalacak ve maliyetler düşecek. Bakan Uraloğlu, “Böylece üretim süresini kısaltıp maliyeti düşürmeyi hedefledik,” dedi. Bu, hem ülke ekonomisine katkı sağlayacak hem de daha fazla lokomotifin daha kısa sürede üretilmesini mümkün kılacak.
TÜRASAŞ, daha önce ürettiği E-5000 lokomotifinden elde ettiği tecrübeyi bu projeye aktarıyor. Bu, projenin daha hızlı ve daha başarılı bir şekilde tamamlanması için önemli bir avantaj. Ayrıca aynı ürün ailesini kullanarak yedek malzeme çeşitliliğini de azaltacaklar. Bu da uzun vadede bakım maliyetlerinin düşmesine yardımcı olacak. Bakan Uraloğlu’nun ifadesiyle, “E-5000’de edindiğimiz tecrübeyi bu projeye aktarıyoruz.”
Bu proje, sadece yeni lokomotiflerin üretimi değil, aynı zamanda Türkiye’nin demiryolu sektöründe dışa bağımlılığını azaltma hedefi taşıyor. Yerli ve milli imkanlarla üretilen lokomotifler, ülkemizin demiryolu taşımacılığındaki rekabet gücünü artıracak. Bakan Uraloğlu, “Bu lokomotif, ülkemizde sınıfının en güçlüsü ve 6 akslı ilk yerli ve milli lokomotif olacak,” diyerek projenin önemini bir kez daha vurguladı.
Peki bu yeni lokomotifler ne zaman raylara inecek? Henüz net bir tarih verilmedi, ancak projenin hızla ilerlediği ve yakın gelecekte demiryollarımızda görmeye başlayacağımız kesin. Bu, sadece demiryolu çalışanları için değil, tüm Türkiye için heyecan verici bir gelişme. Çünkü daha güçlü bir demiryolu sektörü, daha güçlü bir Türkiye demektir.