Türkiye’de Fal Uygulaması Tartışması Büyüyor: “Fal Bakmak Yasakmış, Yersen!”

Yayınlama: 18.07.2025
A+
A-

Faladdin ve Binnaz gibi popüler uygulamaların sahibi Sertaç Taşdelen’in tutuklanması, kamuoyunda ve özellikle start-up dünyasında büyük yankı uyandırdı. Gazeteci Cüneyt Özdemir, tutuklamaya gösterilen gerekçeyi eleştirerek, “Biz bu kadar geri zekalı mıyız?” diyerek tepkisini dile getirdi.

Türkiye’de Fal Uygulaması Tartışması Büyüyor: “Fal Bakmak Yasakmış, Yersen!”

Türkiye’de son günlerde ilginç bir olay yaşandı. “Faladdin” ve “Binnaz” isimli, milyonlarca kullanıcısı olan fal uygulamalarının sahibi Sertaç Taşdelen, geçtiğimiz günlerde aniden tutuklandı. Tutuklanma haberi, teknoloji dünyasında ve kamuoyunda şaşkınlıkla karşılandı. Peki, bu ani tutuklamanın ardında yatan sebep neydi? İddialara göre, Taşdelen’in tutuklanmasına gerekçe olarak 1923 yılında çıkarılan bir yasa gösterildi. Bu yasa, fal bakmayı yasaklıyordu. Ancak, bu gerekçe kamuoyunda pek çok soru işaretine neden oldu.

“1923 Yasası mı? Bu Bahaneye Kim İnanır!”

Gazeteci Cüneyt Özdemir, konuyla ilgili yaptığı yorumlarla gündeme bomba gibi düştü. Özdemir, “Diyorlar ki ‘1923’te çıkan yasaya göre fal bakmak yasakmış.’ Yersen çok güzel bahane! Biz bu kadar geri zekalı mıyız?” diyerek tepkisini dile getirdi. Özdemir’in bu sözleri, sosyal medyada ve haber sitelerinde geniş yankı buldu. Pek çok kişi, Özdemir’in bu çıkışını haklı bulduğunu ifade etti. Özellikle teknoloji ve hukuk alanındaki uzmanlar, 1923 yasasının günümüzdeki dijital uygulamalar için geçerli olup olmadığı konusunda farklı görüşler belirtiyor.

Özdemir, Taşdelen’in “çok ciddi bir iddiayla” tutuklandığını belirterek, “Bunu biraz daha anlatmak gerekmiyor mu kamuoyuna? Ortaya bir sürü başka soru işareti çıkıyor. Start-up dünyasında büyük bir tedirginlik var şu an” dedi. Gerçekten de, bu tutuklama, Türkiye’deki start-up ekosisteminde büyük bir tedirginliğe yol açmış durumda. Birçok girişimci, bu olayın gelecekteki yatırımlar ve yasal düzenlemeler üzerindeki etkilerini merak ediyor.

Start-up Dünyası Alarmda: “Sırada Kim Var?”

Sertaç Taşdelen’in tutuklanması, Türkiye’deki start-up dünyasında adeta bir deprem etkisi yarattı. Genç girişimciler, bu olayın ardından “Sırada kim var?” sorusunu sormaya başladı. Birçok kişi, bu tutuklamanın, Türkiye’deki teknoloji girişimlerinin önünü kesebileceği endişesini taşıyor. Özellikle son yıllarda büyük bir ivme kazanan ve uluslararası arenada da adından söz ettiren Türk start-up’ları için bu durum, ciddi bir tehdit olarak görülüyor.

Peki, bu tedirginliğin kaynağı ne? Bir yandan, 1923 yasası gibi eski ve güncelliğini yitirmiş yasaların, modern teknoloji uygulamalarına uygulanmaya çalışılması, hukuk sistemine olan güveni sarsıyor. Diğer yandan, tutuklamanın ardındaki gerçek nedenlerin kamuoyuna tam olarak açıklanmaması, spekülasyonlara ve komplo teorilerine zemin hazırlıyor. Start-up dünyası, yetkililerden bu konuda daha şeffaf ve açıklayıcı bir tutum bekliyor.

Hukukçular Ne Diyor? “Dijital Çağda Eski Yasalar Ne Kadar Geçerli?”

Konuyla ilgili olarak görüştüğümüz hukukçular, 1923 yasasının günümüzdeki dijital uygulamalar için geçerliliği konusunda farklı görüşler belirtiyor. Bazı hukukçular, yasanın lafzına bakıldığında, fal bakmanın hala yasak olduğunu ve bu yasanın dijital ortamda da geçerli olduğunu savunuyor. Ancak, bu hukukçular da, yasanın amacının günümüzdeki teknolojik gelişmelerle birlikte yeniden değerlendirilmesi gerektiğini kabul ediyor.

Diğer hukukçular ise, 1923 yasasının amacının, o dönemdeki toplumsal düzeni korumak olduğunu ve bu yasanın günümüzdeki dijital uygulamalar için geçerli olamayacağını savunuyor. Bu hukukçular, dijital uygulamaların, fal bakmanın ötesinde, eğlence, kişisel gelişim ve sosyal etkileşim gibi farklı amaçlara da hizmet ettiğini ve bu nedenle yasanın bu tür uygulamalara uygulanmasının hukuka aykırı olduğunu belirtiyor.

Vatandaşlar Ne Düşünüyor? “Fal Uygulamaları Zararlı mı, Yararlı mı?”

Sertaç Taşdelen’in tutuklanması ve 1923 yasası tartışması, vatandaşlar arasında da farklı görüşlere neden olmuş durumda. Bazı vatandaşlar, fal uygulamalarının zararlı olduğunu ve bu tür uygulamaların insanları yanlış yönlendirdiğini savunuyor. Bu vatandaşlar, fal uygulamalarının yasaklanması gerektiğini ve bu tür uygulamaların toplumun ahlaki değerlerine zarar verdiğini düşünüyor.

Ancak, diğer vatandaşlar ise, fal uygulamalarının zararlı olmadığını ve bu tür uygulamaların sadece eğlence amaçlı kullanıldığını savunuyor. Bu vatandaşlar, fal uygulamalarının yasaklanmasının, insanların özgürlüğüne müdahale olduğunu ve devletin insanların kişisel tercihlerine karışmaması gerektiğini düşünüyor. Özellikle gençlerin büyük bir çoğunluğu, fal uygulamalarını sadece eğlence amaçlı kullandıklarını ve bu uygulamaların herhangi bir zararı olmadığını ifade ediyor.

Peki, Şimdi Ne Olacak?

Sertaç Taşdelen’in tutuklanmasıyla başlayan bu tartışma, önümüzdeki günlerde daha da alevlenecek gibi görünüyor. Hukukçuların, teknoloji uzmanlarının, siyasetçilerin ve vatandaşların bu konudaki farklı görüşleri, Türkiye’nin gündemini uzun süre meşgul edeceğe benziyor. Özellikle start-up dünyası, bu olayın gelecekteki yatırımlar ve yasal düzenlemeler üzerindeki etkilerini yakından takip ediyor. Yetkililerden, bu konuda daha şeffaf ve açıklayıcı bir tutum bekleniyor. Umarız, bu süreç, Türkiye’deki teknoloji girişimlerinin önünü açacak ve hukukun üstünlüğünü sağlayacak adımların atılmasına vesile olur.

REKLAM VERMEK İÇİN ARAYIN
0532 659 8130