Türkiye Havacılık Eğitiminde Küresel Üs Olmaya Hazırlanıyor

Yayınlama: 24.07.2025
A+
A-

Kuzey Kıbrıs’ta gerçekleşen havacılık kongresinde, Türkiye’nin havacılık eğitimindeki potansiyeli vurgulandı. Ülkenin stratejik konumu ve gelişmiş altyapısıyla küresel bir merkez olabileceği belirtildi.

Türkiye Havacılık Eğitiminde Küresel Üs Olmaya Hazırlanıyor

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, geçtiğimiz Nisan ayında önemli bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Girne Üniversitesi’nin ev sahipliğinde 16-18 Nisan tarihlerinde düzenlenen SafeandGreenTomorrow 2025 Uluslararası Havacılık Kongresi, sektörün geleceğine ışık tuttu. Kongreye, 40’tan fazla üniversiteden akademisyenlerin yanı sıra, havacılık sektörünün önde gelen isimleri katıldı. Etkinlikte, sürdürülebilir havacılık vizyonu çerçevesinde önemli mesajlar verildi, fikir alışverişinde bulunuldu.

Kongrede Öne Çıkan İsimler ve Konuşmalar

Kongrenin açılış oturumu, adeta bir fikir şöleniydi. KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarı Enver Öztürk, Girne Amerikan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Serdar Yurtsever, Sivil Havacılık Dairesi Müdürü Mustafa Sofi gibi önemli isimler açılışta söz aldılar. İstanbul Nişantaşı Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Uğur Yozgat, TÜBİTAK’tan Dr. Abdullah Zahid Turan ve Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nden Prof. Dr. Himmet Karadal da konuşmalarıyla kongreye değer kattılar.

Kongrenin en dikkat çekici konuşmalarından birini ise Prof. Dr. Himmet Karadal yaptı. Davetli konuşmacı olarak katılan Karadal, Türkiye’nin havacılık eğitimindeki potansiyelini çarpıcı örneklerle anlattı. Sadece sektördeki sorunlara değinmekle kalmayan Karadal, aynı zamanda çözüm odaklı sürdürülebilirlik politikalarına da dikkat çekti. Özellikle eğitim altyapısının stratejik önemini vurgulayan Karadal, Türkiye’nin bu alanda neler yapabileceğine dair önemli ipuçları verdi.

Türkiye, Havacılık Eğitiminde Neden Önemli Bir Oyuncu Olabilir?

Prof. Dr. Karadal’ın konuşmasında dikkat çektiği noktalardan biri, Türkiye’nin stratejik konumu oldu. Üç kıtanın kesişim noktasında bulunmamız, havacılık sektörü için büyük bir avantaj sağlıyor. Bunun yanı sıra, son yıllarda yapılan yatırımlarla altyapımız da önemli ölçüde gelişti. Havaalanlarımız modernleşti, uçuş rotaları optimize edildi. Tüm bunlar, Türkiye’yi havacılık alanında daha da cazip hale getiriyor.

Karadal, üniversitelerimizin havacılık eğitimine yaptığı katkılara da değindi. Birçok üniversitemizde havacılıkla ilgili bölümler bulunuyor ve bu bölümlerde nitelikli eğitimler veriliyor. Pilotaj eğitiminden, uçak mühendisliğine kadar geniş bir yelpazede uzmanlar yetiştiriliyor. Bu da Türkiye’nin havacılık sektöründeki insan kaynağı ihtiyacını karşılamasına yardımcı oluyor.

Prof. Dr. Karadal, İstanbul’un zaten uluslararası havacılıkta önemli bir merkez olduğunu, ancak Antalya, Aksaray ve Niğde gibi şehirlerin de havacılık eğitim üssü haline gelebileceğini belirtti. Özellikle bu şehirlerdeki havalimanlarının ve eğitim kurumlarının geliştirilmesiyle, Türkiye’nin havacılık alanındaki gücünün daha da artabileceği vurgulandı.

Havacılık Sektöründeki Büyüme ve Sürdürülebilirlik

Türkiye’de havacılık sektörünün, dünya ortalamasına kıyasla çok daha hızlı büyüdüğünü biliyor muydunuz? Prof. Dr. Karadal’ın verdiği bilgilere göre, bu büyüme yaklaşık üç kat daha hızlı gerçekleşiyor. Ancak bu büyümenin sürdürülebilir olması için bazı önlemlerin alınması gerekiyor. Özellikle çevre dostu teknolojilere yatırım yapılması ve yenilikçi eğitim yaklaşımlarının benimsenmesi büyük önem taşıyor.

Karadal, uluslararası akademik iş birliklerinin de bu süreçte önemli bir rol oynayacağını ifade etti. Farklı ülkelerle yapılacak ortak projeler, bilgi ve deneyim paylaşımını sağlayarak sektörün daha da gelişmesine katkıda bulunabilir. Özellikle Türk Dünyası ile geliştirilecek stratejik ortaklıkların, bölgesel güç birliğini de beraberinde getireceği düşünülüyor.

Prof. Dr. Karadal, konuşmasının sonunda tüm paydaşları işbirliğine davet etti. Ortak bir vizyonla hareket ederek, Türkiye’nin dünya havacılığına yön verecek bir geleceği inşa edebileceğini belirtti. Yenilikçi eğitim anlayışı ve sürdürülebilirlik vizyonuyla, daha güvenli, çevreci ve başarılı bir havacılık geleceği için birlikte çalışmanın önemine vurgu yaptı. “Yenilikçi eğitim anlayışı ve sürdürülebilirlik vizyonumuzla, daha güvenli, çevreci ve başarılı bir havacılık geleceğini birlikte inşa edebiliriz,” sözleriyle konuşmasını tamamladı.

Kongrede dile getirilen bu görüşler, Türkiye’nin havacılık sektöründeki potansiyelini bir kez daha gözler önüne serdi. Önümüzdeki yıllarda, bu alanda yapılacak yatırımlar ve geliştirilecek stratejilerle, Türkiye’nin küresel bir oyuncu olma yolunda önemli adımlar atması bekleniyor. Bakalım, gökyüzündeki bu rekabette Türkiye nerede yer alacak, hep birlikte göreceğiz.

REKLAM VERMEK İÇİN ARAYIN
0532 659 8130