Türkiye, havacılık eğitiminde dünya yıldızı olabilir mi?

Yayınlama: 04.08.2025
A+
A-

Kuzey Kıbrıs’ta düzenlenen havacılık kongresinde, Türkiye’nin havacılık eğitimindeki potansiyeli masaya yatırıldı. Uzmanlar, doğru adımlarla Türkiye’nin bu alanda küresel bir merkez olabileceğini vurguladı.

Türkiye, havacılık eğitiminde dünya yıldızı olabilir mi?

Özet: Kuzey Kıbrıs’ta düzenlenen havacılık kongresinde Türkiye’nin havacılık eğitimindeki potansiyeli konuşuldu. Uzmanlar, doğru adımlarla Türkiye’nin bu alanda küresel bir merkez olabileceğini düşünüyor.

Kıbrıs’tan havalanan bir haber bu… Bildiğiniz Kıbrıs, tatil cenneti. Ama bu sefer plajlardan, otellerden değil, havacılıktan bahsediyoruz. Geçtiğimiz Nisan ayında, 16’sından 18’ine kadar, Girne Üniversitesi’nin ev sahipliğinde önemli bir kongre yapıldı: SafeandGreenTomorrow 2025 Uluslararası Havacılık Kongresi. Adı biraz uzun, kabul. Ama içeriği dolu doluydu. 40’tan fazla üniversiteden akademisyenler, sektörün ağır topları bir araya geldi. Konu ne miydi? Sürdürülebilir havacılık. Yani, gelecekte uçaklar nasıl daha çevreci olacak, havacılık sektörü nasıl daha sürdürülebilir hale gelecek, hep bunlar konuşuldu.

Havacılık dünyasının önemli isimleri Kıbrıs’ta buluştu

Kongrenin açılışında kimler yoktu ki… KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarı Enver Öztürk, Girne Amerikan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Serdar Yurtsever, Sivil Havacılık Dairesi Müdürü Mustafa Sofi… Bir sürü önemli isim. İstanbul Nişantaşı Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Uğur Yozgat, TÜBİTAK’tan Dr. Abdullah Zahid Turan ve Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nden Prof. Dr. Himmet Karadal da oradaydı. Herkesin söyleyecek bir çift lafı vardı elbette. Ama içlerinden biri vardı ki, söyledikleri Türkiye için umut vericiydi: Prof. Dr. Himmet Karadal.

Türkiye’nin havacılık potansiyeli mercek altında

Prof. Dr. Karadal, kongreye davetli konuşmacı olarak katılmış. Sunumunda Türkiye’nin havacılık eğitimindeki gücüne dikkat çekmiş. Sadece lafta da kalmamış, sektördeki sorunlara da değinmiş, çözüm önerileri de sunmuş. Özellikle eğitim altyapımızın ne kadar önemli olduğunu vurgulamış. Hani derler ya, “Bal bal demekle ağız tatlanmaz.” İşte Karadal da tam olarak bunu demiş. Türkiye’nin potansiyelini kullanması gerektiğini, sadece konuşmakla yetinmemesi gerektiğini belirtmiş. “Türkiye, stratejik konumu, gelişmiş altyapısı ve üniversitelerimizin katkılarıyla, havacılık eğitiminde küresel düzeyde bir merkez olabilecek potansiyele sahip,” demiş Karadal. Sanki içimizden biri konuşuyor gibi, değil mi?

İstanbul’un yanı sıra diğer şehirler de öne çıkabilir

Karadal, İstanbul’un uluslararası havacılıktaki önemine vurgu yapmış. Ama sadece İstanbul’la yetinmeyelim demiş. Antalya, Aksaray, Niğde gibi şehirlerin de bu alanda eğitim üssü haline gelebileceğini belirtmiş. Yani, potansiyel her yerde var, yeter ki doğru değerlendirelim. Düşünsenize, Antalya’da güneşin altında pilotluk eğitimi alıyorsunuz. Fena fikir değil, değil mi?

Havacılık sektöründe hızlı büyüme

Türkiye’de havacılık sektörü, dünya ortalamasına göre üç kat daha hızlı büyüyormuş. Bu müthiş bir rakam! Ama Karadal’ın dediği gibi, bu büyümenin sürdürülebilir olması lazım. Yani, sadece uçak almakla, havalimanı yapmakla iş bitmiyor. Çevreye duyarlı teknolojiler kullanmamız, eğitimde yenilikçi yaklaşımlar benimsememiz, uluslararası iş birlikleri yapmamız gerekiyor. Aksi takdirde, bu hızlı büyüme bir gün duvara toslayabilir. Komşumuz Yunanistan’ı düşünün. Bir zamanlar onların da turizmi çok iyiydi ama plansız büyüdüler ve sonuç ortada.

Türk dünyası ile işbirliği şart

Karadal, konuşmasında Türk dünyası ile geliştirilecek stratejik ortaklıklara da değinmiş. Bu ortaklıkların bölgesel güç birliğini de beraberinde getireceğini belirtmiş. Yani, sadece kendi içimize kapanmak yerine, diğer Türk devletleriyle de işbirliği yapmamız gerekiyor. Hem kültürel bağlarımız var, hem de ortak çıkarlarımız. Neden olmasın?

Ortak vizyonla geleceğe uçmak

Konuşmasının sonunda Karadal, ülkenin ortak bir vizyonla hareket ederek dünya havacılığına yön verecek bir geleceği inşa edebileceğini söylemiş. Tüm paydaşları işbirliğine davet etmiş. “Yenilikçi eğitim anlayışı ve sürdürülebilirlik vizyonumuzla, daha güvenli, çevreci ve başarılı bir havacılık geleceğini birlikte inşa edebiliriz,” demiş. Yani, işin özeti şu: Birlikten kuvvet doğar.

Peki, bu kongrede konuşulanlar hayata geçecek mi? Türkiye, havacılık eğitiminde gerçekten küresel bir merkez olabilecek mi? Zaman gösterecek. Ama Prof. Dr. Karadal’ın sözleri umut verici. Umarım yetkililer bu çağrıya kulak verir ve Türkiye’yi havacılıkta hak ettiği yere taşırlar.

Sonuç olarak, Kıbrıs’ta yapılan bu kongre, Türkiye’nin havacılık geleceği için önemli bir kilometre taşı olabilir. Yeter ki, doğru adımları atalım, vizyon sahibi olalım ve işbirliği yapalım.

REKLAM VERMEK İÇİN ARAYIN
0532 659 8130