Türk Dünyası Ticareti Bakü’de Masaya Yatırıldı: Fuarın Ardından Neler Konuşuluyor?
Bakü’de düzenlenen Türk Dünyası Ticaret Fuarı’nın yankıları sürüyor. Murat Anar’ın değerlendirmesi fuarın önemini ve Türk devletleri arasındaki işbirliği potansiyelini gözler önüne seriyor.
Türk Dünyası Ticareti Bakü’de Masaya Yatırıldı: Fuarın Ardından Neler Konuşuluyor?
Özet: Bakü’de düzenlenen Türk Dünyası Ticaret Fuarı’nın yankıları sürüyor. Murat Anar’ın değerlendirmesi fuarın önemini ve Türk devletleri arasındaki işbirliği potansiyelini gözler önüne seriyor.
Azerbaycan’ın başkenti Bakü, geçtiğimiz Haziran ayında önemli bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. 10-12 Haziran tarihleri arasında Bakü Expo’da düzenlenen “Türk Dünyası Ticareti” fuarı, bölgedeki ticari işbirliği fırsatlarını değerlendirmek ve yeni ortaklıklar kurmak isteyenleri bir araya getirdi. Aygün Aliyeva’nın organizatörlüğünde gerçekleşen fuar, sadece bir ticaret etkinliği olmanın ötesinde, Türk dünyası arasındaki bağları güçlendirme misyonunu da üstlendi.
Fuara Kimler Katıldı, Neler Sergilendi?
Fuar, adından da anlaşılacağı gibi, Türk dünyasını temsil eden birçok ülkeden katılımcıyı ağırladı. Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Türkmenistan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti gibi ülkelerin yanı sıra, Macaristan, Pakistan ve Çin de fuarda yerini aldı. Fuar alanında tarımdan inşaata, organik ürünlerden mobilyaya, otomobil yedek parçalarından doğal sağlık ürünlerine kadar geniş bir yelpazede ürün ve hizmetler sergilendi. Yüzden fazla firma, 20’den fazla sektörde potansiyel iş ortaklarıyla bir araya gelme fırsatı buldu.
Özbekistan’ın Göz Kamaştıran Sunumu
Fuarın en çok konuşulan katılımcılarından biri Özbekistan oldu. Murat Anar’ın dikkat çektiği gibi, Özbekistan standları görsel şöleni ve pazarlama stratejileriyle adeta fuara damgasını vurdu. Altından tekstile, ayakkabıdan otomobile kadar birçok sektörde iddialı bir şekilde yer alan Özbekistan, fuara Cumhurbaşkanı yardımcısı düzeyinde katılım gösterdi. Özbekistan’ın bu denli güçlü bir şekilde temsil edilmesi, ülkenin Türk dünyası ticaretindeki rolünün giderek arttığının bir işareti olarak yorumlanıyor.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Kararlılığı
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) fuardaki varlığı da dikkat çeken bir diğer önemli detaydı. Aygün Aliyeva’nın KKTC standını Macaristan standıyla yan yana konumlandırması, KKTC’nin Türk dünyasındaki yerini vurgulaması açısından anlamlı bulundu. KKTC Başbakanı, Başbakan Yardımcısı, Turizm Bakanı ve Ekonomi Bakanı gibi üst düzey yetkililerin fuara katılması, KKTC’nin Türk devletleriyle ilişkilerini geliştirme konusundaki kararlılığını gözler önüne serdi. Anar, KKTC’nin bu katılımıyla milyonlarca dolar harcayarak yapamayacağı bir tanıtım fırsatı yakaladığını belirtiyor. KKTC’nin fuardaki duruşu, “Biz Türk devletlerinin ayrılmaz bir parçasıyız” mesajını net bir şekilde vermesi açısından önemliydi.
Aygün Aliyeva’dan KKTC Müjdesi
Fuarın düzenleyicisi Aygün Aliyeva’nın bir sonraki fuarın Özbekistan’da, ondan sonraki fuarın ise KKTC’de düzenleneceğini açıklaması, başta Azerbaycan olmak üzere diğer Türk devletlerinin KKTC’yi tanıyacağına dair umutları artırdı. Bu açıklama, KKTC’nin uluslararası arenada daha fazla tanınması ve kabul görmesi için atılan önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Türkiye Neden Daha Fazla Rol Almalı?
Murat Anar, değerlendirmesinde Türkiye’nin fuarda daha aktif bir rol üstlenmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Türkiye’nin Türk dünyasının “beyni” konumunda olduğunu belirten Anar, Türk Ticaret Fuarı’nın yetkililer tarafından daha fazla desteklenmesi gerektiğini vurguluyor. Türkiye’nin yerli ve milli markalarını teşvik ederek fuara katılımını sağlaması, ülkenin ekonomik çıkarları açısından büyük fırsatlar sunabilir. Milli otomobil markası TOGG’un Türk Devletleri Teşkilatı üyesi ülkelerin sokaklarında görülmesi neden mümkün olmasın, diye soruyor Anar. Ekonominin zorlu bir dönemden geçtiği bu günlerde, Türkiye’nin Türk dünyasına açılması büyük bir fırsat olarak değerlendirilmeli.
Türk Devletleri Teşkilatı’nın Rolü Ne Olmalı?
Anar, Türk Devletleri Teşkilatı’nın (TDT) da Türk Ticaret Fuarı’nı değerlendirmesi ve desteklemesi gerektiğini belirtiyor. TDT üyesi ülkeler arasındaki ticaret hacminin, birliğin dışındaki ülkelerle yapılan ticaret hacminden düşük olmasının düşündürücü olduğunu ifade ediyor. 1.9 trilyon dolarlık ticaret hacminin sadece 43 milyon dolarlık kısmının TDT üyesi ülkeler arasında gerçekleşmesi, işbirliği potansiyelinin ne kadar büyük olduğunu gösteriyor. Türk Yatırım Fonu’nun da bu fuarı görmezden gelmemesi gerektiği vurgulanıyor.
Fuar Sadece Ticaret Değil, Diplomatik Bir Zafer
Murat Anar’a göre II. Türk Ticaret Fuarı, sadece bir ticaret etkinliği olmanın ötesinde, Türk dünyası adına ticari ve diplomatik bir zafer niteliği taşıyor. Fuarın TRT Avaz, Türkiye ve Azerbaycan medyası başta olmak üzere tüm Türk dünyası medyasında geniş yer bulması, İngilizce ve Rusça yayın yapan kanallarda da tanıtılması, Türk Birliği ve Türk Devletleri Teşkilatı’nın dünyaya duyurulması açısından büyük önem taşıyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin fuara katılımı ve adının uluslararası arenada duyurulması da bu zaferin önemli bir parçası.
Gelecek Fuarlar Nasıl Olmalı?
Aygün Aliyeva’nın kurduğu ROK Expo Danışmanlık Şirketi ile kendi çabalarıyla hayata geçirdiği bu organizasyonun daha da geliştirilmesi gerektiğine dikkat çeken Anar, Aliyeva’ya “Türk Dünyasını Turizm ve Yatırım Fuarında da bir araya getirin” çağrısında bulunuyor. Bu tür fuarların, Türk dünyası arasındaki eksikliği gidereceğine inanıyor.
Sonuç olarak, II. Türk Ticaret Fuarı, Türk dünyası arasındaki işbirliği potansiyelini ortaya koyan önemli bir etkinlik oldu. Fuarın başarısı, Türk devletlerinin ekonomik ve kültürel bağlarını güçlendirmek için atılan adımların ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Ancak, potansiyelin tam olarak değerlendirilebilmesi için Türkiye’nin ve Türk Devletleri Teşkilatı’nın daha aktif bir rol üstlenmesi gerekiyor. Aksi takdirde, “Türk Birliği” fikri romantizmden öteye geçemeyecektir.
0532 659 8130
