Türk Dünyası STK’ları Ankara’da Buluştu: Birlik için Tarihi Adım mı?

Yayınlama: 12.09.2025
A+
A-

Ankara’da 200’den fazla Türk Dünyası sivil toplum kuruluşu bir araya gelerek hükümet yetkilileriyle ilk kez kapsamlı bir toplantı gerçekleştirdi. Türk Birliği idealine yönelik ortak bir yol haritası çizilmesi hedefleniyor.

Türk Dünyası STK’ları Ankara’da Buluştu: Birlik için Tarihi Adım mı?

Ankara, 12 Haziran 2025… Türk Dünyası için çalışan, gönüllülük esasıyla bir araya gelmiş 200’ü aşkın sivil toplum kuruluşu (STK), belki de tarihlerinde ilk defa bu kadar kalabalık ve organize bir şekilde iktidarla masaya oturdu. Bu buluşma, Türk Dünyası’nın sesi olan bu kuruluşların, devlet nezdindeki tüm muhataplarına doğrudan ulaşabilmesi açısından bir milat olarak görülüyor.

Türk Birliği Yolunda Ortak Akıl Arayışı

Peki, bu toplantı neden bu kadar önemli? Çünkü bu, Türk Dünyası ile ilgili faaliyet gösteren STK’ların yıllardır dile getirdiği sorunları doğrudan yetkililere aktarabilmesi, çözüm önerilerini sunabilmesi için eşsiz bir fırsat. Daha da önemlisi, bu buluşma, Türk Birliği fikrine giden yolda, ortak bir yol haritasının belirlenmesi adına atılmış somut bir adım olarak değerlendiriliyor.

Toplantıda, STK temsilcileri, faaliyet alanlarıyla ilgili karşılaştıkları zorlukları, çözüm bekleyen sorunları ve Türk Dünyası’nın geleceğine dair vizyonlarını paylaştılar. Ankara kulislerinde konuşulanlara göre, özellikle vize sorunları, eğitim alanındaki işbirliği eksiklikleri ve kültürel bağların güçlendirilmesi konuları masaya yatırıldı.

“Turan” Hayali Gerçek mi Oluyor?

Türk Birliği, yıllardır siyaset sahnesinde farklı şekillerde dillendirilen, kimi zaman bir hayal, kimi zaman da bir ütopya olarak görülen bir ideal. Ancak, ülkeyi yöneten Cumhur İttifakı’nın bu konuya yaklaşımı, bu idealin artık bir devlet politikası haline gelme potansiyeli taşıdığını gösteriyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Türk Dünyasının kederi ortak, sevinci ortak, geleceği de ortak olmalıdır” şeklindeki sözleri, bu konudaki kararlılığın bir göstergesi olarak yorumlanıyor. Aynı şekilde, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin de Türk milliyetçiliğinin sembolü olarak bu konuya verdiği destek, Türk Birliği idealinin siyasi arenada geniş bir kabul gördüğünü ortaya koyuyor.

Peki, bu ne anlama geliyor? 250 milyondan fazla nüfusu, 1.9 milyar doları aşan ticaret hacmi, ortak tarihi, dini ve kültürel bağları olan, farklı coğrafyalarda, farklı devletlerde yaşasa bile aynı kökten gelen “Türk”ün birliği hedefi, artık daha gerçekçi bir zemine oturuyor diyebilir miyiz? “Turan” diye diye nice nesillerin gelip geçtiğini düşündüğümüzde, bu sorunun cevabını merakla bekleyen milyonlarca insan olduğunu unutmamak gerek.

Kürşad Zorlu Faktörü: Umut mu, Yoksa Hayal Kırıklığı mı?

AK Parti bünyesinde Türk Devletleri İlişkiler Başkanlığı’nın kurulması ve başına Prof. Dr. Kürşad Zorlu’nun getirilmesi, Türk Dünyası’na gönül verenler arasında büyük bir heyecan yarattı. Zorlu’nun göreve gelmesiyle birlikte, makamında yaşanan hareketlilik, Türk Dünyası ile ilgili her konuya duyarlı bir isim olması, kapısının herkese açık olması, bu umutların daha da artmasına neden oldu.

Kürşad Bey’in istişareye önem vermesi, muhatabını dinlemesi, notlar alması, “ben zaten yıllardır bu işin içindeyim” havasında olmaması takdire şayan. Hangi fikrin kimden geldiğine bakmaksızın, Türk Dünyası için faydalı olacak her adımı cesaretle atması, takdir topluyor. Hatta bazıları, AK Parti Genel Merkezi’ndeki bu başkanlığın, işlevi itibariyle adeta bir bakanlık gibi çalıştığını söylüyor.

Vakit Daralıyor, Hocam!

Ancak, burada kritik bir soru işareti var: Acaba bu konuşmalar, bu alınan kararlar, sadece kağıt üzerinde mi kalacak? Eğer öyle olursa, bugün Kürşad Zorlu’yu bir umut olarak gören, ona değer veren Türk Dünyası sivil toplumu, yarın “bu da lafta usta, icraatta sıfır” demekten çekinir mi? İşte bütün mesele burada düğümleniyor.

Kürşad Hoca’nın işi gerçekten “ZORLU”. Bahane üretme lüksü yok. Eğer bu süreci iyi yönetebilirse, elinde Türk Dünyası ideali için kendini adamış, yetişmiş müthiş bir güç var. Bu güç, düşüncede, medyada, sivil toplumda, ticarette… Yeter ki Kürşad Zorlu, bu gücün önüne düşebilsin.

Zirveden Ne Beklemeli?

Zirvenin sonuç bildirgesi, merak edenler için internette “Türk Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Zirvesi” başlığıyla kolayca bulunabilir. Bildirge, Türk Dünyası ile ilgili sivil toplum örgütlerinin etkinliğinin artırılması, ortak veri tabanı oluşturulması, Türk Dünyasının ortak vize, göç, oturum ve çalışma izinleri sorunlarına çözüm aranması, ortak alfabe çalışmaları, Türk Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları zirvesinin kurumsallaştırılması gibi birbirinden değerli ve önemli 10 madde içeriyor.

Elbette, bu 10 madde Türk Dünyası için yeterli mi? Belki de değil. Ancak, bu 10 maddenin bile hayata geçirilmesi, Türk Dünyası için önemli bir adım olacaktır. Özellikle Türk Dünyası sivil toplum örgütlerinin destekleyici değil, Türk Dünyası’na yön veren, sonuç odaklı ve dönüştürücü bir güç olarak tanımlanması, oluşan yeni vizyonun kamuoyuna ilanıdır.

Şimdi, Türk Dünyası kamuoyu olarak hepimiz takipteyiz. Bakalım, alınan kararlar sadece kararda mı kalacak, yoksa hayata geçirilecek mi?

REKLAM VERMEK İÇİN ARAYIN
0532 659 8130