ABD Başkanı Donald Trump, İsrail ve Hamas arasında ABD öncülüğünde hazırlanan barış planının ilk aşamasının imzalandığını duyurdu. Anlaşma, rehinelerin serbest bırakılmasını ve İsrail askerlerinin belirli bir hatta çekilmesini öngörüyor.
Washington’dan gelen haber, Ortadoğu’da uzun süredir devam eden gerginliğe umut ışığı olabilir mi? ABD Başkanı Donald Trump, İsrail ve Hamas arasında, ABD’nin arabuluculuğunda hazırlanan barış planının ilk aşamasının imzalandığını açıkladı. Bu gelişme, bölgede tansiyonun düşürülmesi ve kalıcı bir çözüm bulunması adına atılan önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Birlik Haber Ajansı (BHA) ABD Temsilcisi Yakup Diricanlı’nın aktardığı bilgilere göre, Başkan Trump, anlaşmanın en kısa sürede rehinelerin serbest bırakılmasını ve İsrail askerlerinin üzerinde mutabık kalınan bir hatta çekilmesini kapsadığını belirtti. Trump, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “TÜM rehineler çok yakında serbest bırakılacak. İsrail askerlerini üzerinde anlaşmaya varılan hatta çekecek. Tüm taraflar adil bir şekilde muamele görecek.” ifadelerini kullandı.
Bu açıklama, rehinelerin aileleri ve yakınları için büyük bir umut kaynağı oldu. Aylardır sevdiklerinden haber alamayan aileler, bu haberle birlikte gözlerini gelişmelere çevirdi. İsrail kamuoyunda da anlaşmaya dair farklı tepkiler var. Bazıları, rehinelerin serbest bırakılması için atılan bu adımı olumlu karşılarken, bazıları ise İsrail’in taviz verdiği görüşünde.
Trump, bu gelişmenin sadece İsrail ve Filistin için değil, aynı zamanda tüm Arap ve Müslüman dünyası, çevre ülkeler ve Amerika Birleşik Devletleri için de önemli bir gün olduğunu vurguladı. Barış sürecine katkı sunan ülkelere teşekkür eden Trump, “Barışı sağlayanlar kutsaldır” diyerek, Katar, Mısır ve Türkiye’nin arabuluculuk çabalarına dikkat çekti.
Türkiye’nin bu süreçteki rolü, bölgedeki dengeler açısından da büyük önem taşıyor. Ankara’nın, hem İsrail hem de Filistin ile iyi ilişkiler kurabilmesi, arabuluculuk çabalarını kolaylaştıran bir faktör olarak değerlendiriliyor. Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Türkiye’nin bölgede kalıcı barışın sağlanması için her türlü çabayı desteklemeye devam edeceği belirtildi.
Peki, imzalanan bu anlaşmanın detayları neler? Trump, planın “güçlü, kalıcı ve kalpsiz bir barışın temelini oluşturacağını” ifade ediyor. Ancak, anlaşmanın tam içeriği henüz kamuoyuyla paylaşılmadı. Uzmanlar, anlaşmanın sadece bir başlangıç olduğunu ve kalıcı bir barışın sağlanması için daha çok çalışılması gerektiğini vurguluyor.
Ortadoğu uzmanı Prof. Dr. Ayşe Demir, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Bu anlaşma, taraflar arasında güvenin yeniden inşa edilmesi için önemli bir fırsat sunuyor. Ancak, kalıcı bir barışın sağlanması için ekonomik işbirliği, sınırların belirlenmesi ve Filistin halkının temel haklarının güvence altına alınması gibi daha birçok konuda adım atılması gerekiyor.” dedi.
Anlaşma haberi, Türkiye’de de yakından takip ediliyor. İstanbul’da konuştuğumuz vatandaşlar, farklı görüşler dile getiriyor. Kimi, bu gelişmenin bölgeye huzur getireceğine inanırken, kimi ise temkinli yaklaşıyor. “Umarım bu sefer kalıcı bir barış olur. Artık savaşlardan, çatışmalardan bıktık.” diyen bir vatandaş, umudunu dile getirirken, bir diğeri ise, “Daha önce de çok barış girişimi oldu ama hepsi sonuçsuz kaldı. Bakalım bu sefer ne olacak?” şeklinde şüphelerini dile getiriyor.
Ortadoğu’da barışın sağlanması, sadece bölge ülkeleri için değil, tüm dünya için büyük önem taşıyor. Bu nedenle, Trump’ın açıkladığı bu anlaşma, umutla karşılanırken, sürecin nasıl ilerleyeceği de merakla bekleniyor.