Trump ve Putin, Buzların Ortasında Ateşkes Arayacak: Alaska Zirvesi

Yayınlama: 17.08.2025
A+
A-

ABD Başkanı Trump ve Rusya Devlet Başkanı Putin, Ukrayna savaşını sona erdirmek ve ilişkileri düzeltmek için Alaska’da bir araya geliyor. Soğuk savaş dönemini hatırlatan bu buluşma, bölgenin stratejik önemini bir kez daha gündeme getiriyor.

Trump ve Putin, Buzların Ortasında Ateşkes Arayacak: Alaska Zirvesi

Özet: ABD Başkanı Trump ve Rusya Devlet Başkanı Putin, Ukrayna savaşını sona erdirmek ve ilişkileri düzeltmek için Alaska’da bir araya geliyor. Soğuk savaş dönemini hatırlatan bu buluşma, bölgenin stratejik önemini bir kez daha gündeme getiriyor.

Ankara, 17 Ağustos 2025 – Gözler Alaska’ya çevrildi. ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 2022’den beri süregelen Rusya-Ukrayna Savaşı’na bir son vermek ve iki ülke arasındaki buzları eritmek umuduyla bu topraklarda bir araya gelecek. Toplantı yeri için birçok alternatif konuşulsa da, sonunda taraflar, tarihin garip bir cilvesiyle, bir zamanlar Rusya’nın elindeyken Amerika’ya satılan Alaska’da buluşmaya karar verdi.

Alaska Seçimi: Tarihin Ironisi mi, Stratejik Hamle mi?

Peki neden Alaska? Bu soru, Washington’dan Moskova’ya, Ankara’dan Berlin’e kadar birçok başkentte soruluyor. Bir yanda, 19. yüzyılda Rus Çarlığı tarafından ABD’ye satılan bu toprakların seçilmesi, tarihin ironik bir göndermesi olarak yorumlanıyor. Diğer yanda ise, Alaska’nın jeopolitik konumu ve askeri önemi, bu tercihin altında yatan stratejik nedenleri işaret ediyor.

Unutmayalım ki Alaska, ABD’nin en kuzeydeki eyaleti. Rusya’ya olan yakınlığı, onu askeri açıdan kritik bir noktaya taşıyor. İki ülke arasındaki en kısa mesafe, Bering Boğazı’nda sadece 80 kilometre. Hatta Büyük Diomede ve Küçük Diomede adaları arasındaki mesafe ise sadece 3,8 kilometre. Bu yakınlık, Alaska’yı hem savunma hem de olası bir saldırı durumunda stratejik bir üs haline getiriyor.

Alaska’nın Keşfi ve Satışı: Geçmişin İzleri

Alaska’nın hikayesi, 1732’de Rus kaşifler Mihail Gvozdev ve İvan Fedorov tarafından keşfedilmesiyle başlıyor. Ardından kürk tüccarları bölgeye akın ediyor ve 1799’da Rus-Amerikan Şirketi kuruluyor. Ancak Kırım Savaşı’nın Rus ekonomisine getirdiği ağır yük, Çarlık hükümetini farklı arayışlara itiyor. İşte tam bu noktada, Alaska’nın satışı fikri ortaya çıkıyor.

Bu fikir ilk olarak 1857’de Çar II. Aleksandr’ın kardeşi Knez Konstantin Nikolayeviç tarafından gündeme getiriliyor. Uzun müzakereler sonucunda, 30 Mart 1867’de satış anlaşması imzalanıyor. ABD, Alaska için Ruslara 7,2 milyon dolar ödüyor. O günün parasıyla büyük bir meblağ olsa da, günümüzdeki değeri yaklaşık 153 milyon dolar civarında.

O dönemde ABD kamuoyu ve medyası, bu alışverişe pek sıcak bakmıyor. Dönemin Dışişleri Bakanı William Seward’ın bu anlaşmadaki rolü eleştiriliyor ve Alaska’nın satın alınması “Seward’ın aptallığı” olarak nitelendiriliyor. Ancak zaman, Seward’ı haklı çıkarıyor.

“Seward’ın Aptallığı”ndan Jeopolitik Dehaya: Alaska’nın Değeri

Yıllar geçtikçe Alaska’nın gerçek değeri ortaya çıkıyor. Yeraltı kaynaklarının keşfi, bölgenin turizm potansiyeli ve stratejik konumu, Alaska’yı jeopolitik açıdan vazgeçilmez kılıyor. ABD topraklarının yaklaşık yüzde 17’sini kaplayan bu devasa eyalet, 1959’da 49. eyalet olarak ABD haritasındaki yerini alıyor.

ABD Enerji Enformasyon İdaresi’ne göre, Alaska’da dünya genelindeki keşfedilmemiş petrol rezervlerinin yüzde 13’ü ve doğal gaz rezervlerinin yaklaşık yüzde 30’u bulunuyor. Bu rakamlar, Alaska’nın enerji güvenliği açısından ne kadar önemli olduğunu açıkça gösteriyor.

Askeri Üs ve Stratejik Konum: Alaska’nın Savunma Gücü

Alaska, sadece ekonomik değil, askeri açıdan da ABD için hayati bir öneme sahip. Bölgede yaklaşık 22 bin aktif asker ve 4 bin 700 muhafız ile yedek personel görev yapıyor. Bu personelin yüzde 38’i hava kuvvetlerine bağlı. Soğuk Savaş döneminde Sovyetler Birliği’ne karşı bir savunma hattı olarak kullanılan Alaska, günümüzde de ABD’nin Pasifik’teki gücünü perçinliyor.

1935’te General Billy Mitchell’in Alaska’yı “dünyanın en stratejik yeri” olarak tanımlaması, bölgenin önemini özetler nitelikte. Alaska’nın en batı noktası ile Rusya’nın en doğu noktası arasındaki mesafe sadece 80 kilometre. Bu yakınlık, iki ülke arasındaki olası bir çatışma durumunda Alaska’yı kilit bir konuma taşıyor.

Zirve Takvimi ve Zaman Farkı: Tarihin Tekrarı mı?

Trump ve Putin’in Alaska’daki buluşması, takvim açısından da ilginç bir ayrıntıya sahip. Alaska’dan Bering Boğazı’nı geçerek Rusya’nın Çukotka bölgesine ulaşan mesafe 86 kilometre. Büyük Diomede ve Küçük Diomede Adaları arasındaki mesafe ise sadece 3,8 kilometre. Uluslararası Tarih Değiştirme Çizgisi bu sınırdan geçiyor. Zirve sırasında, ABD’de 15 Ağustos 2025, Rusya’da ise 16 Ağustos 2025 tarihleri olacak. İki ülke arasındaki zaman farkı ise 21 saat.

Bu zirve, Soğuk Savaş dönemindeki ABD-Sovyetler Birliği zirvelerini akla getiriyor. Acaba bu buluşma, yeni bir dönemin başlangıcı mı olacak? Yoksa sadece buzların erimesi için bir umut ışığı mı?

Rusya Parlamentosu alt kanadı Devlet Duması Başkanı Vyaçeslav Volodin’in Temmuz 2022’de ABD’ye “Alaska’yı asla unutmamalı” uyarısı, bu buluşmanın arka planındaki gerilimi gözler önüne seriyor. Öte yandan Putin, Alaska’yı ziyaret eden ilk Rus lider olarak tarihe geçecek. Daha önce SSCB liderlerinden Nikita Kruşçev, Leonid Brejnev, Mihail Gorbaçov ve Rusya’dan Boris Yeltsin ile Dmitriy Medvedev ABD’yi ziyaret etmişti.

Alaska’da gerçekleşecek bu tarihi zirve, dünya siyasetinin seyrini değiştirebilir. Gözler, Trump ve Putin’in yapacağı açıklamalara çevrilmiş durumda. Umalım ki, bu buluşma, savaşın sona ermesi ve barışın tesis edilmesi için bir fırsat olur.

REKLAM VERMEK İÇİN ARAYIN
0532 659 8130